Köşe yazarları ve televizyon yorumcularının her şeyi bilmeleri gerekmez, ama bilmedikleri konularda konuşmaları, hele ahkam kesmeleri de ayıptır.
Bir
köşe yazarı, Suudi
Arabistan Kralı'nın Anıtkabiri ziyaret etmemesi ile resmini duvara astırması arasında bir çelişki bularak hem Kralın hem de Türk devlet adamlarının aleyhinde veryansın etmiş, bir tv. kanalı da bunu iktibas ederek yayımlıyor.
Neymiş?
Kral Anıtkabiri ziyaret etmemiş; çünkü Vehhabi mezhebine bağlı imiş ve bu mezhebe göre kabir ziyareti şirk olurmuş, ama bunun yanında yine dinde ve mezhepte
haram olmasına rağmen resmini çektirmiş ve duvara da astırmış.
Vehhabi mezhebine göre kabirleri, saygı göstermek ve ölülerden bir şeyler istemek/beklemek maksadıyla ziyaret etmek dine aykırıdır ve
yasaktır; ama ibret almak için kabir ziyareti dinde ve mezhepte yasak değildir. Daha önceki
krallar da Türkiye'ye geldiklerinde Anıtkabiri ziyaret etmediler; çünkü oraya, ibret almak için değil,
saygı duruşu yapmak için gidiliyordu ve bu davranış Vehhabi mezhebine göre caiz değildi. Bu kralın da yaptığı bundan ibarettir.
Resim meselesine gelelim:
Putperestlikle mücadele eden ve ilk
hedef kitlesini şirkten (Allah'a eş koşmak ve putlara tapınmaktan) korumak/kurtarmak isteyen
İslam, canlılara ait
heykel ve kabartma resim yapmayı yasaklamıştı. Bu arada çocukların oyuncağı olan
küçük heykelcikleri yasaktan istisna etmişti. Daha sonra yine hadislerle gölgesi düşmeyen resimlere de izin verildi. Son yüzyılda bazı alimler, yasaklamanın gerekçesinden hareket ederek “tapınma konusu olmayan, dinlerce kutsal sayılmayan ve müstehcen de olmayan varlıkların heykellerini yapmanın da caiz olması gerektiği” ictihadında bulundular.
Kabir ziyareti ve resim konusunda dinin hükmünü kısaca açıklamış oldum.
Buna göre S.A. Kıral'ının davranışlarında bir çelişki, bir dine ve mezhebine aykırılık yok. Öyle anlaşılıyor ki, bu konuyu fırsat bilerek Kral ve Cumhurbaşkanı aleyhinde yazıp çizenlerin başka maksatları var.
Krallığın bizzat kendisi (krallık rejimi) İslam'a aykırıdır. Ayrıca S.A. Kralı ile geniş
aile fertlerinin başta israf olmak üzere İslam'a aykırı birçok davranışları vardır; bunlar tenkit edilebilir. Ama iki konuda bu tenkitlere katılmamız mümkün değildir:
1. Aykırılık ve çelişki olmadığı halde var göstermek.
2. Kral olsun, sıradan bir
Müslüman olsun, dine veya mezhebine aykırı bir davranışı bulunduğunda onun, başka konularda dine uygun davranmasını bir kusur, bir çelişki olarak değerlendirmek.