Ortada hükümete alternatif olan, hükümetle yarışan ve bir sonraki seçimi kazanma ihtimali bulunan belli bir muhalefet partisi olsa, bugün ülkemizde yaşanan siyasi sıkıntıların önemli bir bölümü yaşanmıyor olurdu.
Çok fazla
tarife de gerek yok aslında. Türkiye'de aranan muhalefet,
özgürlükçü sol-sosyal demokrat bir muhalefet.
Sınıfsal çözümlemelere inanan ama piyasa ekonomisinden de ayrılmayan, devletin düzenleyici gücünü verimliliği artırmak, rekabeti artırmak ve eşitlikçilik için kullanan, özgürlük ve eşitlik sorunlarını doğru teşhis edip onları çözmeyi
vaat eden, fakirlikte değil refahta eşitlik programı yapan, en önce en alttakileri kucaklayan bir sol-sosyal demokrat anlayış.
Peki, kendisini 'sol' diye adlandırmakta devam eden
Cumhuriyet Halk Partisi bu parti mi? Kusura bakmasınlar ama değil. Belki
CHP tarihinin hiçbir anında bu parti olmadı ama yine son 60 yıllık tarihinin hiçbir anında o parti olmaya bu kadar uzak da olmadı.
Bugünün CHP'si, dilim varmıyor ama, bundan 40 yıl önce Deniz
Baykal dahil Bülent Ecevit'in bütün ekibinin kurtulmak için mücadele ettiği, en sonunda CHP dışına çıkan ve bir ara Cumhuriyetçi
Güven Partisi adı altında örgütlenen gruptan hiç ama hiç farklı değil.
Ama bir fark var: 40 yıl önce CHP içinde bir '
genç kalkışma' vardı,
Deniz Baykal'ın da öncü rollerden birini üstlendiği bu kalkışma sonunda o anlayış CHP'den uzaklaştırılmış, CHP de baştaki tarife yaklaşmaya çalışan bir parti olma yoluna girmişti. Bugün, o zamanın Feyzioğlu'sunu, Satır'ını
tasfiye edecek bir fikri hareket de yok CHP içinde.
Varsayalım ki
Haluk Koç veya
Umut Oran'dan biri kurultayda genel başkan
adayı olmayı başardı! Bakın 'Genel başkan seçildi' demiyorum, 'Aday olmayı başardı' diyorum.
Sadece bu bile büyük bir başarı olacaktır.
Hadi hayal bu ya, birinden biri seçildi diyelim. Peki CHP'yi dönüştürebilecek midir? Bize böyle bir program sunmakta mıdır bu adaylar?
Haluk Koç, kusuruma bakmasın ama, herhangi bir programı varmış gibi durmuyor. Koç'u Baykal'a neden
tercih edeceğim ki? Arada ciddi bir fark olduğunu henüz görmedim ki?
Ya
Umut Oran? Bana göre Oran'ın fikri hazırlığı daha fazla ama o bile, diyelim 40 yıl öncenin Ecevit'i gibi bir değişim hareketi olmaktan çok tek başına yürüyen bir adaya benziyor.
Kaldı ki dediğim gibi ben iki aday adayından hiçbirinin 'aday' olmayı başaracağını sanmıyorum, 'tek adam' Deniz Baykal o ihtimali daha başta kesti zaten.
Ama tekrar ediyorum: Diyelim iki
muhalif adaydan biri Deniz Baykal'ı devirmeyi başardı, o zaman bile CHP'yi değiştirmek, çağdaşlaştırmak mümkün müdür? Bir de şöyle sorayım: Bunca yılın CHP'sini değiştirmek mi daha kolaydır, sıfırdan yeni bir bina inşa etmek mi?
Ben CHP'den ümidimi keseli çok oluyor.