''HER-YERE-KON'' DİYORLARDI, YA...

Ergenekon “ahtapotun kolları” gibi: Örgütün izlerini belli başlı provokasyonların hepsinde görmek mümkün…


Hemen her gün yeni bağlantılar ortaya çıkarılıyor. Ergenekon'un izi, sonunda Malatya'daki Zirve Yayınevi cinayetlerine de uzandı! Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki onuncu duruşmada katliam sanığı Emre Günaydın'a “Ergenekon firarisi Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ü tanıyıp tanımadığı; ayrıca Oral Çelik'le akrabalığı olan Taner Çelik'i bilip bilmediği” sorulmuş! Levent Ersöz, Şener Eruygur döneminde Jandarma İstihbaratı'nın başındaki isimdi. * * * Hrant Dink Suikastı'nda ise yeni sanıklar ortaya çıkıyor… Dink cinayetinin azmettiricisi Yasin Hayal'in ağabeyi Osman Hayal, cinayet günü İstanbul'da olduğunu itiraf etmiş… Hayal, daha önce cinayet tarihinde Trabzon'da olduğunu iddia etmişti: Oysa, Osman Hayal'e ait cep telefonunun cinayet günü İstanbul-Kısıklı'da sinyal verdiği belirlenmişti… Son gelişmelerden sonra “Osman Hayal, Ogün Samast'a cinayet esnasında yardım eden kişi miydi?” kuşkusu artmış bulunuyor. Her yeni gelişme, “Danıştay Provokasyonu, Hrant Dink Suikastı ve Malatya'daki Katliam”ın aynı merkezin elinden çıkmış olduğunu, her üçünün de Ergenekon'a uzandığını gösteriyor. Cinayetlerdeki “yakın akrabalığı” vaktiyle dile getirdiğimizde; kafadan “komplo teorisi” yaftasını yapıştıranların yüzleri kızarıyor mudur, acaba? Hiç sanmıyorum… Aynı tezviratı, başka hadiselerin arka planını karartabilmek için sürdürüyorlar! * * * Bir de “Dağlıca Olayı” var… 2007'nin 21 Ekim'inde 13 askerimiz şehit edilmişti, Dağlıca'da… Dağlıca Jandarma Tabur Komutanı Kurmay Yarbay Onur Dirik'in, Ergenekon davası sanığı Asuman Ayşe Özdemir'e bölgedeki stratejik yerlerin fotoğraflarını (31 Ocak 2007'de) gönderdiği ortaya çıktı! Dağlıca baskınının önceden bilinmesine rağmen “vahim ihmaller”in birbirini takip ettiği daha önce belirlenmişti… Ergenekon iddianamesindeki ek klasörlerinde yer alan belgeler “ihmaller zinciri”nin bir başka boyutunu günışığına çıkarıyor. Onur Dirik, Özdemir'e elektronik posta yazışmalarıyla adeta “Dağlıca Brifingi” vermiş! Dirik'in çeşitli e-posta gruplarına Veli Küçük'ü öven mailler attığı da belirlenmiş… Veli 'Küçük' ama 'her yerden' görünüyor! Danıştay'dan Dink Suikastı'na; Malatya'dan Dağlıca'ya kadar her “derin taş”ın altından 'Darbeci' Ergenekon örgütünün kolları çıkıyor. * * * Ergenekon kapsamında geçen hafta tutuklanan Emekli Albay Arif Doğan ise JİTEM'i kendisinin kurduğunu ve “istihbarat grup komutanlığını” 1990'da Veli Küçük'e devrettiğini söylemiş… JİTEM'in “fukara” albayı; Veli Küçük'le “görev değişikliği dışında herhangi bir ilişkisinin olmadığını” iddia ederken kargaları dahi güldürememiş… Emekli Albay, Ergenekon örgütünün varlığından da haberi olmadığını söylüyor: Ki, bu ifadesine herhalde en çok “Avukat” Deniz Baykal sevinmiştir! Deniz Bey, Arif Doğan'ı savunmaya –Albay'ın 1989'da Şırnak-İdil'de üç köylünün öldürülmesi olayına adının karıştığı “faili meçhul”den başlamalı!
<< Önceki Haber ''HER-YERE-KON'' DİYORLARDI, YA... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER