CIA'nin Ergenekon raporu üzerine çeşitleme


Bir ara ikide bir "Ergenekon örgütünden söz ederken mutlaka 'iddia ediliyor' demek zorundasınız" uyarısında bulunan başsavcıların isteğine harfi harfine uymuş CIA; Ergenekon'u işleyen 22 sayfalık raporunda en fazla geçen sözcükler olan 'alleged' ve 'allegedly' tam da başsavcıların istediği izlenimi bırakıyor okuyan üzerinde... Onun dışında 'Ergenekon' denen örgütün ne idüğünü konuya vakıf olmayanlara özetliyor CIA tarafından hazırlanan rapor... CIA? Evet, açılımı Central Intelligence Agency olan ABD'nin istihbarat örgütü... İlginçtir, birkaç gün önce birden fazla gazetede "CIA'nin Ergenekon Kılavuzu" başlığı altında haberi yer aldı bu raporun, ben de zaten o vesileyle öğrendim; ancak haberin ardını takip eden çıkmadı. CIA'nin istihbaratını başkalarıyla da paylaşmak üzere oluşturduğu 'Open Source Center' isimli bir merkezi varmış; bu tür belgeleri ifşa etmeyi kendine dert edinen 'Secrecy News' adlı internet sitesinden rapora ulaşılabiliyor... 'Ergenekon' konusunda İngilizce konuşulan dünyada neredeyse tek başvuru kaynağı haline dönüşen Gareth Jenkins'in tek yanlı değerlendirmeleri karşısında CIA raporcusu daha serinkanlı davranmış; araya hiç girmeden, değişik gazetelerde çıkmış haberleri değerlendirerek yazmış raporunu... Raporun her sayfasının altında, "Bu OSC ürünü seçilmiş bazı yayın organlarının içerik ve davranışları üzerine oturmaktadır ve ABD Hükümetinin diğer birimleriyle eşgüdüm içinde hazırlanmamıştır" uyarısı okunuyor. CIA bile başkalarının görebileceği raporlarından korkuyor. Şimdiye kadar kaç dalga tutuklamalar yapıldığı (13 dalga, ayrıca Poyrazköy, Balyoz 1 ve Balyoz 2), isim isim kimlerin tutuklandığı, hangi eylemlerin Ergenekon kapsamına girdiği (Danıştay da var) gayet güzel özetlenmiş... Konuyu yakından izlediğim için dışarıda neler yazıldığını da göz hizamda tutuyorum. İngilizce tek kaynak Jenkins'in raporu değil, yurtdışında işin peşini bırakmayan tek kişi de o değil zaten... Akın Ünver'in 'Turkey's Deep State and the Ergenekon Conundrum' (Türkiye'nin derin devleti ve Ergenekon bulmacası) adlı araştırması Middle East Institute adlı itibarlı kurum tarafından geçen yılın mart ayında yayımlandı. CIA tarafından hazırlanan ve resmi görüş olarak kabul edileceği için hüküm ileri sürmekten kaçınan raporla mukayese edildiğinde, Dr. Akın Ünver'in araştırması, çok daha kapsamlı ve olayın özüne inen bir çalışma. İngiltere'de konunun peşine düşen Dr. Bill Park'ın makaleleri de ses getiriyor. Ergenekon'la ilgili yazılarında Park, konuyu 'bize özgü' bir saplantı olarak görmüyor. Okuduğunuzda, sivillerin sistem üzerine gölgesi düşen öteki vesayetlerden kurtulma çabası olarak gördüğünü hemen fark ediyorsunuz Park'ın... Son yazısını okurken gözüm hemen altında yer alan okur görüşlerine takıldı. İlk görüş, yazarı 'yandaş' olmakla suçlayan bir Türk'e ait; "Bu yazıları bir yabancı yazamaz" diye düşünmüş olmalı ki, büyük bir iddiayla "Bill Park takma bir isim olmalı" demekten bile çekinmemiş okur... Oysa her yazısının yanı başında adresini de veriyor Bill Park: Londra'daki ünlü üniversite King's College'da savunma araştırmaları bölümünde ders veren bir akademisyen o... Daha önce çeşitli askeri akademilerde ders vermiş biri... World Today ile Jane's Defence Review'de görüşlerine başvurulan Bill Park'ın üzerinde en fazla çalıştığı konu Türkiye... 2000 yılından buyana yalnızca Türkiye-Irak ve Türkiye-ABD ilişkileri üzerine yazmış İngiliz akademisyen... Her siyasi parti, iktidarda veya muhalefette bulunması fark etmiyor, kendisini içeride ve dışarıda anlatmanın yollarını bulur. Oysa dışarıdan da merakla izlenen Ergenekon gibi sadece bizleri değil yabancıları da ilgilendiren bir konunun dışarıda sahibi pek yok. Mehmet Baransu'nun yeni çıkan 'Karargâh' kitabını okuduğumuzda 'Balyoz' operasyonu ekseninde yaşatılmak istenenleri belgelerle öğrenebiliyoruz. Şamil Tayyar'ın kitapları da öyle. Abdülkadir Selvi'nin 'İçimizdeki Gladyo ile Yüzleşmek' kitabı Ergenekon'a Gladyo merceğinden bakıyor ve pekçok soruya makul cevaplar sağlıyor. Oysa dışarıdan Türkiye'yi izlemeye çalışan yabancılar için, eğer Türkçe bilmiyorlarsa, müracaat edebilecekleri kaynaklar sınırlı. Böyle konularda yazmanın ürkütücü bir yönü de var. Uzun yıllar önce RAND Corporation adlı bir kurumun hazırlattığı Türkiye'de İslâmi Hareketleri konu edinen bir raporu Yılmaz Polat Washington muhabirliğini yaptığı Tercüman gazetesinde yayımlatmış, Beyan Yayınları sahibi Ali Kemal Temizer de ondan telif hakkını alıp bana bir önsöz yazdırmıştı. Ulusalcılar kendilerine pek çok şey öğreten o kitabı benim günah haneme yazdılar.
<< Önceki Haber CIA'nin Ergenekon raporu üzerine çeşitleme Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER