Önce "AK Parti kapatılacak" dediler. Olmadı. "Ergenekon'un üzerine gitmekle risk alıyorsunuz, yarın içerdekilerle dışarıdakiler yer değiştirecek" dediler. Tutmadı. "Referandumda 'Evet'e bu kadar bel bağlamayın, 'Hayır' çıkacak" dediler. Yine yanıldılar. Şimdi kalkmış, "Yüzde 58 karşısında bir parça ihtiyat payı bırakın" diyorlar. Yenilen pehlivan güreşe doymaz, misali... Açık gerekçeleri şu: - AK Parti'ye batıda oy yok. Eğitimli-modern kesim 'Evet' demedi. Aslında kendi aralarında konuştukları, açık etmedikleri gizli gerekçeleri ise farklı: - Çobanın oyu ile benim oyum bir mi? Türkiye gibi ülkelerde fakir halk küçük bazı avantalarla oyunun rengini değiştirebiliyor. Durumun böyle olmadığı gün gibi ortada. "Hayır" diyen kesimi "iyi tahsilli, standardı yüksek" diye tanımlarsanız, yığınla "Evet" veren entelektüeli nereye koyacaksınız? Binlerce akademisyen, profesör, sanatçı, gazeteci ve yazar, zorunlu olmadığı halde oyunun rengini "Evet" olarak açıkladı. Kabul edelim ki, "Hayır" diyenler azınlıkta kaldı. Onlar da nostaljik devrimcilerle sınırlı. Hâlâ çözemedikleri şeyler var mesela... Bunu açık açık da söylüyorlar. İçki içen bohemler nasıl Hükümet'e destek verir, bunu anlayamıyorlar. İşsizlik oranı 10.5'e gerilemiş, son bir yılda 518 bin kişi iş bulmuş, sayfalarında yer vermiyorlar. Bütçe ağustosta fazla vermiş, alternatif medyadan öğreniyoruz. Hadi değer verdikleri aydınlardan örnek verelim... Prof. Fuat Keyman, "İllere göre Evet-Hayır oylarına bakılınca bölünme, toplumsal kutuplaşmadan söz edilemez. Türkiye yüzde 58'le 'Evet' diyerek değişim ve yeni bir anayasa isteğinde birleşti" diyor, duymuyorlar. İşadamı İshak Alaton, "Gelecek 4 yıl içinde 3.5 milyar dolarlık yatırım için düğmeye bastık. Referandum gelişmeye muhteşem bir ivme verdi. Türkiye jumbo jete benziyor, yakında kalkacağız" diyor, görmüyorlar. İngiliz The Guardian, "Geçmişi baskı ve askeri darbelerle dolu bir ülkede sessiz devrim gerçekleşiyor. Bu devrim kansız ve demokratik şekilde hayata geçiyor" diye yorumluyor. Utanmasalar, tercüme hatası diyecekler. Referandum anketlerinde çuvallamış bir anketörü üst üste manşet yapıp tezlerine dayanak oluşturacak veri yayınlıyorlar. "Bölündük, kına yaksınlar" diye başlık atıyorlar. Emin olun "Hayır" çıksa, bunlara göre "bölünmüş" olmayacaktık. Bre gafiller... Tarih boyunca "öteki"ni yok saydınız, şimdi onlar sandıkta patlayınca mı, "bölünmüş" oluyoruz... Sanki daha önce "bölünme" yoktu! Düpedüz, azınlığın çoğunluğa tahakkümü vardı. Şimdi o azınlık, "Yeter" diyor. Kimin kına yakacağına gelince... Adresi ve kına yakılacak mahalli varın siz tayin edin.