Türkiye’de yaygın olan kanaate göre bazıları yakalanamaz, tutuklanamaz ve mahkûm edilemezler.
Kim bu bazıları?
Generaller, hâkim ve savcılar, milletvekilleri…
Son yıllarda liste kabarmaya
aday.
Suç iddiası ile yargılanan bazı bölücü ve yıkıcı
örgüt mensupları ile beyaz Türklerin yanına bazı mezhep mensupları da katılacağa benzer.
DTP nasıl ki, cezaevinden milletvekili çıkardıysa, sabıkalı
CHP’de bu yola tevessül edeceğini dillendirmeye başladı.
Şimdi sırasıyla inceleyelim:
Generaller yakalanma kararları kaldırılıncaya kadar adliyeye gitmeyerek saklandılar.
Ergenekon şüphelilerinden
generaller salıverildi.
Hatta hatta savcının davetine rağmen ifade vermeye gitmeyen general var.
Türk Mehmet, savcının davetine icabet etmeseydi, muhtemelen yaka paça derdest edilip götürülürdü.
Hâkim ve savcılar meslek dayanışması ve
kanuni prosedürle koruma altına alınmışlar. Özellikle kararlarında olması gereken sorumsuzluk, tüm hayatlarında geçerli kılınmıştır.
Milletvekillerinin de kürsü bağımsızlığı genişletilerek adeta her yönden dokunulmaz olmuşlar.
Bunlar yetmezmiş gibi
siyasi partiler de sahneye çıkmaya başladılar. Ne demek siz haklarında
dava açılmış insanların yargılanması devam ederken
milletvekili adayı yapmayı düşünürsünüz?
Bunlar suçsuz olabilir. Hukuka ve kanuna aykırı, tutuklanmış olabilirler.
Bugün cezaevlerinde
tutuklu olan 60.000 civarında sanığın en iyimser tahmin ile yarısından fazlası hukuka ve kanuna aykırı olarak tutukludurlar.
Bu hastalığın teşhisi ve tedavisi tamamen hukuka ve ahlaka uygun olarak herkesin kanunlar önünde eşitlik prensibi gereği çözülmesi siyasi partilerce düşünülmesi gerekmez mi?
CHP birkaç tutukluyu meclise taşıyacağına, hukuka ve kanuna aykırı olarak tutuklanmış binlerce kişi yararına dişe dokunur çalışma yapıp kanuni
düzenlemelerin uygulanmasını gündemde tutmaya çalışsa oy patlaması yapar.
CHP siyasi bir parti gibi davransa, çete çağrışımı olacak 50.000 kişiyi toplayıp
mahkeme salonlarını basmayı düşünmemesi gerekir.
Hani mahkemeye
baskı ve telkin yapılamaz prensibi. Siz tarafsız mahkemeye alışkın olmadığınız için mi bu baskı ve korkutma yolunu seçmeyi düşünüyorsunuz.
Zaten cezaevlerimiz Türk Mehmetlere açık diğerlerine kapalı.
CHP aksini iddia ediyor ve Silivri’den
sanık kaçıracaksa, gerekçesini
seçim mitinglerinde halka açıklar, sandıktan cevabını alır.
Soruyorum.
Türk Mehmet için böyle bir formül YSK tarafından nasıl karşılanırdı?
Biraz
kopya vereyim: Anayasa’nın eşitlik prensibi gereği ve milletin seçilmiş meclisini kapatmayı hedefleyen bir
terör örgütü mensubu tutuklu sanık milletvekili seçiminde aday olamaz!!!
Adli reformun yalnızca kanuni düzenleme ile olamayacağının ispatı değil mi? Hep dedidiğim gibi beyinlerde reform yapmak lazım.
Yani eğitim ve
öğretim şart.