Kuyruklu yılan hikâyesi


Sakıp Sabancı'nın son günleri. Amerikan Hastanesi'nde tedavi görüyor. Tedavi değil de, son günleri diyelim biz buna. Zira kanser bütün vücudu sarmış. Sabancı bitip tükenmiş bir halde. Her an ölüm haberi bekleniyor. İşte o günlerde, bazı internet siteleri Sabancı'yı "öldürdü." Hastane resmen açıklamamıştı. Lakin "ölüm" bekleyen internet habercileri sabırsızdı. Duyumlar derhal manşetlere çekiliyordu: "Sabancı hayatını kaybetti. Ama bu henüz resmen açıklanmadı." Habertürk o günlerde bu topa girmedi. Zira Ufuk Güldemir'in nasihati kulağımıza küpe olmuştu: -Sabancı öldü diye haber yapmanın kimseye yararı yok. Bu, habercilik yarışı da değil. Hastane resmen açıklamadan girmeyin. Hatta haberi ilk veren de siz olmayın, üçüncü-dördüncü veren olun. Öyle de yaptık. Doğrusu buydu. ** Sabancı 10 Nisan 2004'te vefat etti. İki yıl sonra, bu defa Akşam gazetesindeyim. 18 Mayıs 2006 gecesi, Bülent Ecevit rahatsızlanarak Ankara GATA'ya kaldırıldı. Hakkında çok çelişkili bilgiler veriliyordu. Gazeteler baskıya girecekti ama yaşıyor mu, komada mı, öldü mü?.. Belli değildi. Akşam gazetesi, gece yarısından sonra şehir baskısına haberi yetiştirdi: -Ecevit'i kaybettik! Haber ilk sayfadan duyuruldu: -Danıştay'a saldırı sonrası üzüntüye bağlı beyin kanaması geçiren Bülent Ecevit, komadan çıkamadı. Karaoğlan artık yok. İçeride de tam sayfa Karaoğlan'ın yaşam öyküsü... Sabah, gazeteye geldiğimizde büyük bir şok yaşıyorduk. Ecevit'i kaybettiğimiz için değil, yalan haber yaptığımız için... Yayın Yönetmeni Serdar Turgut çok kızmıştı. Sabah haber toplantısında, içeri giren herkese "öldü mü" diye soruyordu. O derece sinirleri bozulmuştu. Ecevit öğlene kadar ölürse, gazetesi zevahiri kurtaracaktı, sanki... Oysa yanlışlık, Ecevit'in yaşama tutunmasında değil Akşam'ın aculluğundaydı. Resmi açıklama beklenmemiş, hastaneden gelen çelişkili ve duygusal duyumlarla başlık atılmıştı. Haberi geçen muhabir, "Hastaneden çıkan herkes birbirine sarılıp ağlıyordu, kaybettik diye" biçiminde kendini savunacaktı. Ama nafileydi yani. Ölmemiş birini öldürmüştük. Ecevit, komadan çıkamadı ama 5.5 ay daha yaşadı. 5 Kasım 2006'da hayata veda etti. ** Teyit mekanizması, habercilikteki en önemli kıstas. Doğrulatma yani. Kritik haberleri, resmi kaynaklara teyit ettirmek zorundasınız. "Teyit ettiremediğimiz için iddia olarak verdik." Şayet bu, zevahiri kurtarmaya yetiyorsa, sorun yok o zaman.
<< Önceki Haber Kuyruklu yılan hikâyesi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER