Bir hukuk sistemini, toplumun hak ve
adalet duygusunu, yargı sistemine olan güveni siyasî ikbal peşinde koşan bir yargıca karşı nasıl korursunuz?
Böyle bir yargıcın
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve halkını şahsında temsil eden Cumhurbaşkanı’nı dünya aleme rezil etmeye kalkmasını, dolayısıyla ülkenizin şeref ve haysiyeti ile oynamasını nasıl engellersiniz?
Mümtaz’er Türköne’nin sorduğu bu iki kolay soruyu,
YARSAV Başkanı Ömer Faruk
Eminağaoğlu’nun yanıtlamasını istiyorum.
Kendisi şu sıra çok meşgul...
Baş döndüren bir hareketlilik içinde...
Bir bakıyorsunuz yurtdışında,
Ergenekon soruşturmasını yeren panelde kafa çıkarmış... Bir bakıyorsunuz
Ankara Tandoğan Meydanı’nda, ‘Ergenekon
sanıklarını koruma ve kollama’ mitinginde nümayişçilerle saf tutuyor.
Bir dakika boş durduğu yok.
Sabih Kanadoğlu’nun evinde
arama yapılıyor. Eminağaoğlu orada.
Mustafa
Balbay’ın gazetesine ‘geçmiş olsun’ seferleri düzenleniyor, Eminağaoğlu orada.
Bilmem ne derneğinin toplantısında Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcıları yerden yere vuruluyor, Eninağaoğlu orada...
Türkan Saylan’a kol kanat germe yürüyüşleri yapılıyor, Eminağaoğlu orada...
Bu kadarla kalsa iyi...
Ekstradan
basın toplantısı düzenleyip Ergenekon soruşturmasını eleştiren açıklamalar yapıyor... Demeçler veriyor... Yazılar yazıyor...
Televizyon programlarına çıkıyor... Özel röportajlar veriyor...
Hızını alamıyor, Ergenekon sanıklarının ‘son durumunu’ öğrenmek için savcılara telefonlar açıyor... Sanık avukatlarına taktikler veriyor, ‘ne sorulursa sorulsun, kimse konuşmayacak’ filan gibilerden...
Bu kadar mı?
Ülkedeki muhalefet boşluğunu da tek başına kendisi dolduruyor.
Neredeyse, hükümetin bütün icraatlarına tepkili...
Bir
Başbakan’a çakıyor.
Dönüp, bir Cumhurbaşkanı’na...
Hızını alamıyor, iki tokat da parlamentoya aşkediyor.
İkili temas ve görüşme trafiğinde de oldukça hızlı.
Mesela,
Tuncay Özkan’la buluşup mahiyetini bilmediğimiz görüşmeler yapıyor.
Cumhurbaşkanı Gül hakkında ‘
şüpheli’ kararı veren
Sincan 1. Ağır
Ceza Mahkemesi Başkanı Osman
Kaçmaz’la muhabbet geliştiriyor...
İşini ne zaman yapıyor peki?
Bildiğimiz kadarıyla, kendisi (son anda bir değişiklik olmadıysa ve ‘kamu çalışanları siyasi tarafmış gibi pozisyon alabilirler, spekülatif isimlerle özel dostluklar geliştirebilirler’ şeklinde bir karar çıkmadıysa),
Yargıtay’da
Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapıyor. Bir de, ‘hakimler ve savcılar adına’ söz söyleme yetkisine sahip olduğunu ileri süren bir kuruluşun başkanlığını yürütüyor.
Bunca yoğunluk arasında, lütfedip yukarıdaki iki soruya
cevap verir mi?
Bunların cevabını alabilirsem, başka sorularım da olacak.
Sincan 1.
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı
Osman Kaçmaz’la Cumhurbaşkanı Gül hakkında konuşup konuşmadıklarını... Konuştularsa, niye konuştuklarını...
Mahut kararı alan Kaçmaz’ın ‘YARSAV’dan
yardım isteyip istemediğini...
Dört yıl içinde karara bağladığı 185 davadan 161’i
Yargıtay’dan dönen bir hakimin vereceği kararlara, bir Yargıtay Cumhuriyet Savcısı olarak güvenip güvenmediğini...
Soru çok...
İstesin, daha da sorayım.
İstesin, dükkan onun...