Tahmin edildiği gibi, aşırı sağ partilerin üstünlüğü ile sonuçlandı. Bu,
İsrail’in
Filistin Arapları’na karşı şiddetini arttırması demek. Böylece
Orta Doğu barışının temelinde yatan Filistin sorununu daha da zora sokacaktır.
Knesset denen İsrail parlamentosu 120 milletvekilinden oluşuyor. Güvenoyu için 61 milletvekili gerekiyor. Sağ partiler 65+Sol partiler 55 üye çıkardılar. Hükûmeti 29 üye sahibi Kadima partisi lideri 50 yaşındaki hâlen dışişleri bakanı
Polonya asıllı
Tzipi Livni Hanım veya 27 üyeye sahip Likud partisi lideri eski başbakanlardan 60 yaşındaki Binyamin
Netanyahu kuracak. Netanyahu, dünyanın en saygın
teknik üniversitesi olan MIT (Massachusetts Institute of Technology,
Cambridge/
Boston) mezunu,
Amerikan eğitimli mutaassıp bir politikacı...
Ancak her iki lider de birbirinden -azılı demeyeyim- aşırı ırkçıdır. İkisinin de yakın hedefi
Hamas’ı ortadan kaldırmak, orta vadeli hedefi
İran’ı
Akdeniz sahillerinden uzaklaştırmak, uzun vadede ise Filistinlileri etkisiz hâle getirmektir. Bu hedefler devlet politikası olmakla, değişebileceğini sanmıyorum.
Irak’ta
Saddam tehdidini savuşturan İsrail’in, diğer Arap ülkelerinden endişesi bile yoktur. Büyük hasmı İran’dır.
Washington’ı, İran’a karşı kışkırtıyor. İran da Yahudileri Akdeniz’e dökeceğini falan söyleyip ateşe benzin döküyor. İsrail, Amerika’dan hiç değilse İran’ı bombalamak için izin koparmaya çalışıyor.
Bu derecede şümullü boyutlara sahip,
Asya çapında bir anlaşmazlıkta Hamas’ın mütârekeye razı edilmesi, teferruattır. Ancak, bu teferruatı çözebilmek bile, Orta Doğu barışına katkı sayılıyor. Bu hususta
Türkiye büyük gayret gösterdi. Türkiye’nin öne çıkmasını kıskanan
Mısır’la
Fransa ise telâşlanıp aralarında anlaştılar. İkisi de İsrail’e karşı Türkiye’den daha tarafsız oldukları avantajına sahip bulunduklarını iddia ediyorlar.
Barış bir yana, yeni İsrail hükûmetinin ilk işinin Hamas’ı
Gazze’den silip atmak harekâtı olacağı söyleniyor.