Ne ilk çeyrekte yüzde 13,8 küçülen ekonomi... Ne tanrısal bir mucize ile
Yemen havayolu şirketi Yeminia’ya ait Hint Okyanusu’nda düşen uçaktan kurtulan bebek...
Yaşam kendi yatağında akarken maalesef
Ankara’ya kilitlenmiş bir
Türkiye var...
Ankara’da ne oluyor?
Sezinlediğim kadarıyla...
Kimi sorular etrafında kol güreşi yapılıyor...
O sorular şunlar olabilir:
‘
Poyrazköy cephaneliği ile ‘irtica
eylem planı’ arasında bir bağ var mı?’
‘
Deniz Kuvvetleri içinde ‘cuntalaşma’ söz konusu mu?’
‘Eğer böyle bir şey var ise, bu süreci ‘
sivil yargı’ mı aydınlatmalı, yoksa eskisi gibi
Ağustos Şurası mı beklenmeli?’
Sorular muhtemelen bunlar ama özünde ‘askerileşme ile sivilleşme’ arasında kısa vadeli toplumsal kader belirleniyor...
* * *
Milli
Güvenlik Kurulu Toplantısı Ankara’da sürer...
Denizci Albaylar da İstanbul’da sorgulanırken...
Aynı konuda iki farklı açıklamaya şahit olduk.
Birisi tüm gücüyle ‘askerileşmenin’ devamını savunan
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal’ın grup konuşmasıydı...
İkincisi ise...
AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi
Olli Rehn ile Türkiye-AB Karma
Parlamento Komisyonu
Eşbaşkanı Joost Lagendijk’in açıklamalarıydı...
Deniz Baykal pişkince ‘Ankaralılaşmanın’ savunuculuğunu yaparken...
Brüksel’dekiler Türkiye’nin ‘dünyalaşmasına’
destek çıkıyordu...
Kısaca...
Deniz Baykal militerlerin siyasi sözcülüğünü üstlenerek ‘Ankara Kriterlerini’...
AB yetkilileri ise dünyalaşmanın
teknik sözcülüğünü üstlenerek ‘
Kopenhag Kriterleri’ni savunmakta...
* * *
Mevcut askeri vesayetin sürmesi için direnen Ankara Kriterleri belli...
Bize
yabancı olan ise dünyalaşmamızı sağlayacak olan Kopenhag Kriterleri...
O halde ona
kulak verelim:
Genişleme Komiseri Olli Rehn’in sözcüsü Krisztina Nagy tarafından yapılan açıklama Ankara’daki MGK Toplantısı ile İstanbul’da yargılanan Albaylar tablosuna topluca açıklık getirmekte:
‘Komisyon, Türkiye’deki asker-sivil ilişkilerini takip etmektedir. Silahlı kuvvetlerin sivillerin kontrolü altına alınmasının tam olarak AB kurallarına uyumlu hale getirilmesi Türkiye’nin Katılım Ortaklığı Belgesi’nin ve Türkiye’nin üyelik yolundaki en temel önceliklerinden biridir.
Askeri mahkemelere ilişkin Katılım Ortaklığı Belgesi Türkiye’nin askeri mahkemelerin yetkilerini sadece askeri personelin askeri vazifelerine cari olacak şekilde sınırlandırması gerektiğini vurgulamaktadır. Son olarak yapılan tadilatlar Komisyon’a bu yönde atılmış adımlar olarak görünmektedir. Komisyon, önümüzdeki aylarda açıklayacağı ilerleme raporunda meseleyi etraflıca ele alacaktır.’
* * *
Baykal’ın 12
Eylül darbecilerinin yargılanmasını
teklif etmesinden memnuniyet duyduğunu, ancak son gelişme karşısında CHP’nin takındığı tutumun kafasını karıştırdığını kaydeden Lagendijk ise, ‘değişikliğin
modern demokrasinin bir parçası olduğunu’ ifade etti. Türkiye’nin bu değişiklikle hem
Avrupa Birliği hem de demokratik standartlara yaklaştığını vurgulayan Lagendijk, ‘darbeye teşebbüs eden askerlerin sivil mahkemelerce yargılanması ve son sözü onların söyleyecek olması önemli bir gelişmedir’ dedi.
* * *
Bir musibet bin nasihate bedeldir...
‘Ankara Kriterleri’ bizi militarizme, andıçlara, gizli belgelere, saklı cephanelere götürür...
Kopenhag Kriterleri ise dün de somut bir biçimde gördüğümüz gibi gerçek bir demokrasiye...
Umarım, bundan böyle ‘Ankaralılaşmanın’ rehavetine kapılarak dünyalaşmanın itici gücü olan ‘Kopenhag Kriterleri’ hiçbir şekilde savsaklanmaz.
Yoksa
halk iradesini bıçaklamaya devam edecekler...