SÖYLEYECEK SÖZLERİ YOK MU?

Dünya yıkılsa ‘Hele bir bayram geçsin’ deyip geçebiliyoruz.


Bayram geçsin bakarız, sorunların üstesinden gelmenin bir yolunu buluruz. Herhalde en büyük yatıştırıcımız, en rahatlatıcı, en ferahlatıcı kelimemiz; bayram. Sonrasında kaldığımız yerden başlayacağız ve muhtemelen biriken birçok sorunun çözümü yine mümkün olmayacak ama hele bir bayram geçsin... Çözemezsek, yeni bayrama da iki ay var nasıl olsa! Bu bayrama ağır bir Ramazan mirasıyla giriyoruz. Öyle anlaşılıyor ki bazılarımız bayramın geçmesini de beklemeyecek çünkü dumanı tüten tartışmalar var. Mesela, Deniz Feneri tartışılıyor, savcılar inceleme başlattı. İncelemenin derinleşmesi, geride cevapsız bir soru şöyle dursun, şüphe bile kalmaması lazım. Eleştirilerin odağındaki isim Zekeriya Karaman, Zaman’dan Nuriye Akman’a verdiği röportajda Almanya’da bazı usul hataları yapıldığını kabul ediyor. Karaman Deniz Feneri’nin yöneticisi değil ama sözünü ettiği hatalar buradaki kurumları bağlıyor mu, burada da bir usül sorunu ortaya çıkıyor mu, anlaşılması lazımdır. Çankaya Belediyesi... Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz içinde bulunduğu, içine düştüğü, partisinin üyelerinin ve genel merkez yöneticilerinin kendisini mecbur kıldığı bir rüşvet çarkını itiraf ediyor. Ses kaydı nasıl elde edilmiş bilinmiyor ama Başkan konuştuğunu kabul ediyor. Söylediklerinin bir bölümü de zaten Ergenekon soruşturmasındaki belgelerden teyid edilebiliyor. Yani parayı alan da veren de itiraf ediyor... Belediye’de ve belediye yönetiminin çevresinde doymak bilmeyen, her sabah güne başlarken ‘Ne götürebilirim’ diye etrafa bakınan Başkan’ın ifadesiyle ‘yamyamlar’ bulunuyor. Belediye’de bir yolsuzluk varsa Cumhuriyet Savcıları harekete geçer, tıpkı Deniz Feneri’nde olduğu gibi. Ama beş gün geçti ses yok. Acaba, onlar da mı ‘Hele bir bayram geçsin, sonra bakarız’ diyorlar? Bayram tatili de bu yıl çok uzun... Neyse ki, İçişleri Bakanlığı biraz geç de olsa soruşturma başlattı. Rüşvet iddialarının yanında ‘yandaş gazete’ye para aktarılması da araştırılacak. Peki, tam bu noktada medya ne diyor? Söyleyecek bir sözü yok mu? Ortada, en az Deniz Feneri kadar cazip bir araştırma konusu var mı, var. Üstelik bilgiler itirafçı sanıktan değil, kaynaktan geliyor. Üstelik, tek kaynaktan da değil; o konuşmada para verileceği söylenen kişi ve gazetenin yöneticisinin mahkeme kayıtlarına giren konuşmalarından geliyor. Cumhuriyet’in Ankara Temsilcisi gazetenin manevi liderine, ‘Belediyenin elden gönderdiği paralar hesaba aktarılmalı’ diyor. Bir parti ile bir gazete arasında işbirliği, amaç birliği, hedef birliği vs. için bundan daha açık, daha somut bir delil olabilir mi? Yine CHP’nin eski Kanaltürk’e kendi propagandası için, parti sözcülerini konuşturmak için ve iktidara hakaret etmesi için ödediği 4 trilyon örneğinde olduğu gibi... ‘CHP medyası’ yine kulağının üzerine yattı, fırtınanın geçmesini bekliyor. ‘Bir mahkeme kararı gelir kurtuluruz’ umuduyla. ‘Hele bir bayram geçsin...’ gibi bir şey yani. Medyaya yakışan şimdi şu soruların izini sürmektir: Çankaya Belediyesi’ndeki rüşvetin hacmi ne kadardır, kimler arasında paylaşılmıştır? Bu partinin elindeki diğer belediyeler de Cumhuriyet ve Kanaltürk’e para vermiş olabilirler mi? CHP Genel Merkezi başka yayın kuruluşlarına hortum uzatmış olabilir mi? Buradan star gazetesi muhabirlerine hatırlatırken, bütün medyaya, rakiplerimize de bence müthiş olmaya namzet bir haberin tüyosunu veriyorum!.. Beraber araştıralım... CHP yolsuzluğu haberinde bizi atlatan CHP medyası olsun, canımızı yakmaz. Geçelim... Peki, aynı medya Hrant Dink cinayetindeki müthişten daha müthiş, şoktan daha şok gelişmeler için ne diyor? Emrindeki subayların hepsi, dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz’ün Dink cinayetindeki ihmalini delillerle anlatıyor. Öz’ün emrindeki istihbaratçı astsubaylardan sonra ‘sağ kolu’ sayılan yüzbaşı da apaçık, ‘Albay Öz, Dink’in öldürüleceğine dair detaylı ihbarlara rağmen bunları örtbas etti, bunları sonra görüşelim diyerek geçiştirdi’ diyor. Ortadaki tablo, Dink’in bu ihbarı alanlar, yaşanacakları pekala bilenlerin gözleri önünde öldürüldüğünü anlatıyor. Bu hepimizi yakından ilgilendiren bir dehşetin fotoğrafıdır. Bir talimatla tekmili birden cepheye koşan ‘CHP medyası’ bu dehşet tablosu için ne yazdı, ne söyledi? Hiçbir şey... Peki, bu ‘hiçbir şey’ akıllara ‘Ergenekon’dan olana’ örtülü destek düşüncesini getiriyor diyen haksızlık mı etmiş olur? Herhalde olmaz. Çankaya Belediyesi yolsuzluğu yatışsın diye ‘Hele bir bayram geçsin’ dersiniz, bayram geçer ama yine o gerçekle yüzleşmek zorunda kalırsınız. Bazı konular ise bayram da kaldırmaz bilesiniz... Huzurlu, mutlu, keyifli, sağlıklı bir bayram diliyorum.
<< Önceki Haber SÖYLEYECEK SÖZLERİ YOK MU? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER