Demokrasi... Demokrasi mi?.. Kapatın kardeşim, kapatın!
Demokrasinin kendini koruma hakkı vardır. Sonra, ‘
laiklik’ olmadan
demokrasi olmaz.
Hukuk...
Hukuk mu dedin?..
Yoksa sen hâlâ
kapatma davasını hukukla ilgili bir mesele mi sanıyorsun?
Öyleyse yazık sana...
Ekonomi...
Ekonomi mi?..
Kapatın kardeşim, kapatın!
Kapatma davası açılmasaydı da, ekonomi zaten kırılgandı; dışarısıyla içerisiyle iyiye gitmiyordu. Kapatın, ne olacaksa yine o olacak ekonomide...
Avrupa Birliği...
Avrupa Birliği mi?..
Kapatın kardeşim, kapatın!
Avrupa Birliği’ne de bir şey olmaz.
Yani
Türkiye’yle müzakereleri askıya almazlar. Öyle demelerine bakmayın, blöf yapıyorlar. Dışarıya öyle konuşuyorlar ama, kapalı kapılar arkasında ilişkilerin askıya alınmayacağını belli ediyorlar.
Amerika...
Washington mu?..
Güldürmeyin insanı!
Kapatın kardeşim, kapatın!
Amerika’nın Türkiye’yle çok işi var.
Irak’ta var,
İran’da var,
Avrasya’da var, enerji güvenliği alanında var, var oğlu var.
Bu yüzden Türkiye’de özellikle asker ile arasının bozulmasını istemez, bunun için de sesini çıkarmaz. Demokrasi hiç umurunda mı Amerika’nın?..
Kapatın kardeşim, kapatın!
Çekinmeyin, hiçbir şey olmaz.
Ya Barrack Obama Başkan seçilirse... Onun için değişik diyorlar.
Geçin kardeşim geçin,
Beyaz Saray’a yerleşince Obama da değişir.
Bir şeycikler olmaz.
Kapatın kardeşim, kapatın!
Zaten AKP de kendi içinde bölünme sürecine girecek.
Tayyip Erdoğan yasaklı hale gelecek. Cumhurbaşkanı
seçimi konusunda 367’yi bulanlar, merak etmeyin, Erdoğan’ın yeniden seçilmesini engelleyici bir formülü de
icat ederler.
Kapatın kardeşim, kapatın!
Böylece, Erdoğan’sız AKP de seçimlerde tek başına
iktidara gelecek çoğunluğu elde edemez.
Seçim araştırmaları mı?
Hâlâ yüksek mi çıkıyor AKP?..
Siz bakmayın o anketlere.
Ayrıca seçimlere daha çok var, çok şey değişir, zamanla AKP’ye alternatif de bulunur, hiç merak etmeyin.
İstikrarsızlık mı,
kaos mu?..
Nereden çıkarıyorsunuz?
Olmaz böyle şeyler.
Siyasal istikrarsızlık neden çalacakmış Türkiye’nin kapısını?.. Siyaset ne diye daha beter kutuplaşacakmış, cepheleşecekmiş?..
Radikallerin eli niçin güçlenecekmiş?.. İçte ve dışta radikal İslamcılar neden zil takıp oynayacaklarmış?..
Endişelenmeyin.
Hiçbir şeycik olmaz.
Kapatın kardeşim, kapatın!
Sen kapatın diyorsun, ama bak
İngiliz The
Times gazetesi 30 Haziran tarihli başyazısında ne diyor:
“Türkiye’nin iktidar partisi ile önde gelen
siyasetçilerinin yasaklanması istenmekte. Yargıçlar eğer demokrasiyi kurtarmak istiyorlarsa, bu talebi reddetmelidirler. Bu
kapatma davası, Türkiye’nin AB’ye
katılım umudunu tümüyle söndürebilir. Bir
mahkeme kararıyla seçilmiş hükümet devrilirse, bu durum, gittikçe daha çok aşırı milliyetçiliğe kayan ve AB’ye kuşkuyla
bakan askeri memnun edebilir, ama AB de Türkiye’yle ilişkiyi kesine yakın bir ihtimalle sona erdirir. İktidar partisinin kapatılması ve bütün bu gelişmeler, bir yandan Türkiye’de İslamcıları radikalleştirirken, öte yandan Batı’yla çatışmayı canlandırır ve toplumun askeri
baskı düzeniyle İslamcı tepki arasında bölünmesine açabilir.”
Bırakın bütün bunları.
Meraklanmayın, endişeye mahâl yok.
Kapatın kardeşim, kapatın!
Bir şeycikler olmaz.
* * *
Bir ay boyunca internetten Türkiye’nin siyasi hallerini okumaya çalışırken, hep aynı izi sürmeye çalıştım.
Ve satır aralarında hep bu “Kapatın kardeşim, kapatın!” mantığının izlerini gördüm.
Sakat bir mantıktı.
Türkiye’de gözlerini demokrasiye, hukuka ve istikrara kapatabilen son derece yanlış bir mantık ne yazık ki.
Yeni bir şey de değildi tabii.
Kısacası:
Eğer aklınızı ekmek peynirle yediyseniz, demokrasi, hukuk ve istikrara boş verir, ‘yargısal
darbe‘yi yapar,
Murat Belge’nin deyişiyle, bütün dünyanın da bu ‘hukuk yoluyla darbe’yi yutacağını zanneder ve “
türban kararı”ndan sonra bir de AKP’yi kapatırsınız.
Hoş bulduk!