AYRIK OTLARI

Ak Parti'deki ayrık otları Cumhurbaşkanlığı seçiminde meclisi boykot edenlere göre biraz daha ileri görüşlüymüş.


Toprakla uğraşanlar bilir. Ekinlerin arasında ayrık otları biter. Öyle çaktırmadan çıkar ki bunlar, ne zaman büyüdüğünü anlamazsınız. İşte o yabani otlar sökülüp atılmazsa bütün mahsulün verimi düşer. Çünkü ayrık otları mahsule verilen sudan, atılan gübreden beslenir, iyi de palazlanırlar. Millet, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde önemli miktarda ayrık otunu aktif siyasetin dışında bıraktı. Bitti mi ? Hayır. İşte şu yaşadığımız belirsiz süreç aynı zamanda siyasette arta kalan ve kendini iyi gizleyebilmiş ayrık otlarının da sökülüp atılacağı önemli bir dönem olacak. Türkiye çok önemli bir virajda. Ak Parti kapatılırsa yeni bir 28 Şubat sürecinin yaşanması kesin gibi gözüküyor. Gidişata bakılırsa Ak Parti’yi kapatmak için de ‘gözünün üstünde kaşı olması’ yeterli. Her ne olursa olsun hükümetin şu anki duruşu çok önemli. Zira partide kafa karışıklığı oluşturmak isteyenler iş başında. Öyle ki bunlar arasında kabinede olanlar bile var. Başbakan’ın savunma için ek süre talep etmemesi, kapatma davasının bir an önce sonuçlanması yönündeki isteğini gösteriyor. Çünkü bu süreç uzadıkça hem ülke sıkıntılı günlere doğru yol alacak, hem de partideki birlik beraberlik bozulacak. Ak Parti içinde ‘biz de şu hatayı yaptık’ tarzında cümleler kurarak kapatılmanın faturasını parti yönetimine kesme oyununa düşenlerin sayısı maalesef artıyor. Zaten istenen de bu. Abdullatif Şener, Vahit Erdem, Turan Çömez, Çemil Çiçek gibi isimlerin söylemleri bu manada partide dejenerasyon oluşturuyor. Varsa yapılmış birkaç hata onlar da böylece kronikleştiriliyor ve ‘kendi kendini yok eden bir parti’ psikolojisi hakim olmaya başlıyor. Meclis kulislerinde kendi partisini eleştiren Ak Partili milletvekili sayısı öyle 3-5 falan değil. Bugün diğer partilerin desteği olmadan bir anayasa değişikliği için Ak Parti grubu işi referanduma götürecek kadar milletvekilini bile kendi içinden çıkaramayabilir. Üstelik fire bizzat kabineden başlar. Başbakan bu gerçeği çok iyi biliyor. Maalesef ayrık otlarının yürüttüğü güya ‘dost acı söyler’ stratejisi başarılı oluyor. Türkiye dünyayı içine alan ekonomik krizin rotasından kaydı. Farklı bir belirsizlik sürecine doğru yol alıyor. Bu rotasız gidişin bir an önce durması gerekiyor. Bu süreçte Türkiye’yi bu noktaya getirenler kadar yıllardır içinde yol aldıkları geminin altını delmeye çalışanların da büyük sorumluluğu var. ‘Buraya kadarmış’ deyip kendini kurtarma çabası içine girenleri millet çok iyi görüyor. Yolun sonuna yaklaşılırken ak mı kara mı daha bir netleşiyor. Ak Parti’deki ayrık otları Cumhurbaşkanlığı seçiminde meclisi boykot edenlere göre biraz daha ileri görüşlüymüş. En azından bu aşamaya kadar gelebildiler. Ama sonuçta güverteye çıkıp sağa sola beyaz bayrak sallayanlar kaybedecek. Çünkü ne bu milletin, ne de ülke siyasetinin artık ayrık otu besleyecek tahammülü kalmadı.

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER