Amerika’da batan veya zora giren her
banka bütün dünyada adeta deprem etkisi yapıyor. Birçok uzmana göre tarihin en büyük
ekonomik sarsıntılarından birisi yaşanıyor. Ve bu sarsıntı şimdiye kadar gerçekleşenlerle de sınırlı kalmayacak gibi.
İyide bu depremin üssü neresi? ABD, yani dünyaya günümüz liberal ekonomisinin lokomotif
ülkesi.
Bankacılığın nasıl yapılacağını, finansın nasıl idare edileceğini, şirketlerin nasıl yönetileceğini dünyaya öğreten ülkede. Eminim önümüzdeki dönemlerde
Amerikan tarzı liberal ekonomi ile ilgili tezler daha ciddi olarak
tartışma konusu olacaktır. Gerçi zaten bankalara yapılan devlet müdahalelerinden sonra ABD’nin “liberal ekonomi karizması” çizildi ama bu işin başka bir yönü…
Biz asıl şu banka batıklarına dönelim.
Aklınız alıyor mu? Daha birkaç gün önce batan
Lehman Brothers sadece 2008 yılında yaptığı “başarılı bankacılık”(!) sebebiyle birçok
ödül almış. Banker Dergisi batan bankaya 2008’de “yılın anlaşmaları dalında” iki ödül vermiş. Lehman Brothers’a, Asset Magazine, 2008 “En İyi Türev Ürünler” ödülü vermiş. Daha bitmedi. Businessweek 2008'in en iyi yönetilen 50 şirketi arasında birkaç gün önce batan bu bankayı göstermiş. Şaka değil, gerçek bu. En iyi 50’ye giren bu hale geldiyse sıralamaya giremeyenlerin nasıl yönetildiğini düşünmek bile istemiyor insan.
Lehman Brothers battığını açıklamadan birkaç saat önce
Bank of America Merrill Lynch'i 50 milyar dolara aldığını açıkladı. Yani anlayacağınız aslında Merrill Lynch batmaktan son saniye golüyle kurtuldu. Daha önce batanlar, el konulanları bir kenara koysak da sırada batmayı bekleyen birçok banka var. Anlayacağınız, bizi ve dünyayı daha uzun süre kork dolu günler bekliyor.
2001 yılında
Türkiye’de yaşanan banka batıklarından sonra bize
ders veren Amerikalılar bu yaşadıklarından sonra acaba Türkiye’nin yeni bankacılık sistemini kendilerine örnek alırlar mı? Belki alsalar hem biz hem dünya rahatlar. Veya ABD
Hükümet’i IMF ile stand by anlaşması yapmayı düşünür mü? Eee ekonomiyi iyi yönetemeyen ülkelere IMF, hazırladığı stand by anlaşmalarıyla müdahale etmiyor muydu? O zaman ABD Hükümeti de böyle bir çözüm yolu seçebilir.
İşin en acı tarafı ne biliyor musunuz? Sarsıntının en ağır faturalarını ödeyen ülkelerden birinin Türkiye olması.
İMKB’deki kayıp oranları, batığın yaşandığı ABD borsalarından çok daha yüksek.
Hani trafikte sadece sizin kurallara uymanızın yetmediği gibi bir durum. Diğer sürücülerde kurallara uymaya sizin kadar özen göstermiyorsa suçunuz olmadığı halde ağır bedeller ödeyebilirsiniz. Anlaşılan, sadece içerdeki önlemler yetmiyor. Dışarıya karşıda Türkiye’nin önlemlerini güçlendirmesi gerekiyor. Umarım önümüzdeki dönemde ülke ekonomisini idare edenler, işin bu yönünü daha fazla göz önünde tutarlar.
Peki, hiç düşünüyor musunuz bütün bu yaşananların sorumlusu kimler diye? Aç gözlü bankacılar mı? Hesabını bilmeyen her şeyi almaya çalışan ABD vatandaşları mı? Aşırı kâr peşinde koşan mortgage şirketleri mi? Kurdukları Hedge fonları ile dünya ekonomilerini tehdit eden “Hedge Cambazları” mı? Her kimlerse en ağır şekilde cezalandırılmalı. Bu konuyla ilgili sorumlular bulunur ve gerekli önlemler alınırsa belki önümüzdeki yıllarda dünya ekonomileri benzer krizlerin pençesine düşmez.
Benim aklım nerde kaldı biliyor musunuz? Tarihin en büyük batıklarından biri olarak gösterilen Lehman Brothers’a bu ödüllerin nasıl verildiği…