AKP niye hâlâ ciddi farkla önde?
Şu
kriz ortamında niye
CHP ok gibi fırlayamıyor?
Uzun, tartışmalı cevapları vardır bu soruların.
Ben size sadece bir araştırmanın bulgularından bahsedeceğim.
Siyaset psikolojisi konusunda uzmanlaşmış Psikiyatr Prof. Tarık Yılmaz’ın araştırması...
Prof. Yılmaz iki liderin son 8 miting konuşmaları üzerine “içerik analizi” yaptı. Belirli kavramları iki lider ne kadar sıklıkla vurguluyor? Dolayısıyla seçmenler gözünde yarattıkları izlenim ne?
Anahtar kavramlar
Kitleler üzerinde “izlenim” yaratan bazı anahtar kelimeler var. Bunlardan biri “proje” terimi. Kitlelerde “icraatçı” izlenimi uyandırıyor.
Miting konuşmalarında Erdoğan 51 defa,
Baykal ise 7 defa “proje” kelimesini kullanmış.
Bir diğeri, “
hizmet” kelimesi; Erdoğan 124, Baykal 55 defa kullanmış.
Tabii
iktidar partisi olduğu için Erdoğan sık sık “yaptık” diye konuşmuş ama “yapacağız” kavramını da Erdoğan, Baykal’dan çok daha fazla kullanmış!
Bu kelimeler kitlelerde “icraat adamı” izlenimi yaratmak bakımından önemli verilerdir.
“Sıkıntı” ve “sorun” kelimelerini Baykal, Erdoğan’dan üç kat daha fazla kullanmış! Tabii biri muhalefet, öbürü iktidar olduğu için...
Ama sürekli “sıkıntı” ve “sorun”dan bahsedip, çözüm bekleyen vatandaşın önünde “proje”den bahsetmezseniz, “yapacağız” vurgusuyla çözüm umudu vermezseniz vatandaş sizi “umudumuz” diye görmüyor!
Prof. Yılmaz’ın bulgularını ve analizlerini bu
akşam saat 21.00’de
CNN Türk’te “Eğrisi Doğrusu” programında kendisiyle konuşacağım.
Kültürel faktörlerin yanında, şu kriz ortamında teorik olarak tepetaklak gitmesi ‘gereken’ AKP hâlâ en güçlü parti ise... Ve CHP ok gibi fırlayamıyorsa, bunda kitlelerde bıraktıkları izlenimin rolü büyüktür.
Halbuki 1989 yerel seçimlerinde meydanlarda “projeli” ve “yapacağız” diye konuşan
Demirel, iktidardaki Turgut
Özal’ın oylarını yüzde 36’dan yüzde 22’ye çekebilmişti.
CHP’nin dönüşümü?
Baykal’ın kendisi de geniş kitlelerde “CHP’liler ekonomiden pek anlamaz” diye bir önyargının olduğunu defalarca ifade etmişti.
1950’den beri CHP’nin soyut; buna karşılık, merkez sağ partilerin “proje”li ve “yapacağız”lı sözlemi neredeyse yerleşik bir siyasi kültür haline gelmiştir. (Tek istisnası, 1970’lerdeki ‘Ortanın Solu’ idi.)
Bu seçimde kitlelerdeki bu yerleşik görüşü aşmak için CHP’nin elbette hükümeti eleştiren ama “proje” ve “yapacağız” vurgulu bir
kampanya yürütmesi gerekmez miydi?
CHP’nin artık irtica sakızını bırakması elbette iyi bir adım. Baykal’ın iki
ekonomik paket açıklaması da iyi ama yılların yerleştirdiği izlenimleri değiştirmeye yetmiyor demek ki!
Şimdi CHP’liler
Kemal Derviş gibi bir değeri partilerinde barındırmadıkları için dizlerini dövüyorlar mı acaba?!
Ankara’da
Mansur Yavaş,
İstanbul’da
Kemal Kılıçdaroğlu nasıl bir izlenim veriyorlar ki partilerin oylarını yükseltiyorlar?
Kriz elbette AKP’nin aleyhine, muhalefetin lehine etkiler yapıyor.
Oy oranları mı? Kaç puan aşağı, kaç puan yukarı?
Daha önemli olan şu: Demokrasimizin sol ayağı topaldır ve CHP gerçek bir sosyal demokrat partiye dönüşünceye kadar bu topallık devam edecek galiba.