IMF, haftanın son iş gününde, küresel ekonominin nereye gittiğiyle ilgili yeni tahminlerini açıkladı. Bazılarının "dünya ekonomisinde ikinci bir dip olacak" beklentisine, IMF danışmanı Olivier Blanchard "ikinci bir dip için hiçbir neden yok" diye cevap verdi. IMF, dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 4.3, 2012'de ise yüzde 4.5 büyüyeceğini tahmin ediyor. Japonya'daki depreme ve ABD'de olumsuz gelen rakamlara karşılık, Almanya ve Fransa'da işlerin iyi gitmesi gelişmiş ekonomileri kurtarıyor. Gelişmekte olan ekonomiler ise IMF'ye göre bu yıl yüzde 6.6, 2012'de yüzde 6.4 büyüyecek. Gerçi gelişmiş ülkelerin dikkat etmesi gereken bazı gizli riskler var, yolda bazı engeller bulunuyor ama ikinci bir dip için ortada bir neden yok. Gelelim IMF'nin Türkiye hakkındaki düşüncelerine... Yüksek faiz lobisinin sözcüleri, seçim öncesinde piyasalarda oynaklık yaratmak için IMF'nin Türkiye hakkında olumsuz rapor verdiğini ileri sürmüşlerdi. Oysa IMF'nin en son tahminlerine göre, Türkiye ekonomisinde bir sorun yok. Sadece iç talepte beklenenin üzerinde artış var. Krediler geçen yılın ilk üç ayına göre, bu yıl yüzde 35 çoğalmış olsa da IMF bunu önemli bir sorun olarak görmüyor. Çünkü IMF şu ortamda en çok "bütçe açığı, kamu borç yükü ve büyüme hızı"ndan oluşan üç değişkene dikkat ediyor. Bu üç değişken de Türkiye'de diğer ülkelere göre çok iyi durumda bulunuyor. Türkiye'nin bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 3'ün altında, kamu borç yükü yüzde 40 ve Türkiye ekonomisi IMF tahminlerine göre 2011'de yüzde 4.6 büyüyecek. Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda, İtalya ve Belçika Türkiye ile mukayese edilecek ülkeler bile değil artık. Avrupa'nın en sağlam ekonomisi Almanya ile mukayese edildiğinde bile Türkiye'nin kamu maliyesi daha sağlam çıkıyor. Çünkü Almanya'nın 2011'de bütçe açığı yüzde 5.1 olacak, kamu borç yükü yüzde 79.5 ve büyüme hızı yüzde 3.2'de kalacak. Anlayacağınız Türkiye, mali disiplini, disiplinli oluşuyla ünlü Almanya'dan daha iyi uyguluyor. Peki Türkiye ekonomisi hakkında olumsuz beklenti yaratanların amacı ne? Seçimlerde yüzde 50 oy almış AK Parti'nin başarısını gölgelemek istiyorlar her şeyden önce. Tekrar etmekte fayda var. Mali disiplin bozulmadıkça, Türkiye ekonomisine hiçbir şey olmaz. Hatta Türkiye'de iç talebin artması ve kredi genişlemesi iyi oldu. Çünkü Avrupa'nın çevre ülkeleri Yunanistan, Portekiz, İspanya, İrlanda hatta İtalya ve Belçika'da yaşanan mali kriz nedeniyle gerileyen dış talep, iç talep artışıyla kapatılabilecek. Böylece Türkiye'nin reel ekonomisi, Avrupa'nın çevre ülkelerinde yaşanan daralmadan pek o kadar olumsuz etkilenmeyecek. İşte bu nedenle IMF, Türkiye ekonomisi için herhangi bir uyarıda bulunmuyor. Bizimkiler hâlâ kriz çıkarmaya çalışa dursunlar, Avrupa'nın en güçlü ekonomisi sayılan Almanya'yı da Türkiye'nin canlı ekonomisinin ayakta tuttuğunu IMF de biliyor artık.