Şu sıralar medyada bir çok
kalem,
Türkiye’de anti semitizmin...
Şu sıralar medyada bir çok kalem, Türkiye’de anti semitizmin hangi derinliklerde seyrettiğini araştırmakla meşgul. Şöyle azıcık gözünü çevirip,
İsrail’de nasıl bir ırkçılığın tırmandığına ve
halkın nasıl
terörize edildiğine bakmaya
taraftar olan yok gibi.
Oysa orada, gerçekten ruh hali incelenmeye değer bir halk gerçeği ortaya çıkıyor.
Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Obama’ya “Terörü ve
Ortadoğu’daki
terörist örgütleri yeniden
tarif etme” ve “ABD’nin Ortadoğu politikasını bu tarif temelinde yeniden belirleme” gereğini hatırlatırken tam da bunu mu kastetti bilmiyorum ama, hele şu
seçim kampanyası ve sonuçlarının ardından, terör babında, “İsrail halkının terörize edilmiş ruh hali”nin gündeme alınması kaçınılmaz hale gelmiştir.
Yumurta mı
tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan? Acaba İsrail’de “terörist söylem” açısından halk mı liderleri belirliyor, liderler mi halkı? Ama işte bakın “Barışçı bir
Yahudi” gözüyle bakıldığında İsrail nasıl gözüküyor? “Jörg Haider İsrail’de diriliyor...
Salı günkü seçimin sonuçları hakkında bilmeniz gereken en önemli şey bu.” (M.J. Rosenberg,
Los Angeles Times,
Radikal’in tercümesiyle) Jörg Haider,
Avusturya’da seçimi kazandığı halde, anti semitist düşünceleri sebebiyle
iktidar verilmeyen siyasetçinin adı idi. Ve şimdi İsrail’de bir başka ırkçı söyleme sahip siyasetçiler ipi göğüslüyor. Bu, ne yazık ki İsrail halkının tercihi. Şu tespitler, demeçler, olaylar, bugünkü İsrail halkının ruh haline karşılık geliyor.
Burada, “
Hamas’ı yokedeceğiz” tarzındaki tüm sözleri,
Gazze’de 21 günde katledilen 1300 küsur kişinin üçte birinin çocuklar, üçte birinin kadınlardan ibaret olduğunu düşünerek okursanız, İsrail’li
seçmenin hangi liderlere
yetki verdiğini daha iyi göreceksiniz: -
Tzipi Livni: (Kadima Partisi, 28
sandalye) “Gerekirse tekrar
Gazze Şeridi’ne saldırabiliriz.” -
Netenyahu: (Likud Partisi, 27 sandalye) “Gazze’deki
operasyon çok geç başladı, savaş ise zamanından önce bitti. Seçilirsem Hamas’ı yok edeceğim.”
Liberman: (İsrail Evimiz Partisi, Sandalye sayısı 11’den 15’e çıktı) “İkinci dünya savaşında
Amerika’nın
Japonya’ya yaptığı gibi bizim de Gazze’de aynı şeyi yapmamız gerekir.
O zaman Gazze’ye girmeye de gerek olmaz. İsrail
Filistin Devlet Başkanı
Mahmud Abbas’ı yok saymalı. Hamas liderleri yok edilmeli. Araplar ile İsraillilerin bir arada yaşamaları mümkün değil. En uygun çözüm ayrılmalarıdır. Buna İsrail sınırları içinde yaşayan Araplar da dahil.
İran da nükleer programından vazgeçmezse bombalanıp yerle bir edilmeli. - Liberman, liselerde yapılan anketlerde, araştırmaya dahil edilen bütün okullarda oyları silip süpürmüş. -Ehud
Barak: (
İşçi Partisi, 13sandalye) Hamas’ı ve bütün düşmanlarımızı
imha edeceğiz. Yeni bir
darbe gerekirse, daha şiddetli olsa da uygun zaman ve şekilde gelecek. Bölgedeki ülkelerden ahlak öğrenecek değiliz. -Gazze’ye düzenlenen operasyonu, İsrailli Yahudilerin yüzde 95’i destekledi.
-
Şubat 2008 itibariyle
Batı Şeria’da 580
kontrol noktası vardı. -Barush Goldstien adlı yerleşimci 25 Şubat 1994’de el-Halil Camii’nde
sabah namazı kılan Filistinlilerin üzerine kurşun yağdırdı. 67
Müslüman şehit oldu, 300’e yakın Müslüman da yaralandı. - Filistin topraklarına yerleştirilen Yahudi yerleşimcilerden biri el-Halil katliamı için şunları söylüyor: “Belki insanlığın çoğu bu olayı duymak bile istemez. Ama bize göre bu gerçekten büyük bir eylemdir. Biz yeterince insan öldürülmediğine inanıyoruz.
-Bir başka yerleşimci ise şunları söylüyor: “İsterdim ki bu cesareti ben gösterebilseydim. Öyle bir cesarete sahip olsaydım hiç çekinmeden bu eylemi ben yapardım.” - Yahudi çocuklara öğretilen
müzik parçalarından birinin sözleri: “Bütün dünya Araplardan nefret eder. Dünyanın ilk gayesi onları
teker teker öldürmektir. Şu ayaklarımla düşmanımı ezeceğim. Şu dişlerimle onun derisini kemireceğim. Şu dudaklarımla onun kanını emeceğim. Yine de ona olan kinimi çıkarmış olmayacağım.” Bu ürkütücü tespitlerden sonra ne denebilir? Hep okuruz,
Hitler’i
Alman halkı iktidara getirmişti. Bu terörist söylemin mimarları da İsrailli seçmen tarafından öne çıkarılıyor. Ortada seçmen profili açısından gerçekten ürkütücü bir görüntü var.
Bu coğrafyada gerçek bir barış için, ancak, İsrail halkının ruhi yapısının yeniden inşasının gereği vurgulanabilir. Bir tür terapiye ihtiyacı var İsrail halkının... Bir tür rehabilitasyona... “Öldürmeye” kurgulanmış bir ruh dünyası gerçekten dramatiktir. Onun için bugün 10 Emir’deki “Öldürmeyeceksin” çağrısı, ciddi anlamlar taşıyor. Çünkü “Yerleşimci” sinden terörist üretmiş bir vasat söz konusu. Haider, Avusturya’da anti - semitist eğilimleri yüzünden
tasfiye edilmişti, İsrail’in teröristleri nasıl tesirsiz hale getirilecek? Ortadoğu’nun en temel sorusu bu, bugün...