Ama nedense, bu iki
ülkenin kaderi aynı olmadı.
Hindistan'da hiçbir zaman
darbe yapılmadı.
Pakistan ise, darbelerden bir türlü kurtulamadı. Sık sık tekrarlanan darbeler, istikrar getirmek bir yana, istikrarsızlığı daha da artırdı.
Muhammed Ali Cinnah, Pakistan'ın kurucusu ve bir anlamda Atatürk'e benzeyen bir lider. Ama, Pakistan bağımsızlığını kazandıktan bir yıl sonra hayatını kaybediyor.
İlk darbe 1958'de... General
Eyüp Han, arkasından General Yahya Han (1958-1971).
1977'ye kadar
sivil iktidar. O döneme Zülfikâr Ali Butto damgasını vuruyor.
1977'den 1988'e kadar,
darbeci Ziya-ül Hak'ın dikta rejimi.
Benazir Butto ve
Navaz Şerif'in iktidar dönemleri; Navaz Şerif, 1999'da General
Pervez Müşerref tarafından devriliyor.
Görüldüğü gibi, sivillerin iktidarı, askeri rejimlerden çok daha kısa. Zaten, sivil yönetimler sırasında da, sosyal dalgalanmalar, kavgalar hiçbir zaman sona ermiyor.
Pakistan ile
Türkiye iki kardeş ülke. Siyaset adamı asmak, şiddet eylemleri yaşamak, darbelere maruz kalmak açısından benzer yönlerimiz de mevcut. Bununla birlikte, Türkiye, bu gibi olayları artık geride bırakmışa benziyor. Pakistan ise hâlâ,
fatura ödemeye devam ediyor.
Benazir Butto'nun yaşadıkları, Pakistan'ın
siyasetteki çalkantılarının adeta bir yansıması. Babası Zülfikâr Ali Butto 1979'da idam ediliyor; kendisi önce ev hapsinde kalıyor, sonra sürgüne gönderiliyor; erkek kardeşlerinden biri zehirlenerek, diğeri vurularak öldürülüyor. Ve nihayet dün, İslâm dünyasının ilk kadın başbakanı Benazir Butto, suikast neticesi hayatını kaybediyor.
Allah rahmet eylesin. Dileriz kardeş ülke Pakistan, bir an önce kendisini toparlasın ve serbest seçimlere gidilebilsin.