YERİN DURUMUNU ANLATIR

Anlaşılan... Türkiye gündemine sıkı sıkı yapışmamız halinde karda kendi izine düşmüş bir yolcu çaresizliğinden kurtulamayacağız...


Dün, gündemin en önemli iki konusu dikiş tutturamayan ve endişe veren piyasalar ile Kürt Sorunu idi... Türkiye, bu konularda son zamanlarda epeyce bir mesafe kat etmesine rağmen, gene bir çıkmazın içine yuvarlanmaya başladı gibi... Şayet ekonomik kriz ve depreşen Kürt Sorunu gündem yaratmamış olsaydı bile... Türkiye’nin son genel seçimlerden bu yana ciddi bir atalet içinde kıvrandığını hemen herkes teslim etmekte... * * * Peki, neden böyle? Aslında bunun cevabını önceki gün medyanın pek iltifat etmediği bir araştırmayla Dünya Ekonomik Forumu cevaplayıverdi... Neden kıpırdayamıyoruz? Hatta neden geriliyoruz? Dünya Ekonomik Forumu bunu Küresel Rekabet Endeksi’ndeki yerimizi yüzümüze çarparak göstermekte... * * * 2001 yılı krizi sonrası yapılan reformlar ve AK Parti’nin samimi dünyalaşma çabaları Türkiye’yi küresel rekabet yarışında iki yıl içinde 20 ülkenin önüne geçirmişti. Hálbuki son bir yılda yeniden 10 basamak birden aşağı yuvarlandık. AK Parti’nin AB hedefine hızlı koştuğu ilk iktidar yıllarında 131 ülke arasında 53. sıraya kadar yükseldik. Halbuki önceki gün açıklanan ‘2008-2009 Küresel Rekabet Endeksi’nde yer alan 134 ülke içerisinde 63. sırayı ancak yakalayabildik. Rekabet üretme refleksi zedelenen bir ülkenin de sorun çözmesini beklemek ne kadar doğru olur? * * * Merkezi İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan bu araştırma, tüm dünyayı etkileyen son mali krize karşın ABD’nin hala dünyanın en rekabetçi ekonomisi olduğunu gösteriyor. Ancak araştırma, Amerikan Kongresi’nin mali kuruluşlar için hazırlanan 700 milyar dolarlık kurtarma paketini onaylamasından önce yapılmış. Buna rağmen rapor, krize karşın güçlü altyapı ve esnek işgücü piyasaları gibi faktörler nedeniyle Amerikan ekonomisinin hala çok güçlü olduğunun altını çiziyor. Rekabet sıralamasına göre ilk on sırada ABD, İsviçre, Danimarka, İsveç, Singapur, Finlandiya, Almanya, Hollanda, Japonya ve Kanada yer alıyor. Sıralamada İngiltere 12’nci, Fransa 16’ncı, İrlanda 22’nci, İspanya 29’uncu ve İtalya ise 49’uncu oldu. * * * Türkiye, neden bir yıl içinde 10 basamak birden gerileyerek 63’üncü sıraya yuvarlandı? Dünya Ekonomik Forumu’nun Türkiye’deki ortak kurumu ‘Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD)-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu’, bu gerilemeyi Avrupa Birliği üyelik müzakerelerinin durma noktasına gelmesiyle birlikte reform sürecinin yavaşlamasına bağlıyor. Dünya Ekonomik Forumu’ndan yapılan açıklamada ise Türkiye’nin birçok temel konuda sorunlarını hala çözemediği vurgulanmakta... Temel sorunlar ne? Açıklamada mutlaka çözülmesi gereken sorunlar şöyle sıralanıyor: Liman ve elektrik arzında altyapı tesis kalitesinin yetersizliği... Temel eğitim ve sağlık alanlarındaki beşeri sermayenin cılızlığı... Başta donanımsızlık olmak üzere iş gücü piyasasındaki katılıklar... Kamu kurumlarının etkinsizliği ve şeffaflığa direnmesi... Ben sıralanan bu nedenleri görünce ister istemez klasikleşmiş deve hikáyesini yeniden bir kez daha hatırlıyorum... Deveye sormuşlar boynun neden eğri? Cevap vermiş: -Nerem doğru ki? * * * Ne var ki AB süreci bu konuları belirli bir mantık ve hız içinde çözmeye başlamıştı. Çözmese iki yıl içinde 20 ülkeyi nasıl sollardık ki? Zaten bu nedenle de bu süreç durunca 10 basamak düşüverdik... * * * Dünya Ekonomik Forumu Küresel Rekabet Raporu, birçok alt kalemleri de kapsamakta... Bunlardan biri de halkın kamu kuruluşlarına olan güveni... Bu konudaki sıralamada da, siyasal iktidarın çok özenle ve dikkatle üzerinde durması gereken bir durum var... Çünkü Türkiye, halkın kamu kuruluşlarına olan güven sıralamasında 57. sıradan 82. sıraya gerilemiş. Nitekim Dünya Ekonomik Forumu da yaptığı açıklamada geçen yıldan bu güne ortaya çıkan bu vahim gerilemenin altını çizmekte... * * * Özlediğimiz ‘iyi zamanlar’ ile sadece yerinde durmak için koşmak mecburiyetinde olan ‘Alice’ gibi patinaj yaptığımız bugünler arasındaki rahatsız edici fark nereden geliyor diye sormayın... 2000’lerin başından itibaren AB istikametinde samimiyetle koşan bir AK Parti hükümeti vardı ve rekabette 20 ülkeyi birden sollayıvermiştik... Epeydir, AB konusunu hayalete çevirmiş olan da gene AK Parti hükümeti... Bundan dolayı 10 basamak yuvarlanmamızda onlara denk geldi. * * * Toplum olarak iyiye mi gidiyoruz; hiç tereddüt etmeyin. Muhakkak rekabet liginde yerimiz yükseliyordur. Bugün olduğu gibi durumlar şaşı mı; o zaman da rekabet liginde küme düşüyoruzdur. Rekabette ön alan anlamlı bir tutarlılık yok ise, o toplumda huzur da olmuyor.
<< Önceki Haber YERİN DURUMUNU ANLATIR Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER