Bazı kişilerin sesini gizlice kasete alıp Youtube'a vermek mutlaka suç ama, bence o kişilerin konuşmalarının içeriği daha büyük bir suç. Bakın eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç nasıl darbeye alkış tutmuş: TEZİÇ'İN SÖZLERİ "O bildiri (emuhtıra) web sayfasında duruyor. Genelkurmay'ın metni orada duruyor. Tankla, tüfekle yürümeye lüzum var mı? Haydi bakalım sıkıysa Çankaya'ya yemin ettirip birini göndermeye kalksın. Yolda kaza olur; elektrikler kesilir... Neler olmaz. Baktım 11.30'da son dakika, 'dikkat, dikkat' diyor televizyon, alttan kırmızı şerit geçiyor. İlk defa Habertürk verdi. Oooo, ondan sonra telefonlar başladı. Saat 2.30'a, 3'e geliyordu, 'oh' dedim, çektim fişi ve telefonu, sonra yattım. Büyükanıt öyle bir adam değil. N'apar tabanı ona biliyor musunuz? Tabanı tutmak çok zor. Yüzbaşısı, binbaşısı çıkıverir tankların üzerine. Allah korusun daha büyük badire olur. Ama çıkabilmek düşüncesi de yeter bunlara. 28 Şubat'ı yaşadık." Teziç, e-muhtıra'yı duyunca rahatladığını söylüyor ve 28 Şubat'a atıfta bulunarak, AK Parti'nin tank korkusuyla geri adım atacağını ifade ediyor. Ayrıca, Abdullah Gül'ün Çankaya'ya çıkamayacağını, çıkarsa yolda kaza olacağını ileri sürüyor. Koca bir anayasa profesörüne bu sözler yakıştı mı? Gençleri kimlere emanet ediyoruz! Ya, Youtube'a düşen Deniz Kuvvetleri Eğitim ve Öğretim Komutanı Tümamiral Kadir Sağdıç'a ait cümlelere ne diyeceksiniz? Bu tümamiralin hemen görevden alınması gerekmez mi? SAĞDIÇ'IN SÖZLERİ "Atatürk'le başlayan cumhuriyet döneminde aldığımız mesafe inanılmaz ama, buna nasıl gelindiğini biliyorsunuz. Maalesef ordunun, her 2025 yılda bir, siyasilerin elinde yozlaşan sistemi tekrar rayına oturtmak için mücadelesiyle oluştu bu. İnşallah bir daha o noktalara gelinmez. Batı toplumları düzeyinde ideal sistemin uygulanabilmesi için, siyasilerin basit çıkarları uğruna 70 milyon ulusun kaderini alt üst etmemeleri ve irticaya dönüştürmemeleri için, bu ordunun iç dengelerde inanılmaz görevi var. Atatürk'le birlikte Türkiye'ye getirmek istediğimiz sosyal, laik, hukuk devleti ve demokrasiyi işletebilmek için, gerektiğinde risk alarak, üzerimize düşenleri yapmak zorundayız. Fransa'da bir TIR şoförüyle, bir profesörün oyu eşit. Fransa'da insanlar kime oy vereceklerini biliyorlar... Demokles'in kılıcı gibi perde arkasında, iç güvenlik ve iç istikrara dayalı misyonumuz devam ediyor. Görevimizin başında olduğumuzu hissettirmek durumundayız."