Topçu, yaptığı yaptığı yazılı açıklamada, TÜSİAD'ın Anayasa'nın değiştirilemez ilk 3 maddesini de tartışmaya açmasını ''şiddetle kınadığını'' belirtti. İlk 3 maddede ''cumhuriyete, laikliğe, demokrasiye, üniter yapıya, resmi dile, bayrağa, İstiklal Marşı'na ve başkente'' vurgu yapıldığına dikkati çeken Topçu, ''TÜSİAD'ın hazırladığı taslak ancak ve ancak bu ülkeyi bölmek isteyenlerin işine yarayabilecek ve sadece onların savunabileceği görüşler içermektedir. Nitekim bu taslağa sadece BDP'liler sahip çıkmıştır. TÜSİAD'ın taslağıyla PKK'nın taleplerinin örtüşmesini manidar buluyoruz'' değerlendirmesinde bulundu. TÜSİAD'ın, işsizliğin sona erdirilmesi, üretimin, ihracatın ve yatırımların artırılmasıyla ilgileneceği yerde Türkiye'nin bayrağıyla, İstiklal Marşı'yla, üniter yapısıyla, resmi diliyle uğraştığını öne süren Topçu, ''TÜSİAD'ın bayrağımızla nasıl bir garezi olabilir ki ihanetle eş değer açıklamalar yapıyorlar'' görüşünü ifade etti. Sivil bir anayasayı savunduklarını vurgulayan Topçu, şunları kaydetti: ''Bu ülkenin bayrağıyla, diliyle, başkentiyle ve İstiklal Marşı ile meselesi olanlar, bu vatana aidiyetlerini gözden geçirmelidirler. Böyle düşünenlerin bu ülkeyi terk etmesini istemeyiz elbette; fakat bari sussunlar. Konuşmaları hayra değil çünkü. Gölge etmesinler başka ihsan istemez. TÜSİAD'ın önerdiği taslak bu ülkede barışa değil kaosa hizmet eder. TÜSİAD, ya dış güçlerin talebini gündeme getiren ve bu ülkeye ve bu millete yabancıların elçisi ya da gözü para hırsıyla kapanmış gafillerdir. Türkiye'nin içindeki Truva atı gibi davranıyorlar. TÜSİAD'ın bu taslağı açıklamasıyla bölücülerin kesintisiz eyleme başlama ve sivil itaatsizlik çağrıları yapmasının aynı zamana denk gelmesini manidar buluyoruz. Demek ki TÜSİAD'ı sufle edenler ile bölücüleri sufle edenler aynı odaklar. Aynı düşünceleri savunuyorlar. Aynı şartları öne sürüyorlar. Acaba bir küresel operasyonla mı karşı karşıyayız? Veya bir siyaset mühendisliği mi yapılıyor? Önümüzdeki genel seçimler ve sonrasıyla ilgili iktidar hesapları mı yapılıyor? Toplumu germe konusunda bölücüler ile TÜSİAD'ın aynı cephede yer almasını çok manidar buluyoruz.'' Yalçın Topçu, Türk dış politikasının Libya konusunda sınıfta kaldığını öne sürdü. Batılı güçlerin Türkiye'ye adeta dayatma yaptığını iddia eden Topçu, ''Libya operasyonunun NATO'ya devredilmesi demek İncirlik Üssü'nün de kullanılması yolunu açacaktır. Türkiye, İncirlik Üssü'nü kullandırmamalıdır. Müslüman kardeşlerimizin üzerine bomba yağdıracak savaş uçakları Türkiye topraklarından havalanmamalıdır. Irak operasyonunda teslimiyet gösterenler umarım aynı hataya tekrar düşmezler. Batılı güçlerin sömürü projelerine piyonluk yapmazlar'' yorumunu yaptı. Türkiye'nin bu süreçte aktif bir dış politika yürütmesi ve İslam ülkelerini sürece karşı ortak tepki vermeye çağırması gerektiğini belirten Topçu, ''İslam ülkeleri post modern işgallerle karşı karşıyadır'' görüşünü savundu.