Mehmet Tursun... İzmir’de polis kurşunuyla hayatını kaybeden Baran Tursun isimli gencin babası. Bir mektup göndermiş, bir de elektronik posta. İnanılması güç iddialarda bulunuyordu. Dün kendisini telefonla arayıp konuştum. 2008 yılının ilk telefon görüşmesini bu acılı babayla yaptım. Ben sordum, o cevapladı. Anlattıkları karşısında tüylerim diken diken oldu. Söylediğine göre; İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın talimatıyla gönderilen iki müfettiş, sadece olayın disiplin tarafıyla ilgilenmiş. Babaya demişler ki; ‘Kısıtlı bir yetkiyle apar topar geldik. Yalnızca disiplin suçu işlenip işlenmediğine bakıyoruz.’ Mağdur tarafla da rica minnet görüşmüşler. Samimi olmak gerekirse; ‘Şaşırdım’ desem yalan olur. Hiçbir yorum yapmadan babanın anlattıklarını aynen aktarıyorum. Telsiz kayıtlarını sildiler Emniyetin telsiz kayıtları incelendiğinde olayın başlangıç ve bitişi kaç dakika sürüyor? Olay saat 03.13’te başlıyor, 03,19 da bitiyor. Bu toplam 6 dakikalık süre içinde telsiz kayıtlarındaki olay ile ilgili kayıtlar 2 dakika 20 saniyedir. Geri kalan 3 dakika 40 saniye ‘araba kaza yaptı, ambulans çağırın, direk devrildi, TEDAŞ’a haber verin’ konuşmalarıyla geçiyor. Ama polislerin ifadeleri ve tutanaklarda 6-7 caddede kovalamaca olduğu belirtiliyor. Doğrudur. Ama 2 dakika 20 saniye içinde nasıl bu kadar cadde ve bulvar kat edildiğini emniyet ifade edemiyor. Olay yerinde yaptığımız tatbikatta, 6-7 cadde ve bulvarda bir arabanın 2 dakika 20 saniye içinde geçmesi için o arabanın saatte 600 km. hız yapması gerekmektedir. Bu mümkün mü? Savcı incelemeyi unutmuş -Olay Yeri İnceleme Raporu düzenlendi mi? -Hayır düzenlenmemiş, daha doğrusu savcı bey unutmuş. Çünkü dosyada öyle bir belge yoktur. -Olay Yeri İnceleme Raporu yerine dosyada ne var? -Maddi hasarlı kazada Hasar Tespit Tutanağı var. -Hasar Tespit Tutanağı nerede düzenleniyor? -Bayraklı Polis karakolu önünde. Savcı bey olay yerine gitmiyor, onun yerine arabayı kurtarıcının üstüne koyup karakola götürüyorlar, savcı yerine polis hasar tespiti yapıyor. -Önemli bir iddia, kayıtlarda var mı? -Evet, vardır. Bu güne dek henüz savcılıkça tutulmuş Olay Yeri İnceleme Raporu yoktur. Polisler tutanağaimza atmadılar -Oğlunuz olay yerinden hastaneye nasıl götürülüyor? -Trafik kazası geçirmiş bir vatandaş olarak götürülüyor. -Hastane tutanaklarında nasıl yer alıyor? -Yaralamalı trafik kazası olarak geçiyor. -Baran’ı hastaneye götüren polisler neden tutanaklara imza atmadan ayrılıyorlar? -Emniyetin ifadesine göre, Baran’ı hastaneye götüren polisler tam da tutanak düzenlemek üzere iken başka olay anons edilince o telaşla evraka imza atmayı unutmuşlar. -Vukuat Defteri’nde olay nasıl yer alıyor? -Yaralamalı trafik kazası olarak yansıyor. -7 ekip tarafından 7 kilometre kovalandılar gibi ifadeler yok mu? -Hayır, böyle bir tanımlama yoktur. Önce trafik kazası dediler, sonra düşüp vurdum -Sonra emniyetin kayıtları ve raporlarına olay nasıl yansıyor? -Önce havaya sonra arabanın lastiklerine ateş edildiği şeklindedir. 6 polis imza atıyor, bir de fezleke düzenleniyor, Emniyet Müdür Yardımcısı Tekin Akdoğan imzası ile. -Polisler savcıya nasıl ifade veriyor? -‘Kaydım düştüm, silahım ateş aldı, merminin nereye gittiğini bilmiyorum’ diyorlar. -Polislerin avukatları ‘kafadaki mermi çekirdeği kırıktır’ diyor, balistik inceleme yapılmadan bunu nereden biliyor? Tutuklanan polisi dışarı çıkartma senaryosunun bir parçasıdır bu. İhale dosyasını bagajdan çıkarıp eline koydular Oğlunuz öldüğünde elinde ihale dosyası vardı? -Arabanın bagajında bulunan klasörün içindeki ihale evrakı, olaya trafik kazası süsü vermek için polis tarafından klasörden çıkartılıp ağır komaya giren oğlumun eline tutuşturuldu. Maksat ‘çocuk evrakları karıştırırken kaza yaptı’ desinler. -Emniyet bu duruma nasıl açıklık getiriyor? -Arabanın direğe çarpması ile bagajda bulunan klasörün kilidi açılmış, içindeki evraklardan biri klasörden çıkıp ağır koma halindeki Baran’ın eline geçmiş, Baran da iç güdüsel bir refleksle ağır komada olmasına rağmen elini açıp evrakı kavramış! Barut izi tutukluda yok, tutuksuzda var -Balistik incelemeler sonuçlandı mı? -Evet, sonuçlandı ama tutuklanan polisin el svaplarında barut izine rastlanmadı. El svapları olaydan 6 saat sonra alınıyor. Bu arada elini sabunla yıkamamışsa büyük aptallık etmiştir. -Başka? -‘Ben ateş etmedim’ diyen polislerin el svaplarında barut izine rastlandı. -Tutuklanan polisin elinde barut izi yok, tutuksuz olan polislerde var, bu mümkün mü? -Emniyet teşkilatı bu nevi konularda çok tecrübelidir, mutlaka bir bildikleri vardır, yoksa bu kadar aptalca bir şey olur mu? Kasten adam öldürmekten yargılanacak -Oğlunuz 148 promil alkollüymüş? -Dosyada böyle bir belge yok. -Son durum nedir? -İzmir Cumhuriyet Savcısı Mehmet Süslü’nün hazırladığı başvuruyu İzmir 1.Ağır Ceza Mahkemesi ‘yetersiz ve eksik’ bularak iade etti. -Sonra? -Savcı bu kez iddianamesini yeniledi, tutuklu polis Oral Emre Atar hakkında ‘kasten adam öldürmek’ iddiasıyla dava açtı. Mahkeme de kabul etti. -Dava ne z aman açıldı? -31 Aralık 2007 günü, yani yılın son günü. Sürpriz iki astsubay tanık -İddialarınızı ispat edebilecek bir tanık bulamıyor musunuz? -Eskişehir’den M.Ş isimli (açık ismi bende saklı) bir astsubay aradı, ‘Olay günü bir astsubay arkadaşımla birlikte oradaydım, gelişmeleri gazetelerden takip ediyorum. Üniformamı giyip arkadaşımla birlikte mahkemede tanıklık yapmak istiyorum’ dedi. Dünyam değişti. 14 Ocak’taki ilk duruşmayı bekliyoruz. Baba Mehmet Tursun’un anlattıkları özetle böyle. Artık kararı yargı verecek. Bütün polis dostlara ise tavsiyem; Sakın ola ki, ilkel meslektaş dayanışmasıyla gerçekleri karartmayın. Empati yapın, doğruyu bulursunuz; Kendinizi o babanın, çocuğunuzu ise o ölen gencin yerine koyarak düşünün.