TBMM'ye sevk edilen
istihdam paketinin dört boyutu var:
İstihdamı
teşvik,
maliyetleri düşürmek ve işsizlere
destek. Bir de
işgücü piyasası ile doğrudan ilgili olmayan ama sonuçları itibariyle istihdama ve enflasyona olumlu katkı potansiyeli taşıyan GAP'a kaynak yaratma boyutu...
İstihdamın teşviki üç yoldan düşünülüyor: SSK priminin 5 puanı
Hazine tarafından karşılanacak. Bu
indirim başlangıç sayılmalı. Seçimlerde söz verildiği gibi gelecek yıllarda ikişer puanlık inidirimler tasarıya dahil edilerek toplamda ne kadar indirim yapılacağı şimdiden belli olmalı. Yürürlülük maddesinden indirimin ekim ayına ertelenmeyip yasanın çıkmasıyla birlikte uygulanmaya başlayacağı anlaşılıyor. Biliyorsunuz bu konuda
Sanayi Bakanı ile
Ekonomi Bakanı arasında
tartışma çıkmıştı. Arada IMF de vardı. Bence ekim ayının beklenmemesi iyi olmuş, çünkü ekonomi zor durumda.
İkinci istihdam teşviki 18-29 yaş arası
gençlerle 30 yaş üstü kadınların SSK işveren primlerinin (brüt ücretin yaklaşık yüzde 20'si) ilk yıl yüzde 100'ünün, ardından her yıl 20 puan düşülerek 5 yıl boyunca
İşsizlik Sigorta Fonu tarafından karşılanması. Gençler ve kadınlar yetişkin erkeklere kıyasla işsizlik açısından çok daha kırılganlar. 2007'de tarım dışı
işsizlik oranı erkeklerde yüzde 11,4 olurken, kadınlarda 17,4 oldu.
TÜİK verilerinden yaptığımız hesaba göre kentlerde 20-29 yaş grubunda işsizlik yüzde 17,2 ile ortalamanın çok üzerinde.
Şu soru akla gelebilir: 29 yaş üzeri erkeklerin istihdamı olumsuz etkilenir mi? Büyük olasılıkla çok az. Çünkü bu kategoride işsizlik oranı zaten düşük, işgücüne
katılım ise yüksek. Taslakta bu
uygulama bir yıl için düzenlenmiş gibi duruyor. Bu geçici bir önlem mi? Her yıl duruma göre yenilenecek mi? Anlamadım. Üçüncü istihdam teşviki, "aktif işgücü politikaları". İşsizlik Sigorta Fonu'nun gelirlerinin bir bölümü işsizlere ve yeni işe gireceklere firmaların talep ettiği vasıfları kazandırmak için harcanacak.
İstihdam paketi özellikle 50'nin üzerinde çalışana sahip firmaların üzerindeki zorunlu istihdam yüklerini alarak (zorunlu
özürlü istihdamı yüzde 6'dan yüzde 3'e düşürülüyor) ya da esnekleştirerek (sağlık,
kreş gibi hizmetler dışarıdan alınabilecek) maliyetlerin düşürülmesine fırsat tanıyor. Aynı zamanda ölçeği büyütmeyi de teşvik etmiş oluyor.
Türkiye güdük firmalar ülkesi. Ölçeği daha da teşvik etmek gerekiyor.
Paketin sosyal boyutunda gülünç düzeyde düşük olan işsizlik tazminatı yüzde 40 artırılıyor. Ayrıca seçilebilirlik koşulları biraz gevşetiliyor. Halen 2.5 milyon işsizin sadece 100 bini işsizlik tazminatından yararlanabiliyor. Bu sayı ne kadar artacak göreceğiz. "İşsizlerin parası işsizler için harcanmalı" diye defalarca yazdım, söyledim. Bu paketle birlikte nihayet İşsizlik Sigorta Fonu'na işveren (yüzde 2), çalışan (yüzde 1) v
e devlet (yüzde 1) tarafından yatırılan paralar kısmen de olsa işsizler için harcanabilecek.
Fonda 32 milyar YTL birikmiş durumda. Birikim bugüne kadar devletin net borç oranını düşürmek için kullanıldı. Fonun bundan böyle de dolmaya devam edeceğini tahmin ediyorum. Sadece daha yavaş dolacak. Mevcut birikimin yüksek
faiz gelirinin akmaya devam edeceği unutulmasın. Milli gelirin kabaca yılda yüzde 0,2'si olarak hesapladığım GAP'a harcanacak paranın da işsizlikten kırılan Güneydoğu'da istihdama, zaman içinde de
gıda fiyatlarına yapacağı olumlu katkıyı düşünürsek, mali
disiplin elden mi gidiyor diye boşuna kaygılanmayız. 5 puanlık indirimin yıllık maliyetini de milli gelirin en fazla yüzde 1'i gibi hesaplıyorum. Genç ve kadın istihdamının teşviki ise büyük olasılıkla zaten ekstra maliyet getirmeyecek. Toplam yüzde 1'lik maliyetin de bir bölümü ekstra istihdam ve
büyüme olarak geri dönecektir. Kalanını da hükümet gereksiz harcamaları kısarak karşılasın.