İsmet Paşa'nın "Kimse işitmesin, bu millet düşmanınızdır" dediğini ispatlayan
belgeye karşı tek kelime edemiyorlar…
Gerçekle yüzleşmek yerine; kara çalıp,
iftira atıyorlar…
Fikre fikirle karşılık verebilecek seviyede değiller;
hakaret etmekten başka yapabilecekleri bir şey yok!
Kapı gibi belgeye karşı resmen "duvara dayanmış" durumdalar…
Çaresizler…
Son olarak demişler ki "Korkmaz'ın yaptığı Ezberbozan programı yayından kaldırılıncaya kadar hiçbir
CHP'li TRT yayınlarına katılmayacak…"
"Müthiş etkili bir formül" bulmuşlar, kendilerini kutluyorum!
Oldu, olacak; bu satırların yazarını
protesto için bir de miting düzenleseler…
Sakın ola, mitingde "yanlış tuşa basıp"
İnönü'nün hatıratındaki malum cümleleri okumasınlar, ha!
Bir program, CHP'lilerin karnını neden bu kadar ağrıtmış olabilir, sahi?
Merak ediyorum: Birileri kendilerine "
Programı yayından kaldırtmak için elinizden ne geliyorsa yapın!" talimatı mı verdi, yoksa?
"Ezberbozan"da bugüne kadar konuşulan ana konuları hatırlayalım:
Darbelerin, provokasyonların arka planı NATO-Gladio gerçeği üzerinden deşifre edildi; 62 yıllık "Statüko"nun değişmesi hadisesi ön plana çıktı;
Ankara-
Washington ilişkilerinin perde arkası anlatıldı; PKK'nın bitirilme sürecinin yaşandığı kesin bilgilere dayanarak ortaya kondu;
Kuzey Irak'a kara operasyonunun hayati önemi ve başarısına ısrarla vurgu yapıldı; Türkiye'nin bölgesel güç olma dinamikleri gazetecilik bilgileriyle izleyiciye sunuldu…
Bir de "
Ergenekon çetesi" dosyası açıldı…
CHP'nin karnı bütün bunlardan dolayı mı ağrıyor?
ABD'nin eleştirilmesinden mi rahatsız, CHP?
* * *
"İsmet Paşa Belgesi"nden dolayı "Ergenekon'a Toz Kondurmayan
Medya"nın kimi mensuplarının da karnı fena halde ağrıyor…
Bunlardan biri de, Hürriyet'in mutfağında yöneticilik yapan "
Tufan Ağzıbozuk" Bey…
İsmet İnönü'nün –benim dememle değil- kendi ağzıyla "milleti düşman bellediği" gerçeğine gözlerini kapıyor; terbiyesini bozmak suretiyle bana saldırıyor…
Adı geçen kişi, "Statüko"nun
amiral gemisinde yıllardır "gazeteci" sıfatını kullanarak çalışıyor...
İnönü tartışmasını genişçe sütunlarına taşıyan Hürriyet'in "kıdemli yazı işleri müdürü" Tufan Ağzıbozuk…
Veya…
T.A.'nın; "
Ulusalcı-Bombacı Ergenekon örgütü" aktörlerinden "Henüz kim olduklarını bilmediğimiz kişiler" diye söz eden E.Ö. rumuzlu amiri-kaptanı...
Tartışmanın omurgası olan belgeyi yani Ulus gazetesinde 17
Mayıs 1968'de yayınlanan tarihi metni gazetelerine koy(a)madılar!
Okuyucularının tarihi gerçeklerle yüzleşmesine izin vermediler…
Bu kapı gibi belgeyi yayınlayan kişiye "gazeteci" denir; belgeye yok muamelesi yapıp okuyucularından kaçıran yöneticiler ise bu sıfatı sadece "şeklen" taşımış olur, "esas"tan değil!
"Ertuğrulgenekon" Bey, "Tufan Ağzıbozuk" veya saz arkadaşları belge hakkında neden tek laf edemiyorlar?
Fenersiz yakalandılar da ondan!
* * *
Türkiye'nin gizli gerçeklerinin bir bir açığa çıkmasından dolayı karnı ağrıyanlar korosu "Amiral Gemisi" ile sınırlı değil…
"Dönülmez Akşamın Ufkunda"
kürek çekenlerin hesabına "
ekran polisliği" yapan bir "kifayetsiz muhteris" de bu koronun elemanlarından…
Bu satırların yazarı ve "Ezberbozan" hakkında iftira atmayı günlük
spor haline getiren, verdiği kasıtlı yanlış bilgilerle okuyucularını kandıracağını sanan bu zat-ı şahane sonunda "bilinç altı"nı açığa vurdu:
"
AİHM ile
Anayasa Mahkemesi kararlarının peş peşe çıkması Korkmaz'a göre tesadüf değil; utanmasa Ergenekon işi diyecek..."
Ergenekon, ha?
"Ekran Polisi" bir süre önce Ergenekon soruşturmasını "çılgınlık" olarak nitelemiş ve her fırsatta babalar gibi
darbeci Ergenekon çetesini savunmuştu…
"Doğu Perinçek'in başına gelenler inanılır gibi değil" diye yazmıştı;
İlhan Selçuk'tan ise "Kanije Savunması"nı hatırlatarak "Ergenekon Kahramanı
İlhan Selçuk Paşa" diye söz etmişti…
"Ulusalcı Bomba Kardeşliği" filminin organizatörü olduğu ispatlanan, JİTEM'in kurucusu, Çatlı'nın kankası
Veli Küçük'ten de övgüyle bahsetmişti, köşesinde!
Kişi herkesi kendisi gibi bilirmiş:
"Ezberbozan"da son hafta dahil AKP hükümetinin eleştirildiği bölümlere kulaklarını kapayan, buna mukabil utanmaksızın çamur atmayı sürdüren Ekran Polisi; Ergenekon çetesini, örgütün "sözcülüğünü yaparcasına" savunduğunu unutmuş görünüyor.