Onu çözünce de muhtemelen demokratlığı vs'si bitecek! Öyleyse başörtüsüne özgürlük konusunda da mesafeli duralım! Liberal camianın bir kesiminin bu yöndeki tavrı, şimdilerde, paradoksal biçimde özgürlük karşıtları için malzeme haline gelmiş bulunuyor. (Liberal camia mono - blok bir kitle değil. Bu liberal çizgiye tepki gösteren başka liberaller de var, ayrıca kendilerini "demokrat" diye tanımlayan bir başka grup, tamamen liberallerden ayrılıyor.) Ak Parti hükümeti ile araya mesafe koymanın psikolojik bir alt yapısı olduğu muhakkak.. İslami camiadan da mesafe koyanlar var, (ben de onlardan biriyim) liberal camiadan da... Kürtlerden, Alevilerden de... Bir grup başörtülü yazar - aydın, "301, Kürt sorunu, Alevilerin sorunu, azınlık vakıfları meselesi halledilmeden sadece üniversitede başörtüsü özgürlüğü bizi mutlu etmez" şeklinde bir bildiri yayınladı. . Aslında herkesin Türkiye'ye özgü bir sorunlar sıralaması ve çözüm projesi var, Ak Parti ve hükümet ise, sorunlar listesini ve farklı çözüm ihtiyaçlarını kabul etse bile, çözüm çerçevesi noktasında, tek belirleyici değil, "Devletin farklı kurumlarıyla" ve kamuoyu ile uzlaşma sağlayarak, artı, Meclis'in aritmetiği içinde çözüm üretmek zorunda. Hafta sonu İzmir, Akhisar, Balıkesir taraflarındaydım. Herkes, "Başörtüsü için harekete geçmenin zamanlaması doğru muydu?" diye soruyordu. "Ak Parti MHP'nin oyununa mı geldi?" gibi sorular bile oldu. "Yaşanan süreçle çözüm mümkün mü?" sorusu ise, en temelli kaygıyı anlatıyordu. Ben, zamanlamayı Ak Parti'nin tayin etmediğini, biraz MHP'nin "geçmişteki başörtüsü ukdesinden kurtulmak için ön alma stratejisi" nin etkili olduğu düşüncemi ifade ettim oralarda. Belki, bu ön alma girişiminde hakim çevrelerin hassasiyetlerini sürece monte etme arzusu da olabilirdi. Ayrıca, samimi olarak bu işin çözümünü istediklerini de düşünüyorum. Çünkü MHP tabanı için de önemli bir sorun bu. Türkiye'de, özgürlük açılımında sonuç almak gerçekten zor. En önce, "Türkiye'de sistemin özgürlükler bakımından iyileştirilmesi iç dinamiklerle mümkün olmuyor" yargısı hakim. AB bağlantısı onun için önemseniyor. Ama AB bağlantısının tüm bagajını taşımak da mümkün değil. Bir yerde ülke çıkarları açısından AB ile ayrı düşüyorsunuz. Fehriye Erdal olayında Belçika ile yaşananlar gibi... AB'nin Kürt ve Alevilerle ilgili "azınlık" yaklaşımları da, Kürtler ve Aleviler nezdinde bile sorunlu bulundu. Yani "Haydi AB ile sonuna kadar yürüyelim" demek mümkün değil. Kürt meselesinde hangi çizgi ile çözüm üreteceksiniz? Aleviler konusunda Ak Parti hangi Alevi grubunu tatmin ettiğinde en olumlu çözüm üretilmiş olacak? Ve tüm bu gruplar, birbirlerinin özgürlük alanlarına nasıl bakacaklar? Alalım 301'i... En liberal olanımıza bir metin yazdıralım. Bunu Ak Parti alıp, Meclis'e götürebilir ve orada sonuca ulaşabilir mi? Hükümet ilginç bir şey yaptı, 301'i, sivil toplum kuruluşlarına verdi, TOBB'un öncülük ettiği gruptan bir metin çıkarmalarını istedi. O metin çıkmadı. "Türklük" tanımı, "hakaret - eleştiri" tanımı yoğun tartışma konusu oldu. Bir de bu madde ve alt - üst maddeler bünyesinde dokunulmasından kaçınılan "zülf-i yar"lar var. Bizler "İtalyan askerleri" gibi "Bravo kapitano!" türünden alkışlarla komutanı cepheye sürmeye teşneyizdir. Korkma yürü, arkandayız. Oysa, küçük bir "gerilim" çıktığında "Canım bu gerilimi çıkarmaya gerek var mıydı?" gibi sızlanmalar başlıyor. Demirel ne diyor? "12 Mart'ta biz, bu muhtıra Anayasa ve hukuk devleti ile bağdaşmaz" dedik, şapkamızı alıp gittik, muhtıra veriliyor ve Meclis'ten hiç ses çıkmıyor!" Şimdi gelelim, hükümetin, MHP'nin de katkısıyla başlattığı başörtüsü için özgürlük sürecine... Burada, belli Kemalist çevrelerin direncini anlamak mümkün. Ama ben, bir kısım liberaldeki homurdanmayı anlamakta zorlanıyorum. Ne zararı var, başörtüsüne özgürlüğün, 310’u çözmeye, ya da Kürtlerin, Alevilerin sorununu ele almaya, anayasadaki diğer değişiklikleri yapmaya? Başörtüsü sürecine mesafeli durunca, 301 ya da öteki demokratik adımlar gerçekleşmiş mi olacak? Kim gerçekleştirecek onları? Belki yarın Ak Parti, başka bazı iyileştirmeleri de başka birlikteliklerle gerçekleştirecek. -Sakın, başörtüsüne mesafeli duruşun arkasında, liberal çerçeveyi aşan başka ideolojik dirençler olmasın?