Merkezî
yönetim bütçe tasarısı, dün,
TBMM Genel
Kurulu’na getirildi. Bütçe tasarısı yıl sonuna kadar Genel Kurul’da görüşülüp karara bağlanacak.
Bütçe görüşmeleri nedeniyle TBMM Genel Kurulu’nda başka bir yasama çalışması yapmak neredeyse mümkün değil. Siyasi partilerin kapatılmasının zorlaştırılması, genetiği değiştirilmiş organizmalar yasası,
seçim barajının ele alınması gibi acil görüşülmesi gereken konuları TBMM Genel Kurulu’nda ele almak mümkün değil.
Peki, bütçe görüşmelerini kısaltmak mümkün mü? Kısaltmak mümkün. Ama anayasa değişikliği gerekiyor.
Anayasa’nın bütçe maddeleri sanki bir tabu gibi karşımızda duruyor. Hükümetler, Anayasa’nın 162. maddesine göre, bütçe tasarısını, mali yıl başından en az yetmiş beş gün önce TBMM’ye sunuyorlar. Bütçe tasarıları kırk üyeden kurulu
Bütçe Komisyonu’nda elli beş gün inceleniyor. Kabul edilen bütçe metni aralık ayı ortasında TBMM Genel Kurulu’na getiriliyor. Yılbaşına kadar
bütçe görüşmesi sürüyor. Tatiller hariç yasama çalışmalarının neredeyse yarısı bütçe görüşmeleriyle geçiyor. Bütçenin görüşülme süresi, daha önceki anayasa metinlerinde, –1876 Kanun-i Esasi dahil-, yer almıyordu.
Herhalde, darbeciler, mali işleri ne kadar titiz görüştüklerini halka anlatmak amacıyla, uzun bir bütçe sürecini 1982 Anayasası’na koydular. 1982 Anayasası, bütçe ve kesin
hesap tasarılarını görüşmekten, yasama organının başka konulara eğilmesini engelliyor. Halbuki bütçe görüşme usulleri ve süreler anayasa ile değil bir
kanun ile düzenlenmeliydi. Ama darbelerin demokrasiye âşık anayasa yapıcıları, TBMM gündemlerini, bütçe görüşmeleriyle doldurarak, gerçekten tartışılması gereken konuları engellediler.
Peki, bütçe nasıl görüşülmeli? Anayasa’ya göre milletvekillerinin Genel Kurul’da gider arttırıcı ve gelir azaltıcı önerilerde bulunmaları
yasak. O halde, gelecek yıl bütçe tasarısı her yılın aralık ayı başında TBMM’ye sunulmalı. Ve Bütçe Komisyonu, bütçe tasarısını, yirmi beş gün içerisinde inceleyerek Genel Kurul’a göndermeli. Genel Kurul, en fazla beş gün içerisinde bütçeyi görüşüp karara bağlamalı. Böylece, bütçenin, TBMM’deki yetmiş beş günlük serüveni, otuz güne indirilerek, TBMM’nin gündemi işgalden kurtarılmalı.
Gelelim 2010 yılı bütçesine? 2010 yılında bütçe giderleri 286,9 milyar lira, gelirleri 236,7 milyar lira olacak.
Bütçe açığı, geçen yıla göre 12,7 milyar lira azalarak 50,1 milyar liraya gerileyecek. Böylece bütçe açığının ulusal gelire oranı yüzde 6,6’dan yüzde 4,9’a düşecek. Ayrıca, devlet borçları içerisinde, dövizle olan borçların oranı yüzde 35,4’ten, yüzde 3’e indirildiği için, 2002 yılına göre bütçenin kur riski 10 kat azaltıldı.
Kamu kesimi borç dağılımında, döviz borçlarının azalması önemli bir başarı olarak kabul edilebilir. Ve son dokuz yıldır, Türkiye’de ilk defa, IMF olmadan bütçe yapılması önemli bir gelişme olarak değerlendirilmeli. Ayrıca geçen bir yıl içerisinde 52 ülkenin
kredi notu düşürüldü. Ama dünyada sadece Türkiye’nin
kredi notu iki kademe yükseltildi. Tabii 2010 yılı bütçesi Türkiye’nin sorunlarını çözmeye yeterli değil ama belirttiğimiz olumlu gelişmeleri de unutmamak gerekiyor.