Geçen yıl bu zamanlar...
Deselerdi ki:
-Bir yıl sonra iki farklı "tivi" fena halde öne çıkacak. Gündemi peşinden sürükleyecek!
Güler geçerdik.
İki "tivi" demişken...
Bunların bildiğimiz televizyon kanallarıyla ilgisi yok!
İlki "twitter." (okunuşu tivitır)
Öbürü "tivibu."
**
Aslında
Twitter, 5 yaşını geçeli çok oldu. Fakat Türkiye'de yaygınlaşması zaman aldı.
Özellikle, 2010'un ikinci yarısından itibaren müthiş etkili olmaya başladı.
Geçen yıl, TV programlarında twitter adresi verdiğimizde, bir ya da iki
mesaj ancak gelirdi.
Bu
sezon, program başına 150-200 mesajın altına hiç düşmedi.
En son...
Kütahya-Simav'da deprem oldu, biliyorsunuz.
İnternet siteleri ve haber kanalları dakikalar sonra yayına geçene kadar, Twitter'da iş bitmiş, olayın adı konmuştu.
Çoğunluğu İstanbul'dan on binlerce kullanıcı, saniye saniye bilgi paylaştı.
Birkaç dakika içinde,
Marmara Bölgesi'nde hangi şehirlerin
depremi hissettiğini öğrenmek, yıkıcı olup olmadığını anlamak mümkün oldu.
Bu, hiçbir haber kanalının yapamayacağı bir şeydi. On binlerce
gönüllü muhabir, anbean tweet'liyordu.
**
İkinci "tivi"ye gelince...
Geçenlerde sessiz sedasız bir şey oldu.
Türkiye'nin internet üzerinden ilk büyük televizyon
platformu
Tivibu, cep
uygulamalarını devreye soktu.
Bir IPTV kutusuyla evlerde, 1 TL'lik web aboneliğiyle kişisel bilgisayarlarda takip edilen platform, böylece cebe de girmiş oldu.
Rakamlar müthiş...
Uygulama bir haftada 41 binin üzerinde kullanıcı tarafından indirildi. Üstelik, 1 TL'lik web aboneliği olanlara ücretsiz ve sınırsız...
Onlarca
yerli-
yabancı kanalı,
mobil olarak takip edebiliyorsunuz.
Türkiye'de 33 bin civarında
iPad, 800 bin dolayında da
iPhone kullanıcısı var.
Bu rakamlar... Çok kısa zaman sonra, TV tanımının yeniden yapılacağını gösteriyor.
Şimdiden... Kanalların cep uygulamaları "out" oldu.
Ve maalesef... Gerek
internet medyası, gerekse TV dünyası önlem almakta gecikti.