KARADZİÇ’DEN ERGENEKON’A...

Soykırımla suçlanan Bosnalı Sırpların eski lideri Radovan Karadziç’in yakalanmasından sonra ne oldu?


En hararetli destek ABD ve AB’den geldi... ABD’nin Birleşmiş Milletler’deki temsilcisi Zalmay Halilzad, Karadziç’in yakalanmasını sevinçle karşıladıklarını ve diğer tutuklamaları beklediklerini söyledi. AB dönem başkanı Fransa da aynı şeyi tekrarladı... Birliğin şimdi Sırbistan Hükümeti’nden yeni tutuklamalar beklediğini açıkladı. Neyi kastediyorlar? Lahey’deki uluslararası mahkemenin hakkında ‘savaş suçlusu’ olarak dava açtıklarından, Karadziç’in yakalanmasından sonra halen kaçak durumda olan iki kişi kaldı. Bunlardan ilki, Bosnalı Sırpların savaş dönemindeki askeri liderlerinden General Ratko Mladiç. Mladiç, Karadziç ile birlikte Saraybosna kuşatması ve Srebrenitza katliamı sırasında savaş suçları işleme iddiasıyla aranıyor. İkinci kaçak ise Vukovar’da yaşayan Hırvatlara karşı savaş suçları işlemekle suçlanan Goran Haciç... * * * Sırbistan savaş suçları savcısı, istihbarat örgütlerinin aslında Mladiç’in izini sürerken Karadziç’i yakaladıklarını söylemişti. Çünkü... Karadziç ve sağ kolu Mladiç’in yandaşları, uzun süre siyaset, ordu, idare ve istihbaratta yer alıp bu kaçakların yakalanmalarını önledi. Ellerine ne kadar kan bulaşmış olursa olsun ‘Büyük Sırbistan’cılar için Karadziç hala bir kahraman. Bosnalı Sırpların çoğu eski liderleri Karadziç’e hala saygı ve sevgi duyuyor. * * * Peki, o halde nasıl yakalandı? Savaş sanayi gerileyip, bilgi çağı hamle yaptıkça daha hızlanacak olan yeni zihniyet, buna herkesten daha fazla ihtiyacı olan Sırbistan’da daha çabuk duyuldu... Savaş yerine barış, kavga yerine huzur. Sırbistan halkı kısa bir süre önce yaşamını karartan milliyetçilik yerine AB açılımında karar kıldı... Belgrad’da yeni hükümetin kuruluşundan bu yana, savaş suçları konusunda farklı bir ortam doğdu... Dengeler değişti... Dünyaya kulak veren bir siyasetçi iktidar oldu... Bu süreçte, Hollanda’nın başını çektiği Avrupa Birliği hükümetlerinin, Sırbistan’ın birliğe üyeliği konusunda resti çekip, savaş suçları mahkemesiyle tam işbirliği gerçekleşene kadar ilerleme sağlanamayacağını açıklamaları bu sonucu etkiledi. Devreye İngiliz ve Amerikan istihbaratı girdi... Sırp güvenlik yetkilileri ise Karadziç’i yakalamak için batı yanlısı cumhurbaşkanı Boris Tadiç’in, Sırbistan İstihbarat Servisi Başkanı Rade Bulatoviç’in yerine yeni bir isim olan Saşa Vukadinoviç’i atamasını beklediler... Bu atama geçen hafta gerçekleşti... Yeni Sırp İstihbarat şefi, Sırbistan’ın önde gelen mafya gruplarından Yitka’ya karşı mücadeledeki başarısıyla ünlenmiş bir kişi. Belgrad’daki yetkililer Karadziç’in yakalanmasından birkaç hafta önce Sırp istihbarat servisinin, yabancı bir istihbarat biriminden gizli bilgiler aldığını söyledi. Hatta... Batılı istihbarat örgütlerinden bir kaynak Financial Times’a yaptığı açıklamada, zaman zaman çok yaklaştıkları Karadziç’in pek çok kez izini kaybettiklerini, sanığın yüksek mevkilerdeki bazı kişilerce korunuyor gibi göründüğünü söylemiş ve eklemişti: ‘Bu sonucu getiren asıl faktör siyasidir.’ * * * Bir anlamda ‘devlet, devleti’ tasfiye ediyor... İçe kapanmacı, faşizmle kucak kucağa oturmuş, ülkeyi dünyadan koparan ve gelecek vaat etmeyen anlayış, dünyanın da yardımıyla saha dışına atılıyor... Irk ve kan ‘üstünlüğüne’ dayalı patalojik bir anlayış, Sırbistan’ı tuz buz etti... Yirmi yıldır süren milliyetçilik, şiddet, savaş, izolasyon ve inatlaşma ülkeyi mahvetti... Artık ‘akılcı ve dünyalı’ irade, ‘dur’ diyor... Sırbistan ‘eli kanlı kahramanları’ uluslararası mahkemeye teslim ederek, evrensel hukukun ve çağdaş insanlığın parçası haline geliyor... Nitekim Sırbistan Dışişleri Bakanı Vuk Jeremiç, kesinlikle Avrupa Birliği üyesi olacaklarını ve hedeflerinin bu yılın sonuna kadar adaylık statüsü elde etmek olduğunu söylüyor. * * * Radovan Karadziç’in maceraları size Ergenekon’u anımsatmıyor mu? Yakalanış süreci de aslında Ergenekon’dan pek farklı olmayabilir... ‘Dünya değişiyor’ dediğimiz bu... Dünya, ‘Temizleniyor ve arınıyor’ da diyebilirsiniz... Çünkü gelmekte olan çağda, Karadziç’lere yer yok... Sadece ve sadece ‘insanı kutsayan’ yeni bir dönem çünkü bu. Sırbistan’da Karadziç, Türkiye’de Ergenekon... İkisine de yeni çağda yer yok.
<< Önceki Haber KARADZİÇ’DEN ERGENEKON’A... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER