TİYATRODA SON OYUNA DİKKAT

Soruşturma tamamlanıyor ama iddialar tiyatrodan pis kokular geldiğini söylüyor. Tam bir taktik savaşı sürüyor


Devlet Tiyatrolarıyla ilgili uzun zamandır yazmıyordum. Ortaya çıkardığımız onlarca usulsüzlüğün peşini bıraktığımız sanılmasın. Şu anda Devlet Tiyatroları Genel Müdürlük ve Bölge Müdürlükleri bazında müthiş bir teftiş geçiriyor. Kültür Bakanlığı müfettişleri milletin vergilerinin nasıl çarçur edildiğinin hesabını tek tek sorumlulardan soruyor. Teftişte sona gelinmiş durumda. Önümüzdeki günlerde Devlet Tiyatrolarında milletin lehine çok önemli değişikliker bekleniyor. Ahbap-çavuş ilişkisiyle yönetilen bu çok önemli kurumda her şey deşifre olmaya başladıkça kurum içinde de ciddi bir deprem yaşanıyor. Fakat bir taraftan da mevcut yönetimin giderayak son kozlarını sahneye koyabilmek için çaba sarf ettiği ifade ediliyor. Öncelikle şunu söyleyelim ki ortaya çıkan gerçekler kurum içindeki insanların da birbirlerini daha iyi tanımalarına fırsat verdi. Bugün gelinen süreçte Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ve bölgelerde müthiş bir sarsıntı var. Neler mi oluyor ? Genel Müdür Lemi Bilgin’e yakınlıklarıyla bilinen Ankara ve İzmir Bölge Müdürleriyle müdür yardımcıları ve bunlara ilaveten Diyarbakır, Adana ve İstanbul müdür yardımcıları istifa dilekçelerini genel müdüre verdi. Kurumda şok etkisi yapan bu istifaların sebebinin soruşturmalar sırasında genel müdürün bu müdürlerin arkasında durmaması olarak gösteriliyor. Anlayacağınız Devlet Tiyatroları şu anda tam bir kaynayan kazan. Yaptıkları usulsüzlükler sebebiyle daha önce defalarca soruşturma geçiren Devlet Tiyatrosu Sanatçıları Vakfı DETİS’in Başkanı Mehmet Ege ve yönetimi de geçtiğimiz haftalarda görevlerini bırakmak zorunda kalmışlardı. Artık kurumdaki birçok sanatçı yıllarca şikayetçi oldukları ama korkudan konuşamadıkları konularda çok daha cesur açıklamalar yapabiliyor. Bu bakımdan kurumda yaşananlarla ilgili bilgi akışı da hızlandı. Ayrıca soruşturmalar sırasında milyarlarca lira masraf edilerek hazırlanan oyunların niçin bir kez oynanıp kaldırıldığı, yüz milyarlarca lira prova masrafı yapıldığı halde birkaç kez sahneye konan oyunların açıklamaları gibi konularda sorumluların müfettişlere tatmin edici cevaplar veremediği ifade ediliyor. Tiyatrodan gelen yeni haberlere göre bu kadar köşeye sıkışan genel müdürün giderayak son bir oyun daha sahneye koyacağı iddia ediliyor. Bu iddiaya göre genel müdür istifa etmeyecek. Görevden alınmamak için de bakanlıkta kulis yapıyor. Çünkü genel müdür bu kadar köşeye sıkışmışken ayrılmak zorunda. Ama o makamdan emekli olmayı teklif ediyor. Dolayısıyla genel müdür olarak emekli olmuş ve görevden alınma gibi bir yöntemle bırakmak zorunda kalmamış olacak. Genel Müdür Lemi Bilgin’in istediği iddia edilen bu yolu sayın bakanın kabul edip etmeyeceğini zaman gösterecek. Bir diğer iddia da genel müdür emekli olmak için Ağustos ayını bekleyip yıllardır yapılmayan personel alım sınavını giderayak yapmayı planlıyor. Yani bu doğruysa genel müdür gitmeden kuruma son bir hatıra bırakacak ve kadrolaşmasını tamamlayıp öyle veda edecek. Son süreçte toplumla ne kadar kavgalı bir kesimin tiyatroya hakim olduğu, sahneyi muhalefet arenasına dönüştürdükleri düşünülürse, bu önümüzdeki 20-25 yıla daha aynı zihniyet tarafından ipotek konulması anlamına gelir ki AK Parti hükümetinin kendi kalesine gol atması olarak yorumlanır. Buna hükümetin müsaade edeceğini düşünemiyorum. Tabi ‘emeklilik için niçin Ağustos’ sorusu insanın aklına gelmiyor değil. O vakte kadar Ak Parti kapatılırsa genel müdür de emeklilikten vazgeçer. Eski tas eski hamam tiyatro devam eder. Bu stratejiler bizim aklımıza geldiğine göre başkasının da aklına gelir. Yapılanlara bakınca düşünülmeyecek yollar değil hani. Son iddia da genel müdürün istifa eden bölge müdür ve müdür yardımcılarının dilekçelerini tuttuğu kendisi görevden alınırsa hemen devreye koyup; ‘bakın benimle birlikte ekibim de istifa ediyor’ diye psikolojik baskı oluşturacağı şeklinde. Bu da beklenebilecek bir hamle olur. Açıkçası Devlet Tiyatroları’ndaki son hava şu. Tiyatro camiası yıllardır süren baskı ve adamcılık yönetiminden kurtulmaya bu kadar yakın olduğu için şapkayı havaya atıyor. En azından bizi her gün arayan onlarca Devlet Tiyatrosu sanatçısı bunu söylüyor. Ümidimiz tıpkı Türkiye’nin olduğu gibi tiyatronun da milleti kucaklayacağı güzel günlere az kalmış olması.
<< Önceki Haber TİYATRODA SON OYUNA DİKKAT Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER