TAKSİM'İ FETHETTİLER!

1 Mayıs sözü bende hiç de iyi çağrışımlar yapmıyor.


1 Mayıs 1977'yi çok iyi hatırlamıyorum. O zamanlar çocuktum. Sonradan okumalarıma göre bu tarihte Taksim'de Cumhuriyet tarihimizin en büyük provokasyonu yaşanmış ve tabii Türkiye'mizdeki bütün provokasyonlarda olduğu gibi kan dökülmüş. Bir de unutamadığım 1 Mayıs vardır. 1 Mayıs 1996. Yer Kadıköy. Bütün Kadıköy, Moda'dan Rıhtım'a, Söğütlüçeşme'den Haydarpaşa'ya bölgenin darmadağın edildiği 1 Mayıs. Solcu militanlar şehrin her tarafına dağılmış milli serveti berhava ediyorlar. Dükkanların camları kırılıyor, ATM cihazları parçalanıyor, molotoflarla yangınlar çıkarılıyor. Fakat Foto Muhabiri Sinan Gül bu karmaşada öyle bir kare yakalıyor ki 1 Mayıs 1996 işte o kare ile hatırlanıyor. Benim zihnime kazınan fotoğraf da o. Bir mililtan, hem de kadın bir militan, elinde bir sopa ile yerdeki çiçekleri tahrip ediyordu! Ne devrim, ne polis kurşunu, ne orak çekiçli bayraklar... Düşmanlığın bu boyutunu hiç unutamıyorum. Devlet düşmanlığı, millet düşmanlığı, polis düşmanlığı, güvenlik güçleri düşmanlığı, sermaye düşmanlığı, zengin düşmanlığı vs. hiçbiri ama hiçbiri bu düşmanlık kadar zehirli bir halet-i ruhiyeyi ifade edemez. Ve tabi bu solcular asla adam olmazlar, asla çağdaşlaşamazlar. Taşıdıkları orak çekiçli bayraklardan belli. Dün yine gördünüz, ATM makinelerini parçaladılar. Esnafın camlarını yine kırdılar. Kaldırımları paralayıp polise fırlattılar. Birisi molotofunu bir binanın ikinci katındaki klimaya isabet ettirdi. Klimayı yaktı, binayı bütünüyle yanmaktan itfaiye kurtardı. İşte Türkiye solu bu. Demokrasi, insan hakları, çevrecilik... Ne çevresi be, bunlar çevreyi tahrip ediyorlar. Bu yüzden asla Türkiye'de sol halkın oylarıyla iktidara gelemez. Bu çağda orak çekiçli bayrak taşıyan, milletin varlığını yakan yıkan insanların iktidarı için kim oy kullanır? Dün yine resmi tatil olduğu halde, İşçiler bayram yapacak diye sokaklara çıkamadık. Esnaf kepenklerini indirdi, camlarımız atılan taşlarla kırılmasın diye. Ne oldu dün? 1977'den beri Taksim'e yürüyemeyen militanlar Taksim'e çıktı. Polis bu izinsiz olaya ses çıkarmadı. TKP-ML, DHKP-C, DEV-GENÇ, TİKKO ve tabii ki PKK'lı militanlar Taksim'i fethettiler. HİZBULLAH da ordaydı belki de, diğerlerinden farksız biçimde. Bazı örgütler üniformalarıyla, tek tipti. Dükkanları, mağazaları, ATM cihazlarını, trafik lambalarını, klimaları, sokaklarda park edilmiş otomobilleri parçaladılar. Ama dün sokakları caddeleri tahrip edenlerin ne kadarı işçilerdi. Eğer bunlar işçiyse, ben de şimendiferim. Bir teklifim var yetkililere. Bundan sonra 1 Mayıs gösterilerini yasaklamayın. Toplansınlar yürüsünler. Orak çekiçli çağdışı bayraklarını taşısınlar... Üniformaları ile Marks'ı, Lenin'i, Çavuşesku'yu kutsasınlar. İzin verin ki halk kimin işçi, kimin "barbar", kimin çağdaş, kimin gerici olduğunu rahatlıkla ayırdedebilsin.
<< Önceki Haber TAKSİM'İ FETHETTİLER! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER