BENAZİR BUTTO'NUN ARDINDAN…

Tarihin kaydettiği önemli kadınlardan biri, Benazir Butto dün bir bombalı saldırıda öldü.


Kaderi biraz “Şark'ın kaderi” gibi oldu Benazir Butto'nun. İnişlerle, çıkışlarla, ölümlerle, ikballe dolu, “esasen acılı” bir hayat… 54 yaşındaydı Benazir Butto. Zengin bir toprak ağasının kızı olarak doğdu. Babası Zülfikâr Ali Butto Pakistan'da “sandık yoluyla”, seçimlerle iktidara gelen ilk kişi olmuştu. Babası Başbakan'ken o Batı'da okuyordu. Dünyanın en iyi okullarını bitirdi, Harvard ve Oxford diplomaları aldı. Öğrenimini bitirip Pakistan'a dönmesiyle “acılı kader defteri”nin sayfaları da açılacaktı… 1977'de ülkeye ayak basmasından birkaç hafta sonra darbe oldu. Babası tutuklandı ve 1979'da asıldı. 7 yıl boyunca Benazir ve ailesi hapis ve gözaltında yaşadı. İzin çıkınca 1984'te İngiltere'ye gitti ve babasının kurduğu Pakistan Halk Partisi'nin başına geçti. İki yıl sonra, 1986'da ülkesine bir siyasi lider olarak geri döndü. 1988'de babasını idam eden Ziya Ül Hak'ın bir uçak kazasında ölmesi yeni bir dönemi başlattı. O yıl sonu yeniden seçimler yapıldı ve Benazir bu seçimlerden Başbakan olarak çıktı. “Müslüman bir ülkeyi yöneten ilk kadındı” artık Benazir Butto. Gerek bu durum gerek liberal Batı'ya açık politikalar radikal dini çevrelerde tepkiyle karşıladı. 1990'da iktidardan indirildi. Gerekçe yolsuzluk ve iktidarı kötüye kullanmaydı. Sürgün dönemi tekrar başladı: Önce Dubai, ardından Londra… Sürgünde askeri rejime karşı muhalefetini sürdürdü, ülkede rejimin ve düzenin dindarlaşmasına karşı bir tutum aldı. 1993 yılında ülkede çıkan bir kriz sonucu tekrar düzenlenen seçimlerden partisi bir kez daha galip çıkınca, yeniden Başbakan oldu ve ülkeye döndü. Siyasi ve ekonomik açıdan arka arkaya gelen başarısızlıklar ve sıkıntılar iktidardan uzaklaştırılması için yeni bir vesile oldu. 1999'da yolsuzluk nedeniyle mahkûm edilince sürgün dönemi üçünce kez açıldı. 8 yıl sonra 2007'de Pakistan'da karışıklıkların had safhada olduğu, bir dönemde, ABD'yle yakınlaşarak, demokratikleşme projesi vaadiyle ülkesine yeniden döndü. Dönüş tarihi olan 18 Ekim 2007 günü 133 kişinin öldüğü, bombalı bir saldırıyla karşılandı, yara almadan kurtuldu. 27 Aralık 2007 tarihinde ise yeni bir saldırıyla devrini kapadı. Butto, başarı ve başarısızlıklarıyla Şark'ın en renkli kadınlarından birisi olmayı bilmiştir. Butto, ülkesinde babasıyla birlikte son 30 yıldır askeri güç ve darbecilik karşısında siyaseti ve halk iradesini temsil etti. Her seçimden galip çıktı… İniş çıkışları, ekonomik politikaları, kocası ve yolsuzluk tartışmaları bir yana konulacak olursa, bugün dünyanın en karışık bölgelerinden birisinin ortasında bulunan Pakistan'ın ve bu bölgedeki demokrasi ışığının tek umuduydu. Pakistan, birkaç başka ülkeyle birlikte bugün dünyanın askeri cuntayla yönetilen birkaç ülkesinden biri… Bu Pakistan'da darbeyle iş başına gelmiş lider Müşerref'in tek rakibiydi, engellenen seçimlerin yapılabilmesinin tek umuduydu Benazir Butto. Ama vahşet ve şiddet siyasete galebe çaldı… Şu söylenecektir: Butto Şark'ın Batılı yüzü olmayı bildi, Batı'da Şark'ı temsil etmeyi de bildi… Bu zor ilişkinin mayası Pakistan'da tutmuyor… Bu açıdan her şeye rağmen şanslı bir ülkede yaşadığımızı unutmayalım… Şiddetin bu türlüsü bize uzak duruyor, askeri darbe riski her geçen azalıyor, ülke Batı ile Doğu arasındaki köprüyü kendi içinde ve vicdanında, kendi eliyle kuruyor…
<< Önceki Haber BENAZİR BUTTO'NUN ARDINDAN… Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER