İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesindeki duruşmada söz alan Özkan,
Mısır ve diğer
Afrika ülkelerindeki isyanları anımsatarak, ''O
halkın isyanını izlerken hiç
Cumhuriyet mitingleri aklınıza geldi mi?
Cumhuriyet mitingleriyle Mısır'da yaşananları karşılaştırdınız mı?'' diye konuştu.
Mısır'da yaşananların
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan tarafından demokratik bir
eylem olarak görüldüğünü ifade eden Özkan, ''Mısır'da
darbe oldu. Başbakan bunu halk hareketi olarak gördü. Bir tek camın, burnun bile kırılmadığı o meydanların sesini
darbeci diye yargılıyorsunuz. Libya'da, Tunus'ta, Cezayir'de, Mısır'dakilerin adı ne? Ben sesimi yükselttiğimde burada yargılanacağım. Onların asker gelir, tepesine vurur, herkesi dağıtır. Bu demokratik halk ihtilalidir. Bu çelişkinin farkında mısınız?'' dedi.
İddianameyi ''politik metin'' olarak yorumlayan Özkan,
mahkeme heyetine hitaben ''Sizin bildiğiniz ve bana söylemediğiniz bir şey var mı? Kendi aranızda konuşuyorsunuz'' diye sordu.
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal
Şengün'ün ''Kendi aramızdaki konuşmalarınızı size söylemek zorunda değiliz'' demesi üzerine Özkan, heyetin kendisiyle ilgili peşin hükmü olup olmadığını sordu.
Şengün de kendisiyle ilgili her şeyin dosyada olduğunu kaydetti.
Haziran ayında yapılması planlanan
seçimlere de değinen Özkan, şöyle devam etti:
''
Kadıköy 1. bölgeden milletvekili adayıyım. Fiilen bunu nasıl engellersiniz? Anayasal hakkımı kullanmak istiyorum. Siyaset yasağı uygulayamazsınız. Ben düşünce suçlusuyum. Ya bana eylemimi söyleyin, ya da prangalarımı çözün. Halkla kucaklaşarak
siyaset yapacağım. Ben siyaset yapmak istiyorum. Seçim bölgemde çalışmak istiyorum. 30 aydır
tutukluyum. Siyaseten benimle hesaplaşmak isteyen varsa halk orada, meydan orada.''
Duruşmaya, daha sonra öğle arası verildi.