Birleşen Gönüller,öncelikle bir vefa filmi..Cennet annenin 50 yıl önce eşine verdiği sözü tutma,Yunus öğretmenin gönül verdiği davanın gereğini yerine getirme, Dilek hanımın evlenip yol arkadaşlığı ettiği eşinin elini bırakmama ve Esnaf Gani’nin yüreği ve malıyla hizmet etme vefası...
Film bize vefayı , sevginin gücünü, samimiyeti anlatırken, aynı zamanda hayata dair önemli nasihatler ediyor. İlk olarak ümitli olmayı ve sabrı öğretiyor, bize yüksek sesle diyor ki , istasyonlarda yıllarca beklemeden sevgili gelmiyor, iliklerine kadar ıslanmadan okul yapılmıyor, sevdiğini kaybetme korkusu yaşamadan yuva kurtulmuyor...Ve bize gösteriyor ki, tüm bu olup bitenler yıllar önce yazılmış bir kaderin ilahi sonuçları...Gönüller birleştirmek için yola çıkan gönül erlerinin kutlu serüveninde birbirlerinden ayrı düşmüş iki gönlün birleşmesine vesile olma hikayesi...Diğer bir taraftan ise sevgiliyi bekleyenlerin samimiyetinin etkisiyle bir yuvanın kurtulması...Kısacası filmin derdi çok, doğal olarak derdi çok olunca da bize verdiği dersi de çok oluyor...
Günümüz aşıklarına inat Niyaz ve Cennet’in sevdası yüreklere dokunuyor...Savaşın, sürgünün soğuk ve acımasız atmosferinde yeşeren ve hiç solmayan bu aşk, gözden ırak bile olsa gönüllerde yaşıyor...Bunun için rollerinin hakkını veren Hande Soral ve Serkan Şenalp’i alkışlamak gerek...Sonrasında ise mirası usta oyuncular Fikret Hakan ve Sema Çeyrekbaşın’a devrediyorlar..Ve 50 yıl sonraki Niyaz ve Cennet bize diyor ki, yaşlandık ama sevdamız hiç eskimedi...Çoğu zaman cümle kurmadan gözleri ile anlatıyorlar...Bu yüzden Fikret Hakan ve Sema Çeyrekbaşın’a alkış tutmak da şık bir vefa örneği olacaktır...
Film görsel zenginliği, yüksek duygusu ve farklı anlatım biçimi ile birçok anlamda sinemasal değere sahip...Film epik bir dille ölümsüz bir aşkın hikayesini anlatırken, aynı zamanda görkemli bir seyir vaat ediyor seyirciye...Ayrıca filmin kostüm ve sanat ekibini, özgün müzikleriyle filme evrensel bir değer katan Evanthia Reboutsika ve ilk sinema filmi olmasına rağmen harika bir iş çıkaran yönetmen Hasan Kıraç’ı tebrik etmek lazım...Son olarak üçlü epik bir anlatımın altından kalkan,samimi bir senaryoya imza atan kıymetli arkadaşım Serkan Birlik ‘e de şükranlarımı sunuyorum.
Birleşen Gönüller teknik ve içerik olarak değerlendirildiğinde ülkemiz standartlarının üstünde kaliteli bir film...Hatta bildiğim kadarıyla kafkas sürgününün anlatıldığı ilk film olması sebebiyle de ayrı bir kültürel değere sahip...Bana sorarsanız rool caption akarken bırakacağı etki olarak Eşkiya’dan sonra en sahici aşk filmi diyebiliriz. Bu yüzden yer yer gözleriniz dolacak, yer yer nefesinizi tutup seyre dalacağınız seyirlik bir film.. Tüm bu olumlu yorumların ötesinde “Birleşen Gönüller” 160 ülkede gönülleri birleştirmek için hayatlarını ortaya koyan kahramanlara bir vefa borcu olarak düşünülmeli ve mutlaka izlenmeli...
Erkan ÇIPLAK