Akademisyenler ve
emekli diplomatlar, hükümetin
konsolosluklarda
oy kullanma çabasını boşa çıkaran
YSK'nın, katılımcı demokrasinin önündeki en büyük engel olduğu görüşünde. 7 yıl Almanya'da görev yapan emekli
büyükelçi Murat Bilhan, 1970'li yıllarda gurbetçilerin gümrük kapıları dışında da oy kullanabilmesi için birçok
rapor hazırladığını söylüyor. Ancak 'bir türlü engellerin aşılamadığını' belirterek, "Halbuki bu bir haktır ve vatandaştan bu hak esirgenmemelidir." diye konuşuyor. AB uzmanlarından Yrd. Doç. Dr.
Cengiz Aktar da Orta Asya'daki ülkelerin bile gurbetçilerine konsolosluklarda oy kullandırdığını aktararak YSK'nın kararını eleştiriyor.
Türkiye'nin 2,5 milyon gurbetçi seçmeni bulunuyor. Bunlardan gümrük kapılarına gelerek oy kullananların oranı yüzde 10'u geçmiyor. Bunun önüne geçmek için harekete geçen hükümet, konsolosluklara
sandık konulmasında Almanya'dan olumlu
cevap aldı. Ancak YSK,
teknik altyapı yetersizliklerini gerekçe göstererek hükümetin girişimlerini sonuçsuz bıraktı. Karara tepki gösteren Murat Bilhan, "Bir türlü engelleri aşamadık." diyor. Dünya genelinde Türkiye'nin konsolosluk ve
büyükelçilik olarak 200 temsilciliği bulunduğunu aktaran Bilhan, "Bu 200 temsilciliğimizde sırf bu iş için 4'er kişi olmak üzere 800 kişi geçici görevlendirilebilir. YSK'nın onaylayacağı kişiler, buralara gönderilerek geçici sandık kurulu oluşturulabilir. Hatta bunu daha ucuza getirmek için o ülkede yaşayan ve sicili
temiz olan vatandaşlardan seçilebilir." önerisinde bulunuyor.
Gurbetçilerin yaşadıkları ülkede oy kullanamamasını 'teknik bir beceriksizlik' olarak yorumlayan
Cengiz Aktar da şu ifadeleri kullanıyor: "Gelişmiş ülkelerin bu konuda yaptıkları incelenmeli. Öncelikle en çok seçmenimizin bulunduğu Almanya'da
oy verme sorununu çözüp diğer ülkelerde de bunu kullanmak. Elektronik oy ve
mektup ile oy için bir çalışma yapılabilir."