Ne zaman
İsrail saldırganlığı, Siyonist dünya görüşü söz konusu olsa,
Ahmet Altan'ın "Ey kavmim" başlıklı yazısını hatırlarım.
Hani şu "sen ki peygamberlerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin" sözleriyle başlayan yazısı...
Ahmet Altan bu yazıda sadece Yahudileri kastetmiyor elbette. Dört kitaba mensup herkes bu yazıdan kendisine bir pay çıkarabilir.
Bu yazı şu günlerde, İsrail denilen
terörist devletin Hitler'in Yahudiler'e yaptığını Filistinliler'e reva gören saldırıları ile birlikte okunduğunda Siyonist Yahudiler'i anlatıyor olmalı diye düşünebiliriz.
Çünkü peygamberlerini dinlemeyen, hatta onları öldüren bir kavimdir Yahudiler.
İsrail kurulduğundan beri Ortadoğu'ya barış ve huzur hiç olmadı.
Kendileri de huzur içinde yaşayamıyor elbette.
Böyle devam ettiği müddetçe, gerek İsrail'de yaşayan, gerekse İsrail dışında yaşayan Yahudiler asla ve asla huzur içinde olamaz!
Zenginlikleri içinde korku ve dehşetle birlikte yaşayıp giderler.
Yahudilerin neredeyse bütün dünyada neden sevilmediğine dair bir araştırma yapılsa sonuçları çok ilginç olur. Bilmiyorum böyle bir araştırma var mı acaba?
Gerçekten, neden sevilmiyor bu millet?
Peygamberlerini öldürdüklerinden olabilir mi?
Asla ve asla kendi hakkına razı olmayan, sürekli gözü başkalarının üzerinde olan, sürekli başkalarının haklarını
gasp etmeye çalışan, saldırgan bir millet olduklarından mı?
Çocuk katili bir orduya sahip olduklarından mı?
Yoksa neden?
İsrail'in tarihinde çok kanlı
katliam var. Ama şu son
Gazze Saldırısı gibi hiçbiri bütün dünyaya rağmen bütün dünyanın gözleri önünde gerçekleşmedi.
Çocuk katili İsrail askerlerinin öldürdüğü Filistinli çocuklar sanki bizim çocuklarımızdı.
Günlerdir televizyon ekranlarından Filistinli kanı akıyor evlerimize.
Düşünüyorum da İsrail Filistinliler'e bunları yapıyor da kendisi rahat mı yaşıyor, huzur içinde mi?
Öyle bir
ülke düşünün ki, ne zaman neresinde, bir
otobüs durağında bir
alışveriş merkezinde bir sinema veya bir konser salonunda bir canlı
bomba patlama ihtimali olsun.
Filistinliler'in kanını akıttıkça İsrail de rahat olmayacak. Bunu görmek için kahin olmaya gerek yok.
Can acıtanın canı acır.
Ev yıkanın evi yıkılır.
Bu şekilde devam ettiği müddetçe İsrail uluslar arası toplumun asla ve asla saygın bir üyesi olmayacak.
İsrail asla huzurlu bir devlet olmayacak.
Dolayısıyla da halkı asla huzur için de yaşamayacak.
Siz sanıyor musunuz ki Filistinliler çocuklarını, eşlerini katleden Yahudiler'i affedecekler. Ölmüş analarının kanları üzerinde onların başında bekleyen Filistinli çocuklar intikam almayacak mı, İsrail düşmanı olarak yetişmeyecek mi?
Bu insanların son Filistinli kalana kadar topraklarını savunacaklarına emin olun.
Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız İsrail saldırganlığını onaylamadığı, karşı çıktığı için İsrail çok rahatsız.
Arapları
kale almıyorlar zaten.
İsrail,
Mısır Zirvesi'ne katılan devlet adamları için bir davet vermiş ve fakat Cumhurbaşkanı Gül'ü davet etmemiş.
Türkiye'nin çok da umurundaydı!
Siz
seçim için binlerce Filistinli'nin kanını akıtırken Türk
Milleti ayağa kalkmışken, Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız sizi mi destekleyecekti yani... Kaldı ki davet edilseler bile gitmemeleri gerekirdi!
İşte Ahmet Altan'ın muhteşem ifadeleri:
"Sen ki, tanrıya yakarır ama firavunlara taparsın.
Musa Kızıldeniz'i açsa önünde, sen o denizden geçmezsin.
Ey kavmim...
Sen ki peygamberlerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin.
Korkarsan kendinden olmayan herkesten.
Ve sen kendinden bile korkarsın.
Hazreti İbrahim olsan, sana gönderilen kurbanı sen pazarda satarsın.
Hazreti İsa'yı gözünün önünde çarmıha gerseler, sen başka şeylere ağlarsın.
Zebur'u, Tevrat'ı, İncil'i, Kur'ân'ı bilirsin.
Hazreti Davud için üzülür ama Golyat'ı tutarsın.
Sana yapılmadıkça işkenceye karşı çıkmazsın.
Senin bedenine dokunmadıkça hiçbir acıyı duymazsın.
Örümcek olsan Hazreti Muhammed'in saklandığı mağaraya bir ağ örmezsin.
Ölülerine dönüp de bakmazsın. Lut kavminden de değilsin hazdan olmayacak mahvın.
Ama arkana baktığın için taş kesileceksin.
Ve sen kendine bile ağlamayacaksın.
Komşun aç yatarken sen tok olmaktan haya etmezsin.
Musa önünde Kızıldeniz'i açsa o denizden geçemezsin.
Tanrıya inanır ama firavunlara taparsın.