Türk yargısı düne kadar, bugün olduğundan daha içler açısı durumdaydı.
Tutuklamaların büyük çoğunluğu yersiz ve haksız olduğu gibi,
kanuna aykırı olarak uygulanırken,
Özellikle
terör ve uyuşturucu suçlarında kesinlikle mahkûmiyete yeterli
delil olmadan onlarca yıl
hapis cezaları verilirken,
Danıştay iktidardaki partiye göre hukuka aykırı kararlar verip insanları
mağdur ederken,
Askeri mahkemelerde hâkim güvencesi olmadan insanlar yargılanırken,
Zenginler ve
generaller yargılanamazlarken,
Hangi basının itirazı oldu?
Bir kısım basın yalnızca kendi patronunun ticari faaliyetlerine hükümetçe aleyhte bir müdahale halinde sesini yükseltti.
Bir kısım basın kendi siyasi düşüncesine sahip olmayan hükümetleri eleştirip, yalan yanlış ithamlarda kendini gösterdi,
Ergenekon davası ile ilgili haber yapan gazeteciler hakkında,
Ergenekon sanıkları tarafından haklarında dava açılanlar, meslektaşları için basın ne yaptı?
Neden bir kısım basın bu son
gözaltılar ve tutuklamaları şiddetle eleştiriyor?
Cevap basit, Ergenekon ve
Balyoz türü davaları sulandırmak, savcıları ve mahkemeyi
baskı altına alarak etkilemek için.
Bir kısım basın, ana muhalefet partisi ile elele vererek, yaklaşan seçimlerde iktidarı yıpratarak, oylarını düşürmek için elinden gelen tüm hukuk dışı tavırlar içinde olmayı üstün görev anlayışı ile açıklamaktadırlar.
Bir kısım basının kendilerine hiçbir sebeple dokunulmasına tahammülleri bulunmamaktadır.
Kanun önünde herkes eşittir.
Basın mensupları kanun önünde eşit değildir. Bir kısım basın mensuplarının sanki mutlak dokunulmazlıkları var sanırsınız.
Basın mesleği dışında suç teşkil eden eylemlerin olacak, ben basın mensubuyum yazdıklarımdan dolayı susturuluyorum diye milleti kandıracaksın.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar, çıkıp birinin neyin ne olduğunu millete anlatacağını düşünmediniz mi? Bilip bilmeden atıp tutanlar, ayıklayın bakalım şimdi pirincin taşını.
Şimdi
halk sizden koca bir özür bekliyor. Nerede o incelik ve demokratlık, -olsaydı zaten bu duruma düşmezdiniz.
Sabıkalı, emir komuta altına girmeye hazır basın, artık hür olur ve kendini çağa uydurur inşallah…
1960, 1971, 1980, 28
Şubat 1997 ve 28
Nisan 2007 tarihlerinde bir kısım basın sahi nerdeydi, sanırım izindeydi!