UYUMA, ÇUVALIN AĞZINI AÇ...

‘2005’ten beri reformlar inişli çıkışlı biçimde hayata geçirildi ve bu süreç yavaşladı.


Türkiye geçen yıl Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili bir anayasal kriz yaşadı. Ordu, önemli siyasi etki yaratmayı sürdürdü ve kendi alanını aşan açıklamalar yapmayı hızlandırdı. Ordu üzerinde tam sivil denetim sağlanmalı ve meclis savunma harcamalarını denetlemeli.’ Yalan mı, yanlış mı? *** ‘Türkiye’nin şimdi siyasi reformlara ivme kazandırmaya ihtiyacı var. Özellikle ifade özgürlüğü ve Müslüman olmayan cemaatlerin hakları konusunda gecikmeden kayda değer adımlar atılması gerek.’ Yalan mı, yanlış mı? *** ‘Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına dair endişeler sürüyor. Yargı reformunda daha fazla ilerleme gerekiyor. Anayasa Mahkemesinin, cumhurbaşkanı seçiminde milletvekillerinin üçte ikisinin (367) hazır bulunmasının zorunlu olduğuna karar vererek ilk tur oylamayı geçersiz ilan etmesi, tarafsızlığını yitirdiği yönünde güçlü siyasi tepki ve iddialara neden oldu.’ Yalan mı, yanlış mı? *** ‘İşkence ve kötü muamele olayları azalmış olsa da, özellikle gözaltı başlamadan önce olaylar hala yaşanıyor. Türkiye, güvenlik güçleri tarafından insan hakları ihlalleri yapıldığına dair iddiaları dana derinlemesine incelemeli.’ Yalan mı, yanlış mı? *** ‘Gazeteci, aydın ve şiddet taraftarı olmayan insan hakları eylemcilerine açılan davalar 2007’de arttı. Bu da otosansüre yol açtı. 301 ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan diğer maddeler, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM’nin ilgili yasasıyla uyumlu hale getirilmeli.’ Yalan mı, yanlış mı? *** ‘Tüm cemaatlerin sınırlamalar olmaksızın hayatlarını sürdürmesi için AİHM’yle uyumlu yasal çerçeve oluşturulmalı. Müslüman olmayan cemaatler ve Alevilerin yaşadığı zorluklar konusunda ilerleme kaydedilmedi.’ Yalan mı, yanlış mı? *** ‘Türkiye’de azınlık haklarına dair durum değişmedi. Türkiye’deki uygulamaların Avrupa standartlarına uygun hale getirilmesi konusunda hiçbir ilerleme kaydedilmedi. Vakıflar Yasası kabul edilmeli.’ Yalan mı, yanlış mı? *** ‘Türkiye güneydoğunun ağırlıklı Kürt nüfusunun tam anlamıyla hak ve özgürlük sahibi olması için gerekli şartları yaratmalı. Kültürel hakların kullanılması konusundaki kısıtlamalar sürüyor, özellikle de Türkçe dışındaki dillerin televizyon yayınlarında, siyasi hayatta ve kamu hizmetlerinde kullanılmasına dair kısıtlamalar... Devlet okullarında veya özel okullarda Kürtçe öğrenme fırsatı yok.’ Yalan mı, yanlış mı? *** ‘Kadın haklarını ilerletmek konusunda daha fazla atım atıldı. Özellikle kadınları şiddetten korumada ilerleme kaydedildi. Fakat bu çabaların güçlendirilmesi gerek. Yasal çerçeve hazır, ama tam anlamıyla hayata geçirilmesi gerek.’ Yalan mı, yanlış mı? *** ‘Çocuk hakları konusunda (çocukların doğumda nüfusa kaydettirilmesi ve eğitim alanları dahil) birkaç alanda ilerleme var. Fakat çocuklara karşı şiddettin engellenmesi ve ilgili yasanın tam olarak uygulanması konularında daha fazla adım atılmalı.’ Yalan mı, yanlış mı? *** ‘Türkiye, sendika haklarına AB standardı ve örgütlenme, grev yapma, toplu pazarlık yapmaya dair ILO kararlarıyla uyumlu biçimde saygı gösterilmesini garanti altına alamadı. Sendika haklarını güçlendirmek için yeni yasalar gerek.’ Yalan mı, yanlış mı? *** Yukarıda sıralayageldiğim maddeleri AB’nin önceki gün açıkladığı İlerleme Raporu ve Strateji Belgesi’nden aldım. AK Parti, maalesef, AB’nin de vurguladığı gibi reform sürecini çok yavaşlattı. Parlak bir umut vaat ederken, bir anda terörden muzdarip çaresiz bir ülke konumuna düşmemizin bir nedeni de bu. Hatta belki de en önemli nedeni bu. İçerde sivil siyasetin altından halının çekilmesine yönelik gizli ve açık çabalarda da bu sürecin yavaşlatılmasının ve AB ile ilişkilerin savsaklanmasının payı çok büyük. Bu sıkıntılı süreci bir an önce bitirip yeni bir reform umudunun ateşini yakmak için AK Parti’nin enerjik bir inisiyatif alması şart. Şöyle de diyebiliriz: ‘Uyuma, reform çuvalının ağzını artık aç.’ MEHMET ALTAN- STAR GAZETESİ
<< Önceki Haber UYUMA, ÇUVALIN AĞZINI AÇ... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER