ESLEN PAŞA'NIN CEVABI

Araya giren yoğun gündemler ve yurtdışı seyahati nedeniyle ertelediğimiz bir yazıyı ancak şimdi kaleme almak mümkün oldu.


Yazı, 23 Temmuz'da bu sütunda yayınlanan 'Eslen Paşa'nın göremediği' başlıklı yazıya gelen tepkileri ve Paşa'nın cevabını kapsıyor. Nuriye Akman'ın, emekli Tuğgeneral Nejat Eslen ile Avrasyacılık üzerine yaptığı röportajın ilham ettiği o yazının ana fikri şuydu: Her ülkede olduğu gibi Türkiye'de de farklı düşünce kamplarının olması doğal. Normal olmayan, son dönemde bu akımlar arasında gerçekten konuşma çabasının giderek tükenmesi. Böyle olunca konuşmanın yerini kamplaşma alıyor ve faturası gerilim olarak topluma yansıyordu. Bu açıdan Eslen Paşa'nın Zaman'a konuşmayı kabul etmesini ve inandığı fikirleri eğip bükmeden ortaya koymasını cesur bir davranış olarak görmüş ve alkışlamıştım. Aynı şekilde Zaman'ın ünlü röportaj ustasını da harika sorularıyla bir zihin dünyasını tüm çıplaklığıyla tanımamıza yardımcı olduğu için kutlamıştım. Bizim açımızdan sevindirici olan, yazıda doğrudan isimleri geçen Nuriye Hanım'ın da Eslen Paşa'nın da maksadımı doğru anlaması oldu. Nuriye Hanım arayarak röportaja dikkat çektiğimiz için teşekkürlerini iletti. Eslen Paşa da memnuniyetini gönderdiği nazik e-postayla iletti. Hatta Akman'ı arayarak hem duyduğu memnuniyeti paylaşmış hem de yazıyı, röportajın işe yaradığının bir delili saydığını söylemiş. Gerçi bazı Nuriye Akman hayranı okurlar onunla ilgili kullandığımız "eski parlak günlerini hatırlatan performansı" ifadesiyle incitici olduğumuzu düşünmüş. Ama merak etmesinler, Nuriye Hanım bize kırılmış değil. Kırdıysak özür dilemekten çekinmeyiz. "Eslen Paşa'nın göremediği" başlıklı yazıya Paşa'nın verdiği cevaba gelince... Önce Eslen Paşa'nın açıklama gönderme gereği duyduğu yazının hangi cümlelerle bittiğine bakalım: "Bütün hürmetimle Eslen Paşa'nın (röportajda dile getirdiği) tezlerine cevap veriyorum. Hatta kendimce onun çizdiği Avrasya stratejisindeki hayati boşluğa işaret ediyorum: Eslen Paşa'nın Avrasyacılığı, orijinal gibi görünse de eleştirdiği Batıcılığın bütün illetleriyle malul ters bir kopyası. Çünkü nasıl Batıcı, kurtuluşu Batı'ya bağlanmakta görüyorsa, Eslen Paşa da kurtuluşu Doğu'ya bağlanmakta görüyor. İki strateji de tarihteki en büyük düzen inşa edicilerden biri olan bu milletin potansiyelini ve öz değerlerini es geçiyor. Sanki ne bunu biliyor ne de ona güveniyor. Türk paşalardan, Türkiye'yi en azından hayallerinde merkeze koyan stratejiler bekliyor; tüm kurmay zekâlara saygılarımı sunuyorum." Ve işte Eslen Paşa'nın açıklaması: "Sayın Bilici, Sorular Nuriye Hanım tarafından tanzim edildiği için tarafınızdan tam anlaşılmamış olabilirim. Benim asıl söylemek istediğim şudur: Günümüzde küresel ekonominin ağırlık merkezi Atlantik'ten Pasifik'e kaymaktadır. Küresel jeopolitiğin ağırlık merkezi de Atlantik'ten Pasifik'e kaymaktadır. Küresel mücadeleler Avrasya'nın zenginliklerine ve enerjisine ulaşmak için yapılmaktadır. Bütün bunlar kaçınılmaz gerçeklerdir. Tek kutupluluktan çok kutupluluğa geçiş sürecini yaşayan dünyada, Türkiye tüm enerjisini AB sürecine ve ABD dayatmalarına harcamaktadır. Türkiye, Soğuk Savaş sonrası sürece hazırlıksız girmiş; çok kutuplu jeopolitik düzene de hazırlıksız yakalanmıştır. Türkiye, Soğuk Savaş dönemi paradigmalarını terk ederek günümüzün jeopolitik şartlarına ayak uydurmalı, bunun için de kendi jeopolitik vizyonunu geliştirmelidir. Bu ise Avrasya'nın önemini kavrama ve sadece Batı'ya değil, Doğu'ya da bakmaya alışma anlamına gelir. Avrasyacılık, sadece Dugincilik ve Rusyacılık değildir. Orta Asya'daki Türk varlığı unutulmamalıdır. Türkiye, çıkarları neredeyse o istikamete açılma vizyonuna, yeteneğine ve cesaretine sahip olmalıdır. Türkiye sadece ABD ve AB istiyor diye Batı'nın yapısına sıkı bağlarla bağlanmamalıdır. Türkiye, sadece BOP içinde ABD çıkarları için Ortadoğu'ya açılmamalıdır. Demokrasiye saygımız sonsuzdur. Türkiye'de demokrasi geliştirilmelidir. Ancak, Türkiye'de demokratikleşme, ulus devlet ve üniter devlet yapısını zora sokacak şekilde kullanılmamalıdır. Cumhuriyet rejimi demokrasiyi de kavradığı için saygındır. Bu ifadelerimi köşenizde yayınlarsanız daha iyi anlaşılmış olurum. Saygılarımla. Nejat Eslen" İşte konuşmanın faydası. Eslen Paşa röportajda konuştu, biz eleştirimizi ortaya koyduk. Eslen Paşa da cevaben görüşlerini bir daha gözden geçirip ortaya koymuş oldu. Demokrasiyi dışlamayan, sadece Batı'ya endeksli olmayı eleştiren bu yaklaşıma şahsen fazla bir itirazım olamaz. Zaten Paşa da biraz önyargısız bakabilse, Batı'nın yanı sıra Arap Birliği, BM, İKÖ, Afrika, Orta Asya perspektifleri geliştirmeye çalışan bugünkü Türk dış politikasının özlediği vizyondan farklı olmadığını görebilir.
<< Önceki Haber ESLEN PAŞA'NIN CEVABI Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER