Ortaya Mustafa
Balbay’ın günlükleri saçılmış, hangi
paşanın hangi gazeteciye iş
sipariş ettiği açığa çıkmış, ‘
darbe karşıtı’ olarak bilinen Fenerbahçeli
Yaşar Paşa’nın ‘Bu medyayla darbe başarılı olur mu Sayın Balbay?’ serzenişi dillere düşmüş, bizimki hálá
Ergenekon davasının ciddiyetini sorguluyor...
Gerçek yahu, gerçek...
Bunlar olmuş...
İster Ergenekon örgütü deyin, ister
Sarıkız oluşumu, ister
Ayışığı cuntası...
Bir vakitler, bazı paşalarımız, darbeyle yönetime el koymayı, topyekün bir
temizlik yapıncaya kadar ‘en az 15 yıl’ görevde kalmayı planlamışlar.
Bu düşüncelerini de, Balbay dostumuzla paylaşmışlar.
Hadi
Özden Örnek’in günlüklerine itibar etmediniz, ‘Bunlar Alper Görmüş’ün uydurmalarıdır’ dediniz, biz de boşu yere ikna olmanızı bekledik.
Balbay’ın notlarına ne buyuracaksınız peki?
Daha ne kadar kulağınızın üstüne yatmayı
tercih edeceksiniz?
Diyorum ya, ‘bizimki’ oralı değil... Hálá ve hiç utanmadan, Ergenekon davasının ciddiyetini sorgulayan yazılar yazıyor.
Şimdi de, dava dosyasına girip girmediği bile belli olmayan bir belgeye takmış...
Bu belgede, kendisi ‘Ergenekon üyesi’ olarak gösteriliyormuş...
‘Kendisi’ dediğim, bir televizyon dizisinde
oyuncu olarak da izlediğimiz
Ertuğrul Özkök.
Hemen belirteyim: Oyunculuğu mükemmel.
Çok iyi Fransızca konuşuyor.
Çok da kıvrak...
Fehmi Koru bir gün
Hürriyet’in başına geçerse, işi şimdiden hazır demektir.
Evet,
Ertuğrul Özkök,
MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’un ‘gülüp geçtim’ dediği belgeye göre Ergenekon örgütünün bir üyesiymiş.
Sadece Özkök mü?
Dinç Bilgin, Bekir
Coşkun,
Enis Berberoğlu,
Hüseyin Gülerce, Selahattin Sadıkoğlu da bu örgütün üyesiymiş...
İşte Ertuğrul Özkök, herkeslerin gülüp geçtiği, dava dosyasına bile girip girmediği belli olmayan bu belgeye sarılarak, kendince ‘tersten çakıyor...’
Demek istiyor ki, ‘Darbe karşıtı olduğu bilinen ve hükümetle paralel hareket eden isimlerin bile üye gösterildiği bir örgütün neresini ciddiye alayım?’
Bunu diyor da...
Sonra da, artık
Sağır Sultan’ın bile malumu olmuş darbe iddialarının ciddiyetini sorguluyor.
Hiç utanmıyor...
Madem üzerine yapıştırılacak yafta konusunda bu kadar rakiksin, neden dava dosyasında bulunan daha ‘ciddi’ belgeleri değil de, herkeslerin gülüp geçtiği uyduruk bir ‘MİT çıktısı’nı dikkate alıyorsun?
Hadi
Danıştay suikastini,
Ümraniye’de bulunan bombaları,
misyoner cinayetlerini,
Hrant Dink’in öldürülmesini,
Cumhuriyet gazetesinin bahçesine bırakılan ‘dost bombaları’ ve bunlar arasındaki ‘derin irtibatı’ o kadar korkutucu bulmuyorsun...
Balbay’ın notları da mı bir şey anlatmıyor sana?
Şener
Eruygur Paşa’nın cüreti tedirgin etmiyor mu seni?
Hurşit
Tolon’u korkutucu bulmuyor musun?
Darbecilere yol gösteren ‘gazeteciler’in varlığı içine bir ürperti salmıyor mu?
Bülent Arınç’ın ‘Askerlikten başka her şeyle uğraşmışlar’ dediği generallerin darbe sondajları ve küstah bir özgüvenle giriştikleri PR çalışmaları hiç uykularını kaçırmıyor mu?
Üstelik, Balbay’ın notlarına göre, darbecilerin güvenmediği isimlerin başında yer alıyorsun. Senin için ‘
beraat belgesi’ bile sayılabilir.
Neden kıvır kıvırsın o halde?
Neden oynayıp duruyorsun?
‘Ergenekon çürütmeciliği’ yapmak dışında bir iş gelmiyor mu elinden?