Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, "Ben şu anda
Hakkari'nin şu sokağında gezdiğim zaman insanlığımdan utanıyorum. Bu nasıl bir yerel
yönetim? Burada alt yapı var mı
Allah aşkına, burada yol var mı Allah aşkına? Biraz sonra söyleyeceğim bunlara gönderdiğimiz parayı. Soruyorum bu para acaba nereye gidiyor?" dedi.
Hakkari'deki mitingde halka hitap eden Erdoğan, "Hakkarili Ebul Berakat Hazretleri ne güzel söylemiş; 'Muhabbetin esası 3 şeydedir. Vefa, edep, mürüvvet...' Bizim aramızda birbirimize karşı
vefa, edep var, mürüvvet, kavuşma var. Biz birbirimize muhabbetle bağlıyız. Allah muhabbetimizi artırsın." diye konuştu.
"HAKKARİ, MUHABBETİMİZİN NİŞANESİDİR"
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"
Necip Fazıl Hakkari'ye gelip Seyit Tahir Hazretlerini ziyaret ettiğinde şu mısralar dilinden dökülmüştü. '
Şemdinli dağlarının içtim nur çeşmesinden \ Kurtuldum akreplerin ruhumu deşmesinden'. İşte Hakkari böyle bir şehir. Hakkari, bizim milletle muhabbetimizin nişanesidir.
Bu benim sadece Başbakan olarak Hakkari'ye beşinci
gelişim. Seçim kampanyalarımızı Hakkari'den başlattığımız yıllar da oldu. Hakkari'ye gelip açılışlar yaptık. Sizlerle 5 kez hasret giderdik, dertleştik.
AK Parti milletle aynı dili konuşan, milletle aynı gönül diliyle, samimiyet diliyle konuşan bir parti. Biz hesabi değiliz, hasbiyiz. Biz öfkenin, şiddetin, nefretin değil; sevginin, samimiyetin diline teslim olmuş bir partiyiz."
"BUNUN ADI KEPENK KAPATTIRMA EYLEMİDİR"
Kepenk
kapatma eylemlerini de eleştiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Ne diyorlar;
kepenk kapatma eylemi. Bunun adı 'kepenk kapattırma eylemi'. İnsanları tehdit ederek, insanlara belediye eliyle dehşet saçarak buna '
kepenk kapatma' diyemezsiniz. Bu, açık ve net 'kepenk kapattırma' eylemidir. Bu insanların ticaret hürriyetine engel olmaktır.
Ticaret özgürlüğüne engel olmaktır. Sizin nereniz özgürlükten yana ya? Siz hangi demokrasiyi, hangi temel hak ve özgürlükleri konuşuyorsunuz?
Ben şu anda Hakkari'nin şu sokağında gezdiğim zaman insanlığımdan utanıyorum. Bu nasıl bir yerel yönetim? Burada alt yapı var mı Allah aşkına, burada yol var mı Allah aşkına. Biraz sonra söyleyeceğim bunlara gönderdiğimiz parayı. Soruyorum bu para acaba nereye gidiyor?"