AK Parti Genel Başkanı ve Baş
bakan Recep
Tayyip Erdoğan, kalplerinde ne varsa dillerinde de onun olduğunu, 81 vilayetin 81'inde ayrı dil kullanmadıklarını belirterek, ''Doğuya, batıya, kuzeye, güneye farklı kelimeler kullanmıyoruz. Sahillere ayrı, büyükşehirlere ayrı, ilçelere, köylere ayrı bir üslup kullanmıyoruz. Biz ön yargılarla hareket etmiyoruz'' dedi.
Erdoğan, partisinin
İzmir Gündoğdu Meydanı'ndaki mitingine eşi
Emine Erdoğan ile birlikte gelerek parti otobüsünden ve miting platformundan vatandaşları selamladı. Erdoğan, miting platformunda eşi Emine Erdoğan ile halkı selamlarken
deniz kenarındaki teknelerden
meşale yakıldı, havai
fişek atıldı.
Parti otobüsünden inerek kürsüye doğru ilerleyen Erdoğan, kendisine
hediye edilen Ege Bölgesi'ne özgü poşuyu boynuna takarak konuşmasını yaptı.
İzmir'in ilçelerini sayarak ve buraları selamlayarak konuşmasına başlayan Erdoğan, Ege'nin,
Akdeniz'in bütün şehirlerinin güzel olduğunu ancak İzmir'in ayrı bir güzel olduğunu belirtti.
Başbakan Erdoğan, Beyrut'un, İskenderiye'nin, Malaga'nın, Barcelona'nın, Marsilya'nın, Palermo'nun, Cezayir'in, Selanik'in de güzel olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
''Ama İzmir başkadır bir başka güzeldir. İzmir Akdeniz'in, Ege'nin incisidir. İzmir tarihiyle insanıyla güneşiyle
yiğitliği, kahramanlığıyla Akdeniz'in de
Türkiye'nin de medarı iftiharı. İzmir bereketli topraklarının sanayisinin ticaretinin ötesinde Asya'dan Akdeniz'e gururla bakan efeler diyarıdır.
Efe'dir İzmir.
Gazi Umurbey'lerin, Çakabey'lerin şehri olduğu kadar
Kurtuluş Savaşımızın ilk kurşununu atan Hasan Tahsin'in şehridir. İzmir acıyı da yaşamış, sevinci de yaşamış hoşgörü şehridir. İşte bu güzel şehir, bu yiğit şehrin bu efeler şehrinin tüm sakinlerini yürekten kutluyorum. Sizleri gönülden selamlıyorum. İzmirlilerle bizim aramıza hiç kimse giremez. Bizi İzmir'e
hizmet etmekten hiç kimse alıkoyamaz. Bu dünya şehrine, bu Akdeniz şehrine, Ege'nin incisine, Türkiye'nin göz bebeğine hizmet etmekten bizi kimse uzaklaştıramaz.''
-''81 İLDE AYRI DİL KULLANMIYORUZ''-
İzmir'de kampanyanın yetmişinci mitingini düzenlediklerini, Bayburt'tan yola çıktıklarını, batıda Edirne'ye, doğuda Van'a, kuzeyde Trabzon'a, güneyde Antalya'ya uğradıklarını, her şehirde milletle kucaklaştıklarını, her şehirde kardeşliğe vurgu yaptıklarını, hepsinde ''
demokrasi'' dediklerini, ''
özgürlük'' dediklerini vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Büyük Türkiye dedik. Gittiğimiz her şehirde gönül diliyle konuştuk. Samimiyetin diliyle konuştuk. Hasbiliğin diliyle konuştuk. Çünkü biz Hazreti Mevlana'nın öğüdüne
kulak veriyoruz. Biz olduğumuz gibi görünüyoruz, göründüğümüz gibi oluyoruz. Bizim yaptıklarımız neyse milletimiz de odur. Bizim kalbimizde ne varsa dilimizde de o var. Dilimizde ne varsa gönlümüzde de o var. 81 vilayete 81 ayrı dil kullanmıyoruz. Doğuya, batıya, kuzeye, güneye farklı kelimeler kullanmıyoruz.
Sahillere ayrı, büyükşehirlere ayrı, ilçelere, köylere ayrı bir üslup kullanmıyoruz. Biz ön yargılarla hareket etmiyoruz. Biz bize oy vermeyenlere 'bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam, yüzde 60'ı aptal, beyinsiz' gibi demokrasi dışı, nezaket dışı ifadeler kullanmıyoruz. Küslük, dargınlık gibi kavramlara asla pirim vermiyoruz. Biz belli kesimleri korkutarak ardından da bu korkuları istismar ederek,
siyaset yapmıyoruz, siyaset üretmiyoruz. Hassasiyetleri kaşıyarak, korkuları abartarak, endişeyi çoğaltarak değil saygıyla, güvenle, hoşgörüyle hareket ediyor, hizmet siyaseti yapıyoruz.''