Adın Ahmet,
Muhammed, Mustafa yada Ayşe, Fatıma .
Adın ne olursa olsun şimdi artık mükafat yurdundasın. Müjdeler olsun sana “Siz onlara ölü demeyin”
ilahi müjdesi ile şereflendiniz.
Kardeşim;
Belki de en mutlu gününüzdü.
Bilemezdin ve nerede bilebilirdiniz ki böyle olacağını?
Aslında siz bunlara
yabancı değildiniz…
Onlarcasını yaşamıştınız belki de…
Kim bilir kaç
kurban vermiştiniz, güç dengesinin olmadığı bu zulme.
Ey korkuyla gözleri etrafa
bakan küçük çocuklar …
Sizleri nasıl teskin edebiliriz?
Size ne söylenebilir ki?
Ninni sesi duyacağınız yerde…
Hep
bomba sesleriyle çınladı kulaklarınız.
Ve hep beklediniz, ne zaman huzur gelecek diye?
Gözünüzdeki korku, ruhunuzda nasıl yaralar açtı kim bilir?
Silahlar sizin için
oyuncak değil hayatın ta kendisiydi.
Ve kusura bakmayın!
Kan kokan toprakların masum çocukları…
6 milyar insan evladı, size bir insanlık(!) yapamadı…
Ne denilebilir ki 3 asırdır devam eden uyku haline…
Acılara, ihanetlere, dramlar ve katliamlara rağmen…
Üzerine ölü toprağı serilmiş
İslam alemine…
Hakikaten İslam aleminin alameti nerede?
Nerede; yüce
Allah’ın birbirine kutsi beyan ile kardeş kıldığı kardeşler?
Nerede; bir ayağına diken batan kardeşinin acısını yüreğinde hissedenler?
Nerede; anlı (!) şanlı (!) her birinin kuyruğu bir yerlere sıkışmış koca koca devlet adamları?
Yapılana beddua etmek kolay.
Yapılana hayıflanmak kolay.
Zalime oturduğun yerde sen zalimsin demek kolay.
Ya ötesi?
Daha kaç Hasan, kaç Hüseyin gidecek?
Daha kaç defa bizim için
Bosna,
Irak,
Filistin ve daha nice yerler hep
Kerbela olacak?
Hiçbir şey yapmıyoruz…
Dökecek 2 damla
gözyaşımızda mı yok?
Cehenneme “çabuk geç ateşimi söndürtüyorsun” dedirten gözyaşı.
Rahat döşeklerimizde, sıcak odalarımızda, önümüze inip kalkan sofralardan ne zaman
fedakarlık yapıp “Ah kardeşim!” diyeceğiz.
Ne zaman gelecek bu an!..
Hey samimiyet nerdesin ve hangi Kaf Dağı’nın ardında gizlenmektesin.
Ey son nefesinde Kelime-i şehadet ile
ahiret yurduna gidenler…
İtiraf ediyorum, gayretsizliğimizle tembelliğimizle, vurdumduymaz tavırlarımızla bu yolu biz açtık.
Büyük laflar ettik kendi benliğimizde küçülerek büyüyemedik.
Ah Selahattin Eyyubi, senin ruhun derinliğine sahip bir
yiğit yok mu?
Vurulmuş anlından tertemiz toprağa düşmüş yatanlar duam o ki bu son şok bizi uyandırsın.
İnşallah bu son olsun.
Dertli kardeşime bir not;
Şu da bir gerçek ki kahrol demekle düşman kahrolmuyor.
Filistin
yardım bekliyor. Başta
Kimse Yok Mu derneği olmak üzere, İHH,
Deniz Feneri ve
Kızılay yardıma koşuyor.
Kimse Yok Mu için yardım etmek çok kolay “Filistin yazın 5777”ye atılan her bir
mesaj 5 YTL olarak Filistinli kardeşlerimize gidiyor.