Bu kızlar
erken yaşta evlendirilecek ve evde “kuluçka makinesi” gibi çalışacak!
Yine
Vali Duruer’in belirttiğine göre:
*
Mardin ilinde hane halkı içindeki fert sayısı 8’dir.
Yani ana,
baba ve 6 çocuk... Duruer devam ediyor:
* Sayı kırsalda 10’dur ama şehirlilerle memur
aileleri ortalamayı 6’ya çekiyor!
Kabaca, bir
çatı altında 8 çocuk! Ne çocuk hakettiği ilgi ve şefkati görebilir, ne aile bu yükün altından kalkabilir.
Ve Mardin’de kırsal kesimde kadınların yüzde 80’i
Türkçe bilmiyor!
Çözüm? Söz yine Vali Duruer’in:
* Kız çocuklarının okuması, kadının da evinden çıkıp kişilik kazanması, sosyal hayata katılması,
kent hayatını tanıması...
Valinin bu yöndeki çabalarını duyan Güler
Sabancı, Mardin’de bir kız yurdu yaptırıyormuş. Milliyet’in de “Baba Beni Okula Gönder” kampanyası ile Mardin’de bir kız yurdu yaptırarak öncü olduğunu gururla belirtmeliyim.
Nasıl bir Mardin?
Bu yolda başka ne yapılabilir? Tantanalı kampanyalar yerine, etkili ve çok sayıda
küçük adımlar... Mesela Valilik ve Belediye, köylerdeki
ilköğretim öğrencisi kız ve erkek çocuklarını şehre getirip gezdiriyorlar; ufukları açılsın, özlemleri zenginleşsin diye...
Vali, kızların eğitimi ve kadın sorunlarıyla ilgilenen bütün kadın
sivil toplum kuruluşlarına, siyasi görüş farkı gözetmeden
destek olduklarını anlattı.
Kadının kadına ulaşımı daha kolay oluyor çünkü...
Vali’nin şu sözlerinin altını çiziyorum:
Bana imam vali diyenleri ciddiye almıyorum. Buralarda anahtar sorun, kadın sorunudur. Elbette kız okulları ve çok amaçlı liseler açacağız!
Cemaat ve aşiret toplumundan bireye geçmenin iki yolu var; eğitim ve
ekonomik kalkınma...
Ve Mardin için “Yüzüncü Yıl” yani
2023 hedeflerini sıralıyor: 180 bin hektar sulama, tarımsal sanayi, 5 milyar dolar ihracat, Mardin’in dünya çapında bir sanat ve kültür merkezi olması, 50 adet butik
otel, 10 bin turistik
yatak, 5 milyon turist...
Valiyi ve belediye reisini,
Süryanilerin sorunlarını çözme çabasından dolayı da kutladım.
Ve herkes düşünsün: Birbirimizin gırtlağına sarılırsak bu hedeflere ulaşılabilir mi?!
Tarih ve turizm
Mardin bir “
Müze şehir” haline getirilebilirse hem zenginleşir, hem de Mardinliler daha kaliteli bir hayata kavuşur.
Bunun için Vali Duruer ve Belediye Başkanı
Mehmet Beşir Ayanoğlu el ele vermişler. Şehrin tarihsel mimariye sahip semtlerindeki
beton binaları, elektrik direklerini, beton sıvaları bile yok ediyorlar! Tarihi taş mimarisi ortaya çıkıyor, elektrik hatları yeraltına alınıyor; tarihsellik bozulmasın diye.
Bunun başarıldığı Abbaralar sokağını gezdik, tarihte gezinmiş gibi olduk. Sokakta vali bir tabelaya dikkatimizi çekti:
“
Cemil İpekçi Moda Evi!”
Burada Cemil İpekçi
gönüllü olarak 60 Mardinli kadına moda eğitimi veriyor!
Tekrar yazayım; Mardin’i gezin görün; Artuklu Kervansaraylarında kalın, Süryani evlerini, manastırlarını, Kasımiye Medresesi’ni, Ulu Camiyi, Şehidiye Camiini gezin...
Ve düşünün: O muhteşem
medeniyet son üç asırda nasıl çöktü? O çoğulcu kültürel zenginlik, elli yılda, yüzyılda nasıl çoraklaştı?