“Ayşe Hanım Teyzeciğim paran bol da
altın mı alacaksın?” diyerek takıldım. “
Hayır” dedi... Komşular soruyor: Biz haftada bir “Altın günü” yapıyoruz. Altın almak yerine “
Dolar günü” veya “YTL günü” mü yapalım diye merak ediyorlar. Git Hoca’ya sor dediler...”
Ben de sorudan kendime vazife çıkardım. Kapalıçarşı’ya gittim sarraflarla konuştum. Dostum
Mehmet Ali Yıldırımtürk’ün çayını içtim. Daha sonra Altın
Borsası’nda haftalık raporları hazırlayan Y.
Oğuzhan Aloğlu ve Murat Güvenç’ten
yardım istedim. Ayşe Hanım Teyzem’e bilgi arz ettim.
Altın
fiyatı dünyada düşüyor, bizde artıyor!
Geçen yıl kasım ayının bu döneminde dünyada
altının ons fiyatı 798 dolar iken, içinde bulunduğumuz günlerde fiyatlar 765 dolara geriledi.
Ama bizde geçen yılın kasım ayında 24 ayar altının gramı 30.95 YTL iken, geçen cuma günü fiyat 40.70 YTL olmuştu.
Yine aynı dönemlere bakıldığında, geçen yılın kasımında 208 YTL’ye satılan
Cumhuriyet altını, geçen cuma günü 270 YTL’ye satılıyordu.
Çünkü dünyada altın fiyatı bir yılda gerilerken bizde dolar fiyatı arttı. Geçen yıl kasımın üçüncü ‘cuma’sında dolar 1.20 YTL iken, geçen cuma 1.63 YTL olmuştu.
Genel bir düşüş var
Dünyada gümüşün onsu 24 dolar iken, 9.5 dolar oldu. Petrolün varili 147 dolardan 50 dolara geriledi. Platinin onsu 2.400 dolar idi. Şimdi 800 dolar.
Bakırın tonu 8.500 dolar idi, 3.500 dolara geriledi. Altının onsu 2003 yılında 300 dolar iken 2008
Mart ayında 1.030 dolara kadar çıkmıştı.
Emtia fiyatlarındaki gerilemeyi değerlendiren altın uzmanları altının bugün dünya piyasasındaki 765 dolarlık fiyatını pahalı buluyorlar.
Altının 600 dolara satılması gerektiğini söylüyorlar. Dünyada dolara ve diğer
ülke paralarına güvenin sarsılması bankaların sallanması nedeniyle dolara aşırı bir talep olduğu, bu nedenle doların olması gereken fiyatın üzerinde işlem gördüğü belirtiliyor.
Kapalıçarşı uzmanı: YTL bozdurup altın alınmaz
Ben Kapalıçarşı piyasasını izlerken bu işin uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk ile konuşurum. Yıldırımtürk diyor ki, altının dünya piyasalarındaki fiyatında şimdilik balon var.
Balon bir süre sonra sönecek. Halkımız altın almak için acele etmesinler. Ben ona sordum, “Dolar bozdurarak altın almak isteyenler ne yapsın? Elindeki YTL’leri altına yatırmak isteyenler ne yapsın?”
Beni cevapladı:
YTL birikimi olanların şu dönemde altın almak yerine paralarını mevduata veya bonoya yatırmaları daha akılcı olur. Altın
faiz kadar getiri sağlamaz.
Dolarını bozdurup altın almak isteyenlerin acele etmelerine gerek yok. Dolarlarını tutsunlar. O dolarlarla istedikleri zaman altın alabilirler.
Altın fiyatının YTL fiyatı artarsa dolar fiyatı da artacak.
Hacimde gerileme var
Tahtakale piyasasının günlük işlem hacmi (piyasaya giren-çıkan döviz toplamı) eskiden 30 milyon dolar dolayında idi. Şimdilerde, dolar fiyatının arttığı günlerde 5 milyon dolara çıkıyor, döviz fiyatının indiği günlerde 1 milyon dolara düşüyor. (Bu rakam sadece Tahtakale ve Kapalıçarşı’daki altın piyasasının büyüklüğünü yansıtıyor)
Halkımız şimdilerde dolar fiyatı “1.80 YTL olacakmış” söylentisine inanarak satışı yavaşlatmış durumda. Tahtakale ve
Çarşı esnafı doları topluyor. Toplanan doların alıcısı bankalar.
Telefonla esnafı arıyorlar ve ellerindeki dolarlar ufak bir
komisyon farkıyla hemen atın alıyorlar.
Halkımız altın alıp, satmayı seviyor...
Kapalıçarşı’da ilginç bir gözlemim oldu. Altını takı için, güvence için, tasarruf aracı olarak alanlar dışında, altın alıp satarak para kazanma arayışında olanların da sayısı artmış. Kilo ile (bir kilo, yarım kilo) altın külçe alanlar, çok sayıda Cumhuriyet sikkesi alanlar var. Bunlar her gün esnafın kapısını çalıyor. “Kaça alıyorsunuz? Kaça satıyorsunuz?” diye fiyat sorarak alım-satım yapıyor.
Son günlerde Cumhuriyet sikkesi talebinde düşme olmuş. Bu nedenle sarraflar Darphane’ye Cumhuriyet sikkesi siparişi vermiyor. Tersine Cumhuriyet ve külçe satan çoğaldığından aldıkları altınları
hurdaya çıkarıyor.
Tam Cumhuriyet’in alım satım fiyatı arasında 4-5 YTL, çeyrek Cumhuriyet’in alım satın fiyatı arasında 2 YTL, külçe altının gramının alın satım fiyatı arasında 0.50 YTL fark var. Sarraflarda sikke ve külçe stoğu birikince bunlar hurdaya gidiyor. Eritiliyor. Rafine ediliyor.
Altın borsamız var
İstanbul’da SPK gözetim ve denetiminde çalışan bir Altın Borsası var.
Türkiye’ye dışarıdan altın
ithalini
Merkez Bankası ile borsa üyesi (62 üyesi var) kuruluşlar gerçekleştiriyor. İthalatı yapanlar 3 iş günü içinde
yurt dışından getirdikleri altını Borsa’ya teslim etmek zorunda.
Murat Güvenç’ten öğrendiğime göre 2007’de 230.8 ton altın ithal etmişiz. Biz yılda ortalama 250 ton altın ithal ediyoruz. Buna 70-80 ton da hurda ekleniyor. Yıllık altın kullanımımız 320-330 ton dolayında.
Bunun da 50 tonu Darphane’de altın sikke haline getiriliyor. Kalanı kuyumcular tarafından işleniyor.
Çeyrek altın fiyatına bakılıyor
Şimdilerde halkımız “sikke” altın alırken “
çeyrek altın” fiyatını soruyor.
Çeyrek fiyatı 60 YTL’nin üzerine çıktığında halkımız altın alımını kesiyor. Çünkü “çeyrek” genelde takı için satın alınıyor. Çeyrek altın satın alacak olanlar fiyat artınca diyorlar ki, “ Altın takacağıma, 50 YTL’lik
banknot iğnelerim. Hem de daha ucuza gelir!”