- 2011 planı Deniz
Baykal'ın
kasetinin servise konulmasıyla başladı...
- Baykal'ın gitmesi sonrası, beklenen finalde şapkadan tavşan çıkartıldı. Aday değilim diyen
Kemal Kılıçdaroğlu, 24 saat sonra
CHP Genel Başkanlığı'na
adaylığını açıkladı.
- Özellikle MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli'ye yönelik bir suikast yapılmasından endişe ediliyor...
- 2011
seçimlerine yönelik bu kaotik planlarının tamamen engellenmesi durumunda ise on koz olarak bir
siyasetçinin sekreteriyle geçmiş döneme ait bir kasedinin sızdırılacağı düşünülüyor.
Taraf Muhaberi Mehmet
Baransu gizli kaynağına dayandırarak kaleme aldığı yazısında önümüzdeki 6 aylık süreçte olacakları kaleme aldı..
İşte Baransu'nun 'topyekün savaş' diye nitelendirdiği süreç:
Önümüzdeki altı aylık süreçte kamuoyunu meşgul edecek bir dizi
eylem planı sahneye konulmaya çalışılıyor. Hedefte
2011 genel seçimleri ve ardından yapılacak
Cumhurbaşkanlığı seçimi var.
Plan aslında bilindik. Bu kez, "mutlak mağlubiyet" yaşanmaması için daha radikal eylemler hayata geçirilmek isteniyor. Planlara geçmeden önce, aktörlerinin daha önce düğmeye bastığı "tanıdık" bir olaya bakmak gerekiyor.
İLK ADIM BAYKAL'IN GÖNDERİLMESİYDİ
2011 planıyla ilgili düğmeye Deniz Baykal'ın kasetinin servise konulmasıyla basıldı. Doğan Grubu'na anket yapan bir isim, yaptığı altı anket sonucunda Baykallı CHP'nin seçimlerde şansı olmadığı sonucunu elde etti.
Anket bilgileri, CHP içinde Baykal'a yakın görünen "derin CHP'liler" ve "
sivil olmayan bazı isimler"le de paylaşılmıştı. Anketlerde Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlığı da vatandaşa sorulmuş, Kılıçdaroğlu'yla CHP- MHP koalisyonu ve
referandumda "hayır" çıkabileceği cevabı çıkmıştı.
Anketlerde çıkan bu sonuçlar o günlerde
Ankara'nın karargâhlarında masaya yatırıldı.
Medya patronları ve bazı işadamları sık sık Ankara'yı ziyaret etti. Sonuçlar üzerinde günlerce tartışıldı, analizler yapıldı. Sonunda da düğmeye basılmasına karar verildi. Kaset servise konuldu.
İKİNCİ ADIM: ADAY DEĞİLİM DİYEN KILIÇDAROĞLU KOLTUĞA OTURUR
Planın bir bölümünü ilk fark eden isim, arkasından hançerlenen Baykal oldu. Genel Başkan,
okyanus ötesinin samimiyetine inandığını canlı yayında tüm Türkiye'ye ilan etti. Baykal komployu kimin kurmadığını anlamış ama kimin kurduğunu anlayamamıştı. Yanı başında duran Brütüsleri görememişti. Baykal'ın gitmesi sonrası, beklenen finalde şapkadan tavşan çıkartıldı. Aday değilim diyen Kemal Kılıçdaroğlu, 24 saat sonra CHP Genel Başkanlığı'na adaylığını açıkladı.
Ankara planı devreye sokmuş ancak
referandum sonucu istediği gibi olmamıştı. Yaşanan tam bir hayalkırıklığıydı. Ankara uzun süre bu şoku üzerinden atamadı. Ta ki Fenerbahçe'nin
emekli sakinleri devreye girene kadar. Yeni bir plan için eldeki tüm kartlar açıldı. Tekrar güven tazelendi.
FENERBAHÇE'NİN EMEKLİ SAKİNLERİ DEVREYE GİRİYOR
"Referandum savaşı" kaybedilmişti ama "mutlak mağlubiyet" yaşanmaması için
2011 seçimlerini kesinlikle kazanmak gerekiyordu. Süreçle ilgili bir dizi bilindik karar alındı.
CHP-MHP koalisyonunun kurulması için bazı stratejik planlamalar yapılacaktı. Yalnız şu vardı, parti tabanları bu koalisyona sıcak bakmadığı için bu plan kamuoyuna deşifre edilmeyecekti. Bu arada beklenmeyen bir şey oldu.
Gürsel Tekin planı açık etti. Bu hesaplanmayan durum Fenerbahçe'yi sıkıntıya sokmuştu. Planı açık eden Tekin, kendi partisi dâhil aktörler tarafından tu
kaka edildi.
SEÇİM ÖNCESİ ÜRKÜTÜCÜ PLAN
Planın daha ürkütücü kısımları da vardı. Yakın bir zamanda, özellikle mart ayıyla birlikte
Hizbullah, radikal İslami gruplar ve 28 Şubat'ın figüran aktörleri sahnedeki yerlerini alacak.
Güneydoğu ise hareketli günlere gebe.
Dağlıca türü "
şike baskınlarla" eylem yapılıp, şehit sayıları hiç de azımsanmayacak boyutta olacak.
Cenaze törenlerinde tıpkı daha önce olduğu gibi yüksek yoğunluklu
protesto gösterileri düzenlenecek. Böylelikle
baraj sınırındaki MHP'nin oyları yukarıya çekilecek. Hizbullah'la çatışmalar yaşanması da olasılıklar arasında.
Hükümet katilleri dışarı bırakmakla suçlanacak. Bunun arka planı geçtiğimiz günlerde yaşanan gelişmelerle kuruldu bile.
ÖCALAN ÜZERİNDEN YAPILACAK PROPAGANDA HAZIR
İmralı üzerinden yapılacak
propaganda ise şimdiden hazır.
Özerklik talebi, federasyon gibi hükümetin kabul etmeyeceği talepler üzerinden bölgedeki
tansiyon arttırılacak. Olayların
kontrolden çıkması sağlanarak,
OHAL ortamı tekrar inşa edilmeye çalışılacak. Tüm bu sürecin ardından, üniversite gençliğinin ve özellikle de MHP tabanının sokaklara inmesi sağlanmaya çalışılacak. Yaşanacak çatışma ortamı, kontrol dışı güçleri devreye sokacak.
"Topyekûn savaş" için medya da bu süreçte aktif rol üstlenecek. Ankara'nın derin kodlarını bilen bir haber kaynağım, manşetlerin şimdiden hazır olduğunu söylüyor. Daha önce
vergi borcu nedeniyle medya varlıklarını elden çıkarmaya karar veren
Aydın Doğan, bu kararından şimdilik vazgeçti.
BAHÇELİ'YE SUİKAST İDDİASI
Strateji değişikliğine giden Doğan, CHP-MHP koalisyonu için elinden geleni yapacak.Seçim sürecine doğru tansiyonun iyice artacağını söyleyen haber kaynağım, özellikle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik bir suikast yapılmasından endişeli. Bahçeli sonrasının dizayn çalışmalarının dahi yapıldığını söylüyor. Bu süreçte siyasetçilerin,
öğretim görevlilerinin ve üst düzey bazı bürokratların da
hedef alınması olası.
2011 seçimlerine yönelik bu kaotik planların tamamen engellenmesi durumunda ise son koz olarak bir siyasetçinin sekreteriyle geçmiş döneme ait bir kasetinin sızdırılacağı konuşuluyor. Tıpkı Baykal gibi bu kişinin de siyaset sahnesinden çekilmesi hedefleniyor. Bu oyununun sonunda kimin galip geleceğini bilmesek de yeni bilgi ve belgelerin ortaya saçılacağı tahmininde bulunmak kehanet olmasa gerek.