Bir yanda "sol var mı yok mu?" tartışılıyor, bir yanda yeni sol parti girişimleri sürüyor. Bir anlamda solda hareket var ama sonuç yok. Deneyimli bir siyasetçi şöyle diyor: "AK Parti ile CHP arasındaki kutuplaşma böyle sürdüğü sürece yeni bir sol partinin çıkış yapma şansı yok. Bunun için Türkiye'nin normalleşmesi gerekiyor." Dahası ortada CHP dışında, DSP ve SHP gibi iki parti daha var. Bu durumda yeni bir sol partinin kurulması büyük olasılıkla önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimler sonrasına kalacak. İşte bu noktada CHP'nin nasıl bir tavır takınacağı CHP tabanında ve "sol" cenahta merakla bekleniyor. Acaba CHP, bu arayışlar sürerken yeniden samimiyetle ilgi odağı mı olacak, yoksa sol arayışları bir süreliğine de olsa durduracak yeni bir hamle mi yapacak? Kimse ihtimal vermese de CHP Genel Merkezi'nde son günlerde özenle saklanan yoğun bir çalışma var. "CHP parti programı yenileniyor." Program taslağını hazırlama görevini de CHP Genel Sekreter Yardımcısı Algan Hacaloğlu yürütüyor. Ama asıl ilgi çekici olan, parti meclisi üyesi 40 kişiye de kendi uzmanlık alanlarında görev verilmesi. Bir bakıma parti içi kapalı devre fikir alışverişi hedefleniyor... Bu çabanın iki temel amacı var. Birincisi 2000'lerin başında yazılan CHP programını yenilemek. O programda yer alan birçok hedefin bugün gerçekleşmesi bunu zorunlu kılıyor. Örneğin 8 yıllık eğitim gibi... İkincisi ise son dönemlerde oluşan "devletçi parti" imajını değiştirmek... Bunun için de başta Kürt ve Alevi meselesi olmak üzere AB ve küreselleşme gibi birçok konuya yeni yaklaşımlar getirilmesi düşünülüyor. Bir de "özgürlükçü bir parti" imajıyla yerel seçimlere girmek hedefi var. Bir CHP'li şöyle diyor: "Bugün MHP Anayasa değişikliği önerisi getiriyor. Halbuki bu öneri öncelikle bizden gelmeliydi. Daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi, daha fazla insan hakları talebini biz seslendirmeliyiz. AK Parti'yi ancak daha özgürlükçü bir tavırla aşabiliriz." Sessiz ve derin bir çalışma CHP'nin içinden geçtiğimiz bu süreçte, tabanda umutla beklenen, CHP dışı solda ise yeniden düşünmeyi sağlayacak bu çıkışı yapıp yapmayacağı soru işaretleri yaratsa da böyle bir hazırlığın olduğu kesin. Yeni parti programı hazırlandıktan sonra tartışmaya açılacak, ardından da Parti Meclisi'ne gelecek. Programı zenginleştirmek için hukuktan insan haklarına, ekonomiden dış politikaya, çalışma yapan 40 kişilik hazırlığın ayrıntıları bilinmese de, daha özgürlükçü bir yaklaşım ortaya koyacakları öngörülüyor. Ama asıl sorun bu yaklaşımın kabul görüp görmeyeceği... Bunu da zaman gösterecek. Bir sosyal demokrat şöyle diyor: "CHP'nin daha özgürlükçü bir çizgiye gelmesine ilişkin ciddi bir tereddüt var. Büyük olasılıkla onlar da bunu gidermek için en azından program düzeyinde 'Bakın biz özgürlüklerden yanayız diyecekler' gibi geliyor bana. Ayrıca sol değerleri, sosyal devleti, çalışanların haklarını falan da gündemlerine alacaklar. Ama önemli olan bunu gerçekten yapıp yapmayacakları..." Kamuoyunda ve sosyal demokrat kesimde var olan kaygıya rağmen CHP'de son yıllarda ilk kez de olsa sessiz ve derinden bir çalışma yürütülüyor. Bakalım CHP bu kaygılı kamuoyunu şaşırtacak mı yoksa kurultaylardaki gibi "CHP'de yine değişen bir şey yok" mu dedirtecek?