HAYDİ TASARRUFA

Başka çaremiz kalmadı. Tasarruf tek seçenek.


Bazen paranız olsa da o enerji kaynağına ulaşamıyorsunuz. İşte doğalgazda bel bağladığımız İran bir anda ‘ Ülkem buz kesiyor ‘ deyip vanaları kesebiliyor. Nitekim İran, yolunu gözlediğimiz gazı maalesef göndermedi. Yani paramız var ama doğalgaz alamıyoruz. Elektrikte de durum farklı değil. Bu tüketim hızına mevcut santrallerdeki üretim yetmiyor. İşte bu nedenle nükleer enerji can simidi olarak görülüyor. Eğer biran önce önlem alınmazsa 2009 yılı elektriksiz günlere gebe… Tablo bu. Ama hemen karamsarlaşmayın… Tamam doğalgaz ve petrol fakiriyiz. Tamam enerjideki sıkıntı apaçık ortada. Ama ufak tedbirler bile bizim alıştığımız o modern kent yaşamına devam etmemizi sağlayabilir. Konforlu bir yaşam istiyorsak, üşümeden, karanlıkta kalmadan geçsin istiyorsak ömrümüz hepimize görevler düşüyor. Gelin bu doğalgazdaki mini kriz, bize tasarruf bilincini kazandırmış olsun. Hem enerjide bizim gibi dışa bağımlı ülkelerin başka seçeneği de yok işin aslında. Zaten evimizde, ofisimizde israfı önlemezsek önce faturalar kabaracak. Tüketimi azaltmak için zam üstüne zam yapılacak. Zam da yeterli olmazsa ya doğalgazsız ya elektriksiz kalacağız. O nedenle iş işten geçmeden gelin israfla savaşalım… Hem Enver diye çok sempatik bir genç, bugünlerde kapı kapı dolaşıp tasarrufu anlatmaya başladı. Belki bir gün size de uğrar. İşte Enver size gelmeden birkaç tasarruf örneği: Bence işe binalardan, oturduğumuz dairelerden başlamalıyız. Uzmanlar da aynı görüşte. Çünkü enerjinin % 31’ini binalarda tüketiyoruz. Elektriğin % 48’i binalarda tüketiliyor. Enerji Bakanlığının ‘ örnek evini ‘ kuran; hani hiçbir fosil yakıt ( doğalgaz, petrol ve türevleri vs.) kullanmadan, kendi kendini ısıtan ve serinleten binanın yöneticisi Hakkı Buyruk ile görüştüm. Yalıtımlı pencere ve camların, tek katlı camlara oranla sıcağı ve soğuğu % 72 daha az geçirdiğini bizzat yerinde Örnek evde gözlemledim. Gereksiz yere yanan ışıkları söndürün, boşa akan suyu kapatın demeye gerek bile yok. Bu zaten olmalı. Ama tasarruflu ampul kullanmanızı önerebilirim. Yani kompakt floresan lambaları. Bu sayede enerjide % 50 tasarruf sağladığınızı unutmayın. Çatıya yalıtım ve duvarlara köpük kullanımının evinizi daha tasarruflu yaptığını bir kenara not edin. Ve verimliği yüksek elektronik eşya kullanın. Örneğin A sınıfı verime sahip bir buzdolabını, verimliliği düşük olan D sınıfı E sınıfı buzdolabına tercih edin. Çünkü A sınıfı buzdolabı diğer buzdolaplarına göre 3 kat daha az enerji tüketiyor. Bu oranın, Enerji Bakanlığı’nın Örnek Evinde diğer elektronik eşyalar için de geçerli olduğunu gördüm. Örneğin normal fırın yerine mikrodalga fırın sizin için daha hesaplı olacaktır. Tabi size hemen evinizdeki buzdolabını gidip yenisiyle değiştirin diyecek değilim. Ama en azından elektronik eşyanızı yenilerken veya ilk kez alıyorsanız buna dikkat etmelisiniz. Ankara’da elektriğe ve doğalgaza gelen son zamlar sonrası faturalar 15 – 20 ytl daha kabarık gelmeye başladı bile. Evinize yapacağınız bu yatırım aslında kendinize en başta cebinize yaptığınız yatırım olacak. Gelin Enerji Verimliliği Eğitim Tesisi’nin yani Örnek Ev’in sorumlusu Hakkı Buyruk’a kulak verelim. Hakkı Bey tasarruf için harcanan paraların en geç 3 yıl içinde geri döneceğini söylüyor. Eğer bizler kendimiz için küçük ama tasarruf için büyük olan bu adımları atabilirsek Türkiye'ye her yıl 2, 2 buçuk milyar dolar para kazandırmış olacağız. Sizi bilmiyorum ama ben bugünden itibaren israfa savaş açanlardan olacağım. Hazır enerji verimliliği haftası iken gelin siz de tasarruf yapanlardan olun. Hem enerjide bizim gibi dışa bağımlı ülkelerdeki israfa; lükse kaçmak denmez de ne denir ?

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER