19 Ocak 2007’de... Bence hala da orada kanlar içinde yatıyor...
Cinayetin hemen ardından...On üç gün sonra...1
Şubat 2007 tarihinde...
‘Yargıda inecek var’ başlıklı yazıda şunları yazıyordum:
‘
Hrant Dink cinayetini azmettiren olarak tutuklanan ve
Orhan Pamuk’a ‘akıllı olmasını’
tavsiye eden
Yasin Hayal var ya...
24
Ekim 2004 yılında
Trabzon’daki
McDonalds’a
bomba koyup altı kişiyi yaraladıktan sonra...
Sadece on ay yatmış.
Bu on ayın üç ayı da alınan bir
rapor sayesinde
İstanbul Ruh ve
Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde geçmiş.
Daha sonra da...
Yargılandığı Trabzon Ağır
Ceza Mahkemesi tarafından, henüz nihai karar verilmeden önce serbest bırakılmış... Gazete manşetten
mahkeme üyelerinin adını da vermekte...
Tabii dahası da var.
* * *
Dahası şu...
Mahkeme, Hayal’i serbest bırakırken
Yargıtay’ın 2001 tarihli bir kararını dayanak yapmış.
O karar mı?
O karar şu:
‘Herkesin kolayca bulabildiği malzemeyle ferdi bomba imali yasadaki bomba imal etme suçunu tam karşılamıyor.’
Ayrıca, gene Trabzon’da rahibin öldürülmesinde olduğu gibi bu
bombalama da ‘örgütlü suç’ sayılmamış.’
* * *
Bu yazıdan 21 ay sonra...
Dün haberleri artık alıştığım bir refleksle tararken...
Rakel Dink’in
Başbakan Erdoğan’a gönderdiği mektubun ardından
Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun Hrant Dink’in suikastiyle ilgili başlattığı incelemeyi tamamladığını öğrendim...
Kuruldan 3
müfettiş, yaklaşık 1,5 yıldır
Dink cinayetiyle ilgili soruşturmanın tüm boyutlarını incelemeye almış...
Yasin Hayal’le
Ogün Samast’ın tanıştığı 2002 yılından bu yana yaşananlar kronolojik bir sırayla rapora yansıtılmakta...
Rapora göre istihbarat elemanı Erhan
Tuncel’in McDonalds’ın bombalanmasındaki rolü çözülseydi, Dink cinayeti önlenebilirdi.
Erhan Tuncel’in
tanık sıfatıyla
çağrıldığı halde bombalama olayının duruşmasına katılmaması ve yargının yeni bir çağrı çıkarmaması da dikkat
çekici bulundu.
Çünkü Tuncel’in tanıklığından vazgeçildiğine dair bir
mahkeme kararı da yok.
* * *
Ayrıca...
Raporun 30 sayfalık sonuç bölümünde şu ifadelere yer veriliyor:
‘Yasin Hayal’in McDonalds bombalamasını yaptığı süreçte kullandığı yeni bir
telefon numarası tespit edildi.
Bombalama eyleminden kısa bir süre önce Hayal’in bu telefonla
yurt dışından çeşitli ülkelerdeki isimlerle çok sayıda
telefon görüşmesi yaptığı belirlendi. Ancak bu telefon görüşmelerinin kimlerle olduğu bilinmiyor.
Çünkü
Adalet Bakanlığı’nın
iletişim bilgilerine ulaşılması için izin vermesi gerekiyor ancak müfettişlere bu izin verilmedi.’
* * *
Yirmi bir ay önce vurguladığımız gerçekler şimdi kapsamlı, resmi bir rapor...
Hrant’ı devlet himayesinde örgütlü bir grubun vurup öldürdüğü artık çok aşikár...
Şimdi bunu tespit edip belgeleyen raporunu da gen
e devlet yazmakta...
* * *
Devlet içinden birilerinin himayesinde
cinayetler işletip...
Gene bunu da devlet tarafından raporlarla tespitini yapan ilginç bir toplumuz.
Bu patolojik özelliğimiz acaba
Cumhuriyet Dönemi’nin ilk Meclisi’nin sona ermesine neden olan
Çankaya Muhafız Alayı Komutanı
Topal Osman’ın vurup öldürdüğü milletvekili Ali Şükrü Bey cinayetinden mi yadigár?