Böyle bir haber bekliyordum zaten, fakat aklımda
Brad Pitt falan vardı.
Jennifer Aniston ile
Angelina Jolie bu oğlan yüzünden birbirlerine girdiklerine göre ( "kocamı elimden aldı sevici karı", "hahahaayt, senin ağzını cart diye yırtarım şıllık" düzeyinde bir
tartışma), "din değiştirmenin magazini" gündeminde de onun olması gerekmez miydi?
Haberi veren "
The Sun" gazetesine "ihtiyatlı" yaklaşmakta fayda var ama hadi inandık diyelim.
Michael Jackson nasıl mı
Müslüman olmuş? Önceki gece evine imam çağırmış... (Biz mevlide ya da mukabeleye adam çağırsak kimbilir ne isterler?... Rahmetli babamın cenazesinde imama o zamanın parasıyla elli bin lira vermiştim de surat asmıştı.)
İmam buna ne üflediyse, bu da kelime-i şahadet getirmiş, iş bitmiş.
Kısa zamanda Mekke'ye gitmek üzere yola koyulacakmış, elini çabuk tutmazsa bu yılın haccını kaçırmak üzeredir, artık umreye gider. (Biz ikisini de henüz beceremedik.)
Fakat Michael, imamın önerdiği Mustafa ismini beğenmemiş.
Kendi adını korumayı
tercih etmiş: Mikail.
İkide bir ihtida etmesiyle ünlü Cat Stevens, yepyeni bir isim edinme yoluna gitmiş, Yusuf
İslam olmuştu.
Mikail'i etkileyen yakın dostları da isimlerini değiştirip soyadlarını korumayı tercih ediyorlar. Bunlar, eskiden David olan Davut Wharnsby ve eskiden Philip olan İdris
Philips.
Böylece ortaya Mehmet
Aurelio,
Mert Nobre ve Gökçek
Vederson kadar gülünç durumlar çıkıyor.
Demek ki başlıca iki akım var, ismini azıcık değiştirenlerle, ismini bütünüyle değiştirenler...
Boksör Cassius Clay, ikinci yolu seçip
Muhammed Ali olmuştu. Buna karşılık, eski Stalinci kaşarlardan
Fransız felsefecisi (düşünürü diyemiyorum) Roger Garaudy, kendini Raci Garudyapmıştı.
Ne diyelim,
Allah kabul etsin, son nefesini de Hak yolunda vermek nasib eylesin, hayırlı uğurlu olsun... (Mikail'in cenaze namazının "er kişi" niyetine mi yoksa "hatun kişi" niyetine mi kılınacağı da ulema arasında ihtilaf yaratabilir!)
Lakin bendeniz bu tür heriflere fazla güvenmem.
Çünkü, bir süre sonra sıkılıp kaçıyorlar! Garaudy olsun, Stevens olsun, bir o yana bir bu yana meyledip duranlar... Aklına geliyor Müslüman oluyor, keyfi isteyip
Budist kesiliyor, sonra gene aslına rücu ediveriyor. İşin suyunu çıkardılar.
Dikkatimi çeken bir diğer nokta, kelime-i tevhidi bir çırpıda söyleyivermek kolaylarına gelen bu adamların,
sünnet olmaktan ısrarla kaçınmaları!
"Balta" şakasını mı çok ciddiye alıyorlar, yoksa Doktor Freud'u mu? Tekrar Hıristiyan dinine dönmek kolay, ama giden parçanın yerine yenisini koymak mümkün değil, ondan mı?
Adı üstünde sünnettir, olsa iyi olur ama olmasa da olur, diyeceksiniz... O zaman bizim ne günahımız vardı?
Halkımız da Müslüman'ın "sonradan olanını" pek seviyor nedense...
Şimdi bekliyorum, Michael Jackson'un Müslüman olmasından hoşlanacak kaç teres, bana dönüp "yazılarında 'Allah,
peygamber' çok geçmeye başladı, iktidara yağ mı çekiyorsun" diye sorar bakalım?