Dink cinayetinde ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle haklarında
dava açılan Jandarma Baş
çavuş Okan Şimşek ve
Uzman çavuş Veysel
Şahin önceki gün ikinci kez
yargıç karşısına çıktı.
Sanıklar,
Hrant Dink’in öldürüleceği yolundaki istihbaratı üstlerine bildirdiklerini söyleyiverdiler...
Ancak amirlerinin zamanında gereğini yapmadığını da öne sürdüler...
Hálbuki...
İstanbul’da görevli Jandarma Kıdemli Başçavuş Okan Şimşek ve Burdur’da görevli Jandarma Uzmançavuş Veysel Şahin...
Dink’in öldürüleceğini bildikleri halde gerekli önlemi almamak ve ihmalle suçlanıyorlardı...
Suç duyurusunu Dink ailesi yapmıştı...
Önceki günkü
oturum,
Trabzon 2’nci Sulh Hukuk Mahkemesi’ndeki ikinci duruşmaydı...
***
‘2006 yılı Temmuz ayında
Coşkun İğci, Jandarma Uzmançavuş Veysel Şahin’i telefonla arayıp, görüşmek istediğini söylemiş.
Veysel ile birlikte gittiğim Meydan Parkı’nda, Coşkun İğci ile tanıştım. İğci, Veysel’in arkadaşıydı. Coşkun İğci, MC Donald’s bombacısı
Yasin Hayal’in akrabası olduğunu ve İstanbul’da
Ermeni bir
gazeteciyi öldürmek istediğini söyledi.
Yasin Hayal’in İstanbul’a gittiğini, gazetecinin sahibi olduğu gazete ile yaşadığı evin arasındaki bölgenin krokisini çıkardığını anlattı.
Yasin Hayal’in kendisinden el yapımı bir
silah istediğini ve onun için de para verdiğini söyledi.
Biz de silah almamasını, amirlerimizle konuştuktan sonra kendisine bilgi vereceğimizi söyledik.’
Yasin Hayal’in eniştesi olan Coşkun İğci ile konuşmaları sonrasında Jandarma
İstihbarat Şube Müdürü
Yüzbaşı Metin Yıldız’ı telefonla aradıklarını belirten Başçavuş Şimşek, yukarıdaki ifadesinin devamında:
Coşkun İğci’den aldıkları bilgileri Yüzbaşı Yıldız’a aktardıklarını,
Yüzbaşı Yıldız’ın ise Yasin Hayal ile Jandarma Başçavuş Hüseyin Yılmaz’ın ilgilendiğini ve bilgileri onunla paylaşmalarını istediğini söylüyor.
Başçavuş Şimşek, başka bir toplantıda İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız’ın, Yasin Hayal’in İstanbul’da Ermeni asıllı bir gazeteciyi öldürme planı içerisinde olduğunu söylediğini,
Albay Ali Öz’ün de konuyu daha sonra özel olarak konuşacaklarını söylediğini, toplantı sonrasında Veysel Şahin, Hüseyin Yılmaz ve
Hacı Ömer Ünalır ile birlikte internetten
Agos Gazetesi ve Hrant Dink hakkında bilgiler derlediğini söylüyor.
***
Kendilerinden, cinayeti önceden bildiren Coşkun İğci’nin kimseyle konuşmamasının istendiğini belirten Jandarma Başçavuş Okan Şimşek, ‘Coşkun ile önceden görüştüğümüz için bize onunla konuşmamız ve sessiz kalması gerektiği söylendi.
Coşkun bize takip edildiğini ve her yerde görüşemeyeceğini söyledi. Mesai bitiminde Coşkun’la Değirmendere’de buluştuk.
Kimseyle konuşmamasını söyledik. O da bize sinirlenerek, ‘Benim kimseyle bir husumetim yok. Ben size bilgi verdim, siz değerlendiremediniz’ dedi. Sonra birşey diyemeden yanından ayrıldık’ dedi.
***
Daha önce müfettişlere verdikleri ifadelerini kabul etmeyen Jandarma Başçavuş Okan Şimşek,
mahkemede
baskı altında ifade verdiğini iddia ediyor...
Davada ikinci
sanık olarak yargılanan Jandarma Uzmançavuş Veysel Şahin de müfettişlere verdiği ifadeleri kabul etmedi.
Şahin, ‘O zaman öyle gerekiyordu. Çünkü üstlerimiz öyle istedi. Onlar bizim sicil amirlerimizdi. Ama onlar şimdi ayrı yerde. Bizim üstümüz değil. Ayrı yerlerde çalışıyoruz. O yüzden rahatlıkla konuşuyoruz’ dedi.
***
Mahkeme heyeti, duruşmanın 19 Haziran 2008 tarihine ertelenmesine karar vermiş...
Dink ailesinin avukatı Engin Cinmen ise sanıkların bugün gerçeği söylediğini belirterek, ‘Daha önce verdikleri ifadeleri geri aldılar. Hrant Dink’in katilini
Jandarma Komutanlığı’nın tüm yetkilileri biliyordu. Hiçbir önlem almadıkları ortaya çıktı. Böyle bir kurumun bu olayı örtbas etmek için nelere başvurduğu ortaya çıktı. Adaletle oynanılmamalı’ demiş...
***
Dün, 83 yaşındaki
kalp hastası
İlhan Selçuk’u sabaha karşı saat dört buçukta gözaltına alacak kadar sert ve rüzgárlı geçen bir gündü...
Ona rağmen...
Ben gün boyunca sabahın
erken saatlerinde okuduğum bu haberde takılı kaldım...